İnsanlar ve hayvanlar arasındaki bağlar çok güçlüdür. Bir hayvanla bağ kurduğunuzda farklı bir dünyanın kapısından geçersiniz. Dünyada, çevremizde ve hatta evrende yalnız olmadığımızı artık çok iyi biliyoruz. İnsanın dünyadaki beslenme zincirinde en üstte olmasının verdiği yüksek ego, onun tüm doğaya hükmetme yanlışına düşürüyor. İnsan, doğayla ve hayvanla olan ilişkisini anlamaya çalıştığı bir süreçte ne yazık ki amacının dışına çıktı. Ve yaptığı çalışmaları, edindiği bilgileri üstünlük kurmak ve doğayı kontrol altına almak için kullandı. Diğerinin faydasına ya da zararına olup olmadığını düşünmeden kendi maddi faydasına çevirmek adına , bütünün faydasını göz ardı ederek…
Öyle ki kendisi için ne gerekirse onu yaptı, doğal düzeni değiştirdi, hayvanların yaşam alanlarını kısıtladı, tellerle çevirdi ve yok etti. Amaç daima güç, para ve kontrol üçgeninde yürüdü. Eğer amaç; hayvanları, doğayı, çevremizi, evreni ve buradaki yerimizi, görevimizi ve varlık nedenimizi anlamaya çalışmak olsaydı ve bunu bütünün faydasına nasıl yapacağımızı öğrenmek isteseydi amacı doğrultusunda evrilecekti.
Koşulsuz sevgi ve neşe kaynakları
Günümüz sisteminin amacı, hatta vazgeçemediği üçgeni: güç, para ve kontrol. Yapılan araştırmaların, ayrılan milyon dolarlık fonların amacı sadece bu. Para kazandırmayacak, güce hizmet etmeyecek bir araştırmaya asla kaynak oluşturamazsınız. Ve yapılan işlerdeki amaçları da sorgulayamazsınız.
Evcillerle birlikte olmak ruh sağlığı için faydalıdır. Ailelerimizde, evlerimizde koşulsuz sevgi ve neşe kaynağıdırlar. İnsanların çağımızda baş etmekte zorlandığı strese karşı bizi korurlar. Bu konuda yapılmış çok sayıda araştırma var. Evcil hayvan sahipliği ve başka bir canlıyı önemsemek bize amaç ve anlam duygusu verir. Yani başka bir canlının iyiliği amacıyla bir şeyler yapmak depresyonu ve yalnızlık hissini azaltır, stres hormonlarını düşürür. Evcil hayvana sahip olmak paylaşmanın, karşılıksız vermenin ve koşulsuz sevgi almanın en güzel örneğidir. Ve en önemlisi kişiye kendisini gerekli ve önemli hissettirir.
Evciller şu anda yaşarlar
Evciller anda yaşamanın mükemmel örnekleridir. Evcil dostlarımız şu anda yaşarlar. Dün olanları sorgulamazlar. Yarın ne olabileceği ile ilgili endişe duymazlar. Köpeğinizi azarladığınızda evet o anda üzülür, korkar ancak 5 dakika sonra onu sevdiğinizde size -ama sen beni azarlamıştın şimdi hesabını ver- ya da -seninle 3 gün konuşmayacağım, ama senin de şöyle yanlışların var- gibi bıdı bıdı yapmazlar. Onlar şimdi, şu anı yaşarlar, mutlulukta, korkuda, hatta acıda da… Bittiğinde biter. Ancak insan akıl yoluyla hiç unutmaz ya da unutmak istemez…
Evciller zihinsel hastalıklardan kurtulmamıza yardımcı olur. Araştırmalar, evcillerin yani kafes kuşları, akvaryum balıkları,tavşanlar vs, zihinsel rahatsızlığı olan insanların duygularını yönetmelerine yardımcı olduğunu ve onları hastalık semptomlarından uzaklaştırdığını söylüyor. İngiltere’de 54 katılımcılı; depresyon, şizofreni, bipolar ve travma sonrası stres bozukluğu tanılı hastalarla yapılan çalışmada evcil hayvan sahipliğinin, onlara kimlik, öz değer ve anlam duygusu kattığını ortaya koydu... Dr. Helen Brooks “Evciller genellikle kişilerin aile bireyleri ve sosyal ilişkilerinden alamadıkları koşulsuz desteği, koşulsuz vermek yoluyla yardımcı oldular” demektedir.
Evcilerle yaşayanlar daha sağlıklı
Evciller sağlıklı alışkanlıklar oluşturmamıza da yardımcı olur. Bunlar, düzenli fiziksel aktivite, doğada zaman geçirmek, hangi ruh halinde olursanız olun sabah kalkmak ve onun ihtiyaçlarını gidermek, onlara bakmak yoluyla kendimize de bakmayı öğrenmemizi sağlar. Onlarla birlikte olmak sosyal iletişim becerilerimizi geliştirmemize de yardımcı olur. Sosyal kaygıyı hafifletir. Hatta köpeğinizle yürüyüşe çıkmak başka bir sosyal çevre de sağlar.
Evcillerle yaşayan insanlarla yapılan çalışmalarda, insanların fiziksel olarak da daha sağlıklı olduğu bildirilmiştir. Kalp ve tansiyon rahatsızlıklarının daha az görüldüğü, kronik hastalıkların daha kolay iyileştiği, ruhsal hastalığı olan insanlarda da çok sayıda anlamlı iyileşmeler olduğu gözlenmiştir.
Sonuç olarak; herkes onlardan koşulsuz sevginin gücünü öğrenir. Onlar sizi koşulsuz ve yargısız severler. Örneğin; çocuğunuzun sınavından kaç puan aldığını, geçip geçmediğini sorgulamaz, sosyal statüyle, maaşınızla, arabanızın ya da giysilerinizin markasıyla hatta evinizle de ilgilenmez. Sizin başarı ya da başarısızlık dediğiniz şeylerle de... Sahiplerini görmekten daima mutluluk duyarlar. Ve ne olursa olsun onlarla zaman geçirmek, yaşadıkları aileye ait olmak isterler.
