06.01.2023, 11:06

90'larda biz ne yaşadık?

En baştan belirteyim, bu bir 90’lar güzellemesi yazısı olacak. Geçtiğimiz yıl dahil olduğum ve bu yıl sizlerle buluşacak olan bir proje sebebiyle zaten oldukça içli dışlı olduğum bu devri yazmak istedim bu hafta. Ama işin gerçeği şu ki, proje sebebiyle dahil olmasam dahi 90’lar ben ve benim jenerasyonumun aklından hiç çıkmıyor. Nasıl çıksın? İnsanlık tarihinin en güzel zamanını yaşayan; sporun, sanatın, müziğin, sinemanın bir çok mükemmel örneğine şahit olan, yapılan iş / başyapıt olma oranının en yüksek olduğu 10 yılı gençlik yıllarında yaşamış bir nesiliz. Sanırım tüm şans kontenjanımızı orada kullandık ki böyle bir 20 yıla denk geldik.

Bu yazı biraz da gözlerini tüm dünyada bu kısır çağa açmış Z kuşağına da bir rehber olsun.

Mesela futboldan bir örnekle başlayalım. Çok uzağa gitmeden sadece TV reklamlarında (Adidas, Pepsi, Nike, vb) yer alan yıldızlar; Totti, Beckham, Davids, Carlos, Figo, Ronaldo (Gerçeği), Ferdinand, Crespo, Cannavaro. Daha satırlarca sayabilirim. Bu isimlerin her biri futbol dünyasını derinden etkilemiş, takımları ile sayısız başarılar yaşamış, bir çok gence idol olmuş bayrak isimlerdi. Şimdiki döneme bakarsak; son 2 süper yıldızın (Ronaldo, Messi) EYT’ye takılmaması ile futbol sahnesinden yavaş yavaş çekilmesi sonucu bize MBappe’yi mega yıldız diye itelemeye kalkan futbol dünyası seri panikte.

Sinemaya gelirsek; Google’a 90’lar filmleri yazdığımızda karşıma çıkan ilk beş filmi yazayım sadece:

  • Shawshank Redemption
  • Pulp Fiction
  • Seven
  • Scream
  • Silence of the Lambs

Tür ya da konudan bağımsız bakarsak her birinin efsane filmler olduğu konusunda hemfikiriz sanırım. İlk paragrafta bahsettiğim yapılan iş / başyapıt olma oranı bu işte. Şimdiyse bindik bir Marvel trenine, gideyoz kıyamete.

Tabii ufak bir detayı atlamayalım, yapılan bir çok işin / eserin adını tarihe kazıma sebebi biraz da mecraların bakirliği, seyircinin aç olması (Şimdiki inanılmaz doymuşluk ve şımarıklığın aksine), bir çok fikrin ilk kez gün ışığına çıkması sebebiyle ilgi çekici olması gibi etkenler de söz konusu ama günümüz ile o yıllar arasındaki kalite farkı sadece bununla açıklanamayacak kadar büyük.

Gelelim müziğe; dünya açısından sadece Grunge desem, Seattle Sound desem yeterli olur bence. Her geçen gün sağlı sollu akın eden nice efsane sesler, gruplar, şarkılar, yeni akımların hangi birini sayayım. Ülkemiz açısından bakarsak da özel radyoların doğması ile şaha kalkan Türk Pop Müziği ile nice güzel anılar yaşadık.

Sadece 1993 yazında ülkemize stadyum konserine gelmiş isimler;

  • 26 Mayıs 1993 - Guns’n Roses
  • 20 Haziran 1993 - Elton John
  • 25 Haziran 1993 - Metallica
  • 2 Temmuz 1993 - Sting
  • 13 Eylül 1993 - Bon Jovi
  • 17 Eylül 1993 - Scorpions
  • 23 Eylül 1993 - Michael Jackson
  • 7 Ekim 1993 – Madonna (Kaynak: Ekşi Sözlük / #77577510)

Dini kurumların konser iptali tavsiye ettiği günümüz için oldukça sıra dışı sanırım. 2006 Doğumlu kızıma bu konserleri anlattığımda yüzündeki kıskançlığı görmenizi isterdim :)

Gelelim Gırgır ekolünden gelen mizah dergilerine. Bölünerek çoğalmalarına rağmen birbirinden kıymetli isimlerle birbirinden kıymetli dergiler piyasada idi. Ciddi satış rakamları ve ciddi popülerlikleri ile her hafta ses getiren işlere imza atarlardı. Şimdiki zaman ile ortak noktaları yine birbirinden komik sebeplerle açılan davalarla uğraşmaları idi. Örneğin şu karikatür sebebiyle tekzip yayınlatan Verem Savaş Derneği.

Boomer tarzı bitireyim yazıyı. O zamanlar şimdiki kadar hızlı internetimiz (dial-up ile kağnı hızı) yoktu, akıllı telefonlarımız yoktu hatta ilk zamanlar cep telefonumuz bile yoktu, teknoloji fersah fersah gerideydi fakat dünya tarihinin en güzel 10 yılını yaşadık.

O zaman tüm yaşıtlarım adına sorayım, o yıllarda…

BEN NE YAŞADIM?

Yorumlar (0)