Güvenin en büyük düşmanı kaostur

GÜNDEM 20.11.2021, 19:11 22.11.2021, 10:08
Güvenin en büyük düşmanı kaostur

Ünlülerin ürün ve marka tavsiyeleri konusundaki güvenilirliklerini raporlamak için MediaCat ve Ipsos tarafından gerçekleştirilen Celebrity Güven Endeksi’nin 2021 sonuçları belli oldu. AHBAP Derneği'nin kurucusu ve müzisyen Haluk Levent Türkiye’nin en güvenilir ünlü ismi seçildi.

Endeksin geçen yılki sıralamasında yüzde 70.9’luk bir oranla ilk sırada yer alan sanatçı Haluk Levent, bu yıl kendi yüzdesinde ufak bir artışla ilk sıradaki yerini korudu. İkinci sırayı geçen yıl elde ettiği yüzde 61.4 oranına yakın bir yüzdeyle Müge Anlı alırken, 2020’nin en güvenilir üçüncü ünlüsü oyuncu Şener Şen bu yıl bir sıra gerileyerek yerini “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasıyla ekranlarda yer alan sunucu-oyuncu Kenan İmirzalıoğlu’na bıraktı.

Komedyen Şahan Gökbakar ise Celebrity Güven Endeksi’ne 20’nci sıradan giriş yaptı. Öte yandan Haluk Levent, Müge Anlı, Binnur Kaya, Uğur Dündar ve Gülse Birsel’e daha çok kadınlar, Şener Şen’e ise bu yıl daha çok erkeklerin güven beslediği sonucuna ulaşıldı. Binnur Kaya, Uğur Dündar ve Gülse Birsel’e güven açısından 46–55 yaş grubu, Nihat Hatipoğlu’na güven açısından 26–35 yaş grubu öne çıktı. Araştırmanın ortaya koyduğu belki de en önemli bulgulardan biri de genel olarak 15–25 yaş grubunun ünlülere güven düzeyinin düşük olduğu yönünde.

İşte asıl önemli noktada bu gençler; sadece ünlülere değil, siyasetçilere, ülkelerine ve onları bekleyen geleceklerine güvenmiyor. YMA Liseliler Meslek Keşfi ve Gelişim programında PR ve iletişim alanında gençlere ilham veren konuşmalar yapıyorum. Orada da ne yazık ki gördüğüm gençler umutsuz ve ne yapacakları konusunda kararsız.

Güven sözcüğü çoğu zaman "güvenme", "memnun olma" sözcükleri ile eş tutulur. Ancak arada ince bir fark bulunmakta. Güven sözcüğü aynı zamanda inanmayı da gerektiren tekil bir kavram. Bebekler annelerine, çocuklar ailesine güvenir, bu mutlu olmaktan öte bir duygudur. Çünkü çocuk ailesinin kendisini yansız-çıkarsız sevdiğini bilir. (Bilmelidir.)

Birbirimize olan güvenimiz ise içinde yaşadığımız toplumun sosyal sermayesidir. Geçmiş kuşaklardan gelerek bize aktarılır. Ne yazık ki bu konuda yapılan son araştırmalar da hiç iç açıcı değil. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) bu konuda yapmış olduğu bir çalışmaya göre, örgüt üyesi ülkeler arasında Türkiye insanların birbirine en az güven duyduğu ikinci ülke. Türkiye’nin önünde Slovakya var. Hemen arkasında ise Meksika bulunuyor. Birbirine en çok güvenenlerin çoğunluğu Kuzey Avrupa ülkeleri; Danimarka, Hollanda, Finlandiya, İsviçre ve İzlanda.

Sondan 4'üncü sıradayız

Gençlerin (15-29 yaş gurubu) birbirine olan güven katsayılarında da durum hemen hemen aynı. Türkiye sondan dördüncü sırada. Gençlerde birbirine en çok güvenin olduğu ülke sıralamasında yine bir değişiklik yok. Kuzey Avrupalılar ön sırada.

Bu verileri incelenince doğal olarak kendi kendimize sormamız gerekiyor. Neden birbirimize güvenmiyoruz?

Güvenin en büyük düşmanı kaostur. Belirsizlikler güvensiz ve tedirgin ortam ve duyguların ortaya çıkmasına neden olur. Dünya genelinde son 3 yılda yaşadığımız olaylara bakıldığında kaygı ve endişe duymamak imkansız bunun tabii ki farkındayım. Ama gelecek nesilleri güçlü kılmak için güven duygusunu tazelemeliyiz. Bu nedenle endişelerimizi, kaygılarımızı çocuklarımıza çok belli etmeden evimizin odağı yapmadan yaşamalı ve yaşatmalıyız. İçinde bulunduğumuz ekonomik ve salgın krizinin ortasında bunu yapmanın zor olacağının farkındayım.

Çünkü bunların kontrolü bizim elimizde değil. Elimizde olan tek şey bu durumların bizi nasıl etkileyeceği. Buna karar vermek sadece bizim elimizde. Pollyanna olmaktan bahsetmiyorum. Ama hayata dair kaygı ve olumsuz duygularımızı süzgeçten geçirip çocuklarımıza öyle aktaralım. Gerçeği tabii ki bilsinler ama merkezinde yaşamasınlar. Çünkü çözüm bulmak öncelikli olarak onların değil bizim görevimiz. Ne ekersek onu biçeriz. Ne ektiğimize dikkat edelim. Umut ekelim ki gönüllerine bizim de umudumuz olsun. Zifir karanlıkta bile her sabah güneşin doğacağını ve yepyeni bir günün başlayacağını hep aklımızda tutalım. Bu hafta özellikle sevdiğiniz, sizi mutlu eden şeylere veya kişilere odaklanın. İyiyi ve güzeli çağırın ki yeni hafta da öyle başlasın. Herkese umut ve güzellikler dolu bir hafta dilerim.

Yorumlar (0)