59. Altın Portakal hakkında neler söylediler?

RÖPORTAJ

59. yılında sinemaseverlerle buluşan, sinemanın kalbinin attığı ve sezonun en hareketli sinema olayı olan “Antalya Altın Portakal Film Festivali”nde 10 yerli film, prömiyer yaptı. Ekibimizden Deniz Ali Tatar bir çok filmin yönetmeni ve oyuncu ekibiyle bir araya geldi. Festival kapsamında film ekipleriyle röportajlar yapan Tatar, festivale dair yorumlar da aldı. İşte film ekiplerinin bazılarından Dizi Doktoru.com’a özel festivale dair yorumlar…

Eylem Yıldız (Bir Umut): Antalya’da olmak çok güzeldi. İlk gösterilen film bizim filmimiz olunca, hızlı bir giriş yaptık ve üzerimizden bir kamyon geçmiş gibi hissettik. Ama izleyiciyle çok iyi bir buluşma yaşadık.

Baran Şükrü Babacan (Bir Umut): Altın Portakal’da olmak çok güzel, ama ben kendi filmimle aday olduğum zaman geriliyorum biraz. Filmim olmadığında da takip ediyorum festivali ve beni çok mutlu eden bir şey oluyor. 15 yaşında ilk kez sahneye, filmimizi izlediğimiz sahnede adım attım. Çok duygusal bir süre yaşadım ve buralı olduğum için, festival ev sahibi gibi hissediyorum kendimi.

Cem Yiğit Üzümoğlu (Karanlık Gece & LCV): Ben ilk kez katıldım Altın Portakal’a. Bir yandan denize girdiğimiz bir yandan filmleri izlediğimiz güzel bir süreç geçirdim. Rol aldığım iki filmle de festivalde olmak büyük bir şans.

Melisa Şenolsun (LCV): İlk kez Altın Portakal’a geldim ve çok sevdim. Filmimiz çok güzel karşılandı burada. İleride rol alacağım başka filmlerle de Antalya’ya gelmeyi çok isterim.

Ushan Çakır (LCV): Antalya’da olmak her zaman çok güzel. Sektör profesyonelleriyle bir araya gelmek, filmler izlemek ve sohbet etmek harika bir süreç yaşatıyor bizlere.

Merve Dizdar (Kar ve Ayı): Bir an önce Antalya’ya gelip filmimizi ülkemizle buluşturmak istiyorduk. Çok keyif verici Altın Portakal’da olmak. En güzel şeyi yaşadık burada, sinema adına en güzel şey de bu aslında.

Selcen Ergun (Kar ve Ayı): Altın Portakal’ı çok keyifle deneyimledim. Daha önceki festivallerde gösterimleri yaparken, burayı da iple çektik. Çünkü Antalya yıllardır, beraber filmler izlediğimiz ve sinema konusunda sohbetler ettiğimiz bir yer. Burada kendi filmimle olmak da başka bir heyecan tabii.

Kaan Müjdeci / Yönetmen (İguana Tokyo): 59 yıldır yapılmış ve sinemanın kalbinin attığı bir film festivali burası. Burada olmak çok gurur verici. Ülkemizde uzun yıllar ayakta kalabilen bir festival burası, dolayısıyla sinemacıların bir araya gelebilmesi çok önemli. 10 filmin yarışmada olması işin popüler kısmı, ama burada sinema derslerinin verilmesi, röportajlar yapılması ve yönetmen-oyuncu herkesin tanışıp bir araya gelebilmesi çok gurur verici. Uzun yıllar bu festivalin devam edebilmesi çok önemli, çünkü sinema sektöründeki herkese dokunan bir yer burası. Bu koltuklar ve bu yapı oldukça, birbirimizle iletişime geçtikçe daha çok filmler yapabileceğiz. Antalya’nın bunu sağlaması önemli.

Saadet Işıl Aksoy (İguana Tokyo): İlk rol aldığım film olan “Yumurta” ile 2007 Antalya’ya gelmiştim. O açıdan da Altın Portakal’ın bir değeri var benim için. Bir şekilde Türkiye’de sinemanın içinde yer alan birçok kişi için bu festivalin ayrı bir yeri var. Uzun zamandır gelmemiştim festivale ve tekrardan burada olmak benim için mutluluk verici. Çok güzel geçti benim için bu yıl da festival.

Ertan Saban (İguana Tokyo): 1998 yılında rol aldığım ilk filmle Antalya’ya gelmiştim, hatta o zamanlar Türkçe konuşmuyordum. Burada tanıştığım bir yapımcının ardından Türkiye’de kalmaya karar vermiştim. Kaç tane kente nasip olur güzel ve kökü festival olması, dünyada sayabiliriz 10 parmağı geçmez bence. Bizler ve seyirciler olduğu sürece, sinema da festivaller de hayat gibi devam edecek.

Deniz Ülkü (İguana Tokyo): Rol aldığım ilk filmle Antalya’da olmak harika bir duygu. İguana Tokyo, benim için ilk deneyimimden ziyade çok keyif aldığım bir film projesi oldu. Bence bu mükemmel deneyimimin festivallere kadar taşınması ve ilk festivalimin Antalya olması çok gurur verici bir şey.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.