Aşkın bu yıl bedeli 2.9 milyar TL

GÜNDEM 13.02.2021, 17:48 15.02.2021, 10:41
Aşkın bu yıl bedeli 2.9 milyar TL

Önce kısa bir hatırlatma yapalım, sevgililer günü tarihçesine kısaca göz atalım. Eski Roma’da 14 Şubat günü Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno’ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Ve gençler sadece bu bayram süresince birbirlerinin partneri oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine âşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu.

Bununla birleştirilen diğer hikaye ise şöyle;İmparator 2. Claudius, Roma’yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun en büyük problemi aşklarını ve ailelerini bırakmak istemedikleri için orduya katılmayan Romalı erkeklerdi. İşte bu yüzden Roma’daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Ancak Aziz Valentine kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius’un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Bu durumu bir süre sonra öğrenen imparator, Aziz Valentine’i tutukladı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürülmesine kara verdi. Bu olaydan 226 yıl sonra 496’da Papa Gelasius Aziz Valentine’i onurlandırmak için Şubat 14’ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir.

Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, âşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika’da Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi.

Türkiye’de ne zaman ve nasıl kutlanmaya başlandı peki?

Televizyonun yayınlaşması ile 1960’larda ülkemizde çok kısıtlı bir kesimde kutlanırken yaygınlaşması ve bilinir hale gelmesi ise gazeteci/yazar Hıncal Uluç sayesinde oluyor. Habertürk’te yayınlanan röportajından ufak bir alıntıyı sizlerle paylaşıyorum; “Böyle bir günün varlığını bana Amerikalı eşim Holly öğretti. Ben de o zaman Erkekçe dergisi ile Türkiye'ye duyurdum. Yıl 1981.. O gün bugün Sevgililer Günü artan bir katılım, artan bir coşku ile kutlanıyor, ben de bundan müthiş keyif alıyor, gurur duyuyorum, çorbayı ateşe ben koydum diye...”

Gelelim, yıllar içinde giderek büyüyen ve ticari bir güne dönüşen sevgililer günü için bu yıl ne kadar para harcadık? Sevgimizi göstermek için neler aldık?

Hep birlikte göz atalım,14 Şubat ‘Sevgililer Günü’nde alışveriş hacminin, geçen yıla göre 400 milyon TL artarak 2.9 milyar TL’ye çıkması bekleniyor.

Bu yıl en çok alınan hediyeler ise,

  • Pırlanta ve kuyum ürünleri
  • Cep telefonu
  • Kablosuz kulaklık
  • Akıllı saatler
  • Tablet
  • Parfüm
  • Kişiselleştirilmiş hediyeler (ada özel tasarım ürünler)
  • Uçak bileti
  • Peluş ayı
  • Çiçek

Kısıtlamalar kapsamında restoranlar, sürpriz organizasyon yapılacak romantik mekanlar kapalı olduğu için bu yıl otel rezervasyonları patlama yapmış durumda. Şehire yakın hafta sonu kaçamak mekanlarında boş yer yok. Spa ve kaplıca otelleri başı çekiyor. (Covid oralara nasılsa uğramıyor, herkes güvende çok şükür)

Hediye alışverişlerinin %75’i ise internet üzerinden gerçekleştirildi. Sevgiliye kart ve not yazmak demode olurken çiçek alımı yine revaçta. Hatta sevgililer günü ile ilk ilgili bir genelge bile yayınlandı.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI SEVGİLİLER GÜNÜ GENELGESİ

İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderilen genelgede "Sevgililer Günü'nü de kapsayan 12-13-14 Şubat tarihlerindeki kısıtlamalara yönelik ek genelge gönderildi. Genelgeye göre çiçek satışı yapan iş yerleri, 12 Şubat 20.00-00.00 arasında evlere servis, 13-14 Şubat 10.00-17.00 arasında iş yerinden ve evlere servis, 17.00-00.00 arasında ise sadece evlere servis şeklinde hizmet verebilecek."

Peki sevgilisi olmayan evden de çıkamayan ise bugün neler yapabilir?

14 Şubat'ı bahane edip kendiniz gibi yalnız bir kadına (erkeğe) bugünün kapitalizmin tam bir oyunu ve insanlarında bana nasıl alet olduğunu içeren bir konuşma başlatıp yeni birileri tanışabilirsiniz.

Bütün günü yemek yiyerek geçirebilirsiniz. (özellikle de sarımsaklı mantı) Netice de kendinizi beğendirmek zorunda olduğunuz bir sevgili yok hayatınızda siz tek başına da güçlü ve güzelsiniz.

Kariyerinize odaklanıp yükselmek ve hayallerinizi gerçekleştirmek için plan yapabilirsiniz. Ailenizle yakın arkadaşlarınızla houseparty yapabilirsiniz.

Hayatınızdan sevgi de aşk da eksik olmasın. (Her canlıya, tutku ile gerçekleştirdiğiniz her işte her zaman sizinle olsun) Sözlerimi bugünün anlam ve önemine çok uygun kısa bir hikaye ile noktalıyorum.

AŞKIN BÜYÜSÜ

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.

Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?" diye sormuş.

Zenginlik, "Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş. O sırada Aşk, yakınından geçen Üzüntü'yü görmüş ve ondan yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim." Üzüntü "Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var."


Mutluluk da Aşk'ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki Aşk'ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş. "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..." Bu Aşk'tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.

Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk'a yardım eden yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi'ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?" Bilgi "O, Zaman'dı" diye cevap vermiş. "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş Aşk.

Bilgi gülümsemiş: "Çünkü sadece Zaman Aşk'ın ne kadar büyük olduğunu gösterebilir" demiş.

Yorumlar (0)