Boran Kuzum: "Karakterlerimden bir anı alırım"

MAGAZİN

Meriç Aral ve Efe Tunçer’in terapi günleri sonrası sohbetlerinden ilhamla yapmaya başladıkları, izleyenleri samimi ve bir dost muhabbetine dahil ettikleri, Zorlu PSM YouTube kanalında yayınlanan ‘Teras Noir’ adlı programına bu hafta Boran Kuzum konuk oldu. 

“Yaşadığın yeri daha iyi görmek için biraz uzaklaşmak gerekiyor”

Bir süredir yurt dışında olan Boran Kuzum “Yurt dışında olduğun zamanlarda bize ait olan ve olması da güzel olan şeylere karşı özlem hissettin mi?” sorusunu soran Efe Tunçer’e “Kesinlikle özlem hissettim. Biz millet olarak samimi insanlarız her şeyden önce. Bir şeyleri konuşurken gerçek anlamda gözlerimizin içine bakarak, dokunarak paylaşmaktan hoşlanan bireyleriz. Ben de öyleyimdir. Bu anlamda yurt dışında daha yüzeysel insanlarla da karşılaşabiliyorsunuz. Bu sebeple orada bulunduğum zamanlarda arkadaşlarımı özledim. Esasen çoğu şeyi özledim. Burayı daha iyi görmek için de buradan biraz uzaklaşmak iyi geliyor. Özellikle İstanbul gibi bir şehirde, sürekli koşuşturmanın içinde bunu göremeyebiliyoruz. ” cevabını verdi.

“En büyük şansım içime sinen işlerde çalışabilmiş olmam”

Boran Kuzum “Seni tanıdığımdan beri kaybolmamaya çalışan, yaptığı işe özen gösteren bir oyuncusun. Sence mesleki açıdan neyi yapsak daha mutlu oluruz?” sorusunu soran Efe Tunçer’e “Ben Ankara’dan İstanbul’a gelmiş biri olarak para kazanıp hayatımı idame ettirmek zorunda kaldığım o süreci yaşadım. Konservatuarı bitirdikten sonra insanın çok fazla iş tercih etme şansı olmayabiliyor. Bizim sektörde bir iş bulmak bile zorken içine sinen bir işi beklemek ya da seçmek bir hayli güç bir durum. Benim en büyük şansım gerçekten içime sinen işlerle çalışmaya başlamış olmam. Sonra da bu hep benim motivasyonum oldu yani inanmadığım veya bir şeye hizmet etmediğini düşündüğüm bir işte çalışmamaya gayret ettim. Çünkü onu deneyimledim ve kendimi çok mutsuz buldum.” yanıtını verdi.

“Oynadığım karakterlerden daima anı almaya çalışırım”

Boran Kuzum “Oynadığın roller bittiğinde veya hikaye sona erdiğinde ne hissediyorsun?” sorusunu soran Efe Tunçer’e “Ben her ne oynarsam oynayayım ister bir ay sürsün ister seneler sürsün çocuğum büyümüş de üniversiteye yolluyormuşum gibi duygulanıyorum. Sanki bir parçam gidiyor orada. Bir de ben karakterimden bir aksesuar, bir anı veya kostümünü alırım daima. Biz Böyleyiz filmindeki Emrah’ın atletini ve bilekliğini almıştım mesela. Vatanım Sensin dizisinde ise tüm üniformayı almıştım anı olarak. Çünkü bir daha olmayacak o. Bir de bütün ekipten kopmak da zor oluyor çünkü sürekli göre göre bir süre sonra ailenden bir parça gibi oluyor herkes ve ayrılırken tuhaf hissediyorsun.” Yanıtıyla bugüne kadar hayat verdiği ve izleyicide iz bırakan karakterlerin kendisi için de ne kadar değerli olduğuna değindi. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.