TRT 1 yeni dizisiyle pazar akşamı görücüye çıktı. Hoşgeldin ekranlarımıza Teşkilat. Muhteşem iş “Muhteşem Yüzyıl” ile adını artık hepinizin bildiği Timur Savcı ve Burak Sağyaşar ortak yapımı. Teşkilatın pek heyecanlı ilk bölümünden hemen sonra düşündüğüm şey, ikinci bölümü izleyeceğim oldu. Fox'un Savaşçı dizisi girmeden yayın hayatına başlaması da pek akıllıca. Milli istihbarat servisinin gizli mi gizli dünyasına bir perde aralandı. Belli ki konunun gizemine kapılanların sayısı az değil. Teşkilat, pazar reytinglerinde, ilk bölümden tüm gruplarda ilk sıraya oturdu.
Gözü pek vatanseverlere, ülke ve ülkü uğruna ölebilecek ajanlara alışık bünyeleriz biz. Senelerce benzer işleri ingilizce izledik. Bondları, CIA ajanlarını, gizli görevleri, kılık değiştirmeleri, kaçmaları, kovalamaları ve tabi ki bol patlamalı, yakın dövüşlü kahramanları. Yapacağız biz de elbet. Kendi ülkesinin güvenlik sorunlarıyla uğraşan, bu coğrafyanın politik dertlerini yıllardır takip eden kamuoyunun merakla izleyeceği bir dizi Teşkilat. Amatör duruyor, klişe kokuyor diyebilir miyiz evet ama yapılmalı kanımca. Yerli ve milli sihalarımıza, sınır ötesinde yapılan başarılı operasyonlara, Mustafa Kemal Atatürk’e, görkemli operasyon binalarımıza, selam çakıyor. Varsın çaksın.
Kurtlar Vadisi'ni anımsatan birtakım sahneleri var. İsimsizler kadar safkan Türk değil. Savaşçı kadar da askeri değil. İşin özü, biz çılgın Türkleri dünya güç dengeleri arasında bir oyuncu değil büyük oyunu bozan, hatta oyun kurucu olarak yansıtan, bu söylemlerle de mevcut dış politikamızı resmeden bir aksiyon başlıyor. Düşman hattında örgütleri kullanan “Şirket” var. Bunlar, dünyayı yöneten güçler. Karanlık bir masaları var. Başarısız üyelerinin kellelerini kılıçla uçuruyorlar. Bu detayı da çok abartılı bulduğumu söylemeden edemeyeceğim.
Konu ve oyuncularına bir göz atalım. Teşkilata senelerini vermiş, septik başkan Mete (Mesut Akusta) teşkilatın içinde seçmelerden oluşan bir ekip kuruyor. Bu ekip, iç, dış mihrak topluluğu şirkete karşı yeraltına inecekler. Görevin çok gizli olduğunu ekibe dahil olacak kişilerin ölmesi (öldüğü süsü verilmesi) gerektiğinden anlıyoruz. Derin tesbihci Adem olarak Yavuz Bingöl’ü görüyoruz. Kimdir necidir göreceğiz kendisini. İlk bölüm boyunca ekibin iki elemanını daha ağırlıklı izliyoruz. O halde esas oğlan ve esas kız onlar olmalı.
Dizinin ilk dakikasında Serdar (Çağlar Ertuğrul) ile tanışıyoruz. Doksanlı yılların Almanyasında ailesini bir neonazi saldırısında kaybediyor, sonra ülkesine getiriliyor ve ailesi devleti oluyor. Sınır ötesi paket getirdikten az sonra sivile hemen adapte oluyor ve aylardır görüşmediği sevgilisi Ceren (Ezgi Eyüboğlu) ile buluşuyor. Aralarında bir ilişki olduğunu senaryodan anlıyoruz zira beni görse nasıl bakacaksa sevgilisine de aynı bakıyor ajan Serdar, yorulmuş görevden göreve zaar.
Bir diğer kahramanımız istihbarat çalışanı genç bir anne Zehra (Deniz Baysal). Operasyon yönetirken kızıyla telefonla konuşabilecek kadar ilgili ama söz konusu vatan olunca kızı gözünde ölebilen. Bir işkolik, dahi, analist, Uzay (Serdar Yeğin), bir taksi şöförü, Hulki (Nihat Alptuğ Altınkaya), bir aile babası Hakkı (Tuncer Salman) ve yurt dışında kılık değiştirerek belge çalan güzeller güzeli ajan Pınar (Ezgi Şenler). Hepsini tek tek ziyaret ederek "Yaşam mı ölüm mü verin kararınızı" diyen başkan ekibini bu karakterlerle kurdu. Hepsi elim bir uçak kazasıyla hakka yürüdüler, aileleri, dostları için artık mezarları olan bu seçkin ekip şimdi teşkilata yapılan kanlı saldırıyı araştıracak, türlü misillemeler yapacaklar.
İkinci bölümün fragmanı yayında. Bir göz atmak isterseniz yakalayın derim.
Bizim de "Teşkilat"ımız var ey dünya, izleyin ve görün bakalım.
Yolu açık, reytingi yüksek olsun.
