Cengiz Kurtoğlu’nun disko funk söylediğini biliyor muydunuz?

NOSTALJİ

Geçen hafta yazımda değindiğim karantina günlerimizin vazgeçilmez kültür sanat etkinliği olan John Cage konseri tüm hızıyla devam ediyor. Saatler geçmiyor ki, yeni deneyli, deneysiz sesler eklenmesin. Derken cuma gününe geçiyor "halk" konserimiz. Hiçbir anını kaçırmadığım konserde, daha önce neredeyse hiç duymadığım insan seslerini duymaya başlıyorum. Bu seslere kaba insan etleri de eşlik ediyor. Böyle bir şeyi daha önce hiç duymadım, tıpkı çoğunuzun Cengiz Kurtoğlu’nu disko funk söylerken duymadığı gibi...

Konser ücretinin ve giriş kapılarının olmadığı bu konserde, daha önce tanıklık etmediğim bir yığılma olduğuna şahit oluyorum. Kültür-sanata ne kadar da düşkün bir toplumuz derken, bedenimi ve ruhumu televizyonların canlı yayınlarına bırakıyorum. Haftalardır ekranların parlayan yıldızları konser bittiğinde (Covid-19) dünyada her şeyin farklı olacağını söylüyor. Herkes “farklı olacak” söyleminin arkasını, sağını, solunu, içini asla doldurmadan ya da yeni bir öneri vermeden hep bir ağızdan playback yapmaya devam ediyor. Bizler de konserdeki yerimize geri dönüyoruz. “Konserde kal” Türkiye..

Savaş muhabirliğinden virüs muhabirliğine...

Ülkem bizlerden habersiz ne kadar da savaş muhabiri ve performans sanatçısı biriktirmiş, market gibi yerlerin önlerinden aktarıyorlardı, cenk içerikli performans sanatlarını. Rahmetli Ulay da (Frank Uwe Laysiepen'de) cenk performansında tabii ki yerini almıştı. Sahne mühendisliğine ne kadar önem verildiğine de bu gözler ilk defa şahit oldu. Müzikli performansı bizlere net ve sansürsüz aktaran savaş muhabirleri ne kadar önemli bir alan olduğunu bizlere ispatlarken, virüsten sonra dünya eskisi gibi olmayacak diyen bilir kişilerimiz savaş muhabirliği mesleğinin ismini virüs muhabirliği olarak değiştirilmesini Fenerbahçe Başkanı’na önerdiklerini basın platformlarından bildirdiler. İşte benim ülkemin bilir kişileri yeni dünya düzenine ilişkin gereken organı bulmuşlardı.

Alkışlarken uyanıyorum...

Ciha Dağı Efsanesi Orkestrası kuruluyordu

Edebiyat öğretmenim ‘sıfır ve bir’lerin izniyle bir mesaj ulaştırıyordu. “Bu aralar sürekli gözyaşı! Hani erkekler ağlamazdı.” Mesaj Doğu Karadeniz'den ipuçları veriyordu. Hemen aklıma, Ciha Dağı Efsanesi Orkestrası geldi. Türkiye'nin orkestra müziğinin tavan yaptığı dönemler, 1960'ların ortasından 1970'lerin sonuna kadar olan dönemi kapsar. Durul Gence Orkestrası, İlhan Telli ve Batman Orkestrası, Mustafa Özkent Orkestrası, Erol Pekcan Orkestrası, Süheyl Denizci Orkestrası, Yalçın Ateş Orkestrası, İstanbul Gelişim Orkestrası (Neco, Selçuk ve Uğur Başar, Atilla Özdemiroğlu, Asım Ekren (Jaguar), Garo Mafyan), Onno Tunç Orkestrası, Dün Bugün Yarın Orkestrası (Şanar Yurdatapan) gibi Ciha Dağı Efsanesi de 1974 yılında Doğu Karadeniz'in kazası Arhavi'de yeni ismiyle kuruluyordu.

Disko funk söylüyordu

Cengiz Kurtoğlu ise orkestranın rodiliğinden solistliğine kadar her aşamasında yer alıyordu. Ciha Dağı Efsanesi Orkestrası’nın playlistindeki parçalar rock and roll ve disko funk içeriyordu. Barış Manço'nun efsane albümü 2023'ün enstrümantal parçalarını ve Okay Temiz'in “Dare geliyor dare” gibi düzenlemelerine de yer veriyorlardı. Sahnede Cengiz Kurtoğlu Almanya merkezli Boney M.’den de parçalar seslendiriyordu. Kurtoğlu, orkestrada klavye, gitar ve bateri çalıyordu. Ciha Dağı Efsanesi sahnede çift davul çalan ilk orkestralardan biridir. Daha sonrasında Ciha Dağı Orkestrası zamanın koşullarından dolayı iki kişiye indi. Kemal Özyurt ve Cengiz Kurtoğlu sahnede ritimbox ve gitarla serüvenlerine devam ederken, sosyal statü belirlemek için ve düğün sahipleri bateri istediklerinden, sahneye davul yerleştirilmiş ama o davul hiçbir zaman çalınmamıştır. Aksine davula etkisiz bir eleman yerleştirilip playback yaptırılmıştır, yıllardır Charlie Watts'ın sahnede playback yaptığına inandığım gibi...

Cengiz Kurtoğlu, müzik serüvenine orkestrada disko funk parçalar seslendirerek başlamış, 1980'lerin ikinci yarısında şansını İstanbul'da denemeye karar verince hepimizin tanıdığı fantezi müzik sanatçısı ve piyanist şantör olarak hafızalarımıza kazınmıştır.

En büyük hayallerimden biri Cengiz Kurtoğlu ile bir müzik programı yapıp, Ciha Dağı Efsanesi günlerinde seslendirdiği disko funk parçaları kendisine yorumlatmak ve bunu kayıt altına alabilmektir.

Kent konserimiz bittiğinde, herkesin hayallerinin gerçekle buluşması dileğiyle..

Sesim geliyor mu? Geliyoor Oya...

Kent konseri arası müzik önerileri

UMUT ADAN - BANDIRMA BAŞKENT OLDU

ZEYN'EL - DÜŞTÜM YOLLARINA

SÜREYYA SOYAK- HALİMİZ NANAY

 ALİ KOCATEPE ORKESTRASI- AŞKTAN BAŞIM DÖNÜYOR

GÜROL AĞIRBAŞ- 108

BARIŞ MANÇO- ADEMOĞLU KIZGIN FIRIN HAVVA KIZI MERCİMEK

Kent konseri arası live konser önerileri

DAVE MATTHEWS BAND - THE CENTRAL PARK CONCERT (LİVE)

SEU JORGE - MUSICAS PARA CHURRASCO AO VİVO (2012)

THE SMITHS- LİVE POCKPALAST (1984)

ZEKİ MÜREN- BODRUM KONSERİ (1984) son konseridir.

GUTS - AU BORD DE I'EAU LİVE (2016)

SERGE GAİNSBOURG - LE ZENİTH DE GAİNSBOURG (1989)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.