Sadakatsiz şaşırtmaya devam ediyor. Toplumun büyük kesiminin yüreğinin bir yerine dokunmayı başaran dizi her hafta yeni bir aksiyonla karşımıza çıkarak bir nevi tabularımızı sorguluyor. İlk bölümlerde “Aldatılsanız susmayı başarabilir miydiniz?” sorusuyla bizi baş başa bırakan senaryo ilerleyen bölümlerde “Bir kişi aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?” sorunuzu yöneltti bize. Geçen hafta da “Aldatıldığınızı öğrendiğinizde intikam için aldatma yoluna gider miydiniz?” diye bir soru yönetti.
Bu denli acı bir aldatılma olayıyla karşılaşmamış kişilerin buna cevap vermesi zor. Zira ben “empati” kelimesine hep uzak dururum. Bana göre farklı benliklerdeki, bambaşka hayatlar yaşayan insanların empati kurma şansı yok. Şunu tahayyül edebiliyorum ama… Baş etmesi zor bir duygu olsa gerek bir kadının sevdiği bir adam tarafından aldatılması… Üstelik bir gecelik bir ilişki değil ortadaki. İki tarafı da aynı anda idare eden, her iki kadını da çeşitli yalanlarla kendine bağlayan bir adam var. Burada tek suçlu adam diyenler çoğunlukta. Evet, bunu bir suç olarak kabul edeceksek eğer; büyük yüzde adama ait.
Öte yandan adamın evli olduğunu bile bile onunla beraber olmayı kabul eden genç kıza da masum diyemeyiz. Ama kocasının başka bir kadınla göz göre göre beraber olduğunu bilen esas kadının davranışları da ikilemin çok ötesinde. Kocasını seviyor ve ne olursa olsun vazgeçmek istemiyor mu? Ona ağır bir bedel mi yüklemeye çalışıyor? Onu elleriyle diğer kadına teslim etmekten mi ağrına gidiyor? Yoksa içten içe bu durumdan besleniyor mu? Anlamak güç… Aldatılan kadınların bir süre sonra erkeği gözden çıkardıkları halde diğer kadınlarla mücadele etmek uğruna ilişkilerinden vazgeçmediklerine gerçek hayatta da şahit olmuşluğum var. Öyle ki zamanla hikayede erkeğin rolü tamamen bitiyor ve gidişat tamamen iki kadın arasındaki savaştan ibaret kalıyor.
Yakın geçmişte magazin gündeminin en dikkat çekici aldatma ve ayrılık hikayelerinden biri kuşkusuz Defne Samyeli-Cem Yılmaz ve Serenay Sarıkaya arasında yaşandı. Serenay Sarıkaya sempati duyduğum bir isim olduğundan bu üçlüye karşı pek objektif olamadım. Serenay ve Yılmaz aşkının devam etmesini istedim. Bana ne oluyorsa? Öteki tarafta ilişkinin bitmesi akabinde Defne Samyeli’nin instagramda paylaştığı keyifli pozlara da bir kadın olarak hak vermedim değil. Neticede insanız… Kadınız… Eski sevgilimiz bizi aldattığı kadından ayrıldığında bayram ederiz. Bunun için o esnada aklımızın orada olup olmamasının pek bir önemi yok! O kişi bize geri dönse kabul etmeyiz ayrı. Kadın olmanın ötesinde Türk’üz biz… İlahi adaleti başımızın tacı yapmışız.
İstanbul’da vaka sayıları günden güne artıyor. Covid gitgide daha yakın çevremizde dolaşıyor. Her gün yeni bir haberle uyanıyoruz. Hal böyle olunca evlere kapanıyoruz. “Evde kal Türkiye” sloganı gitgide daha büyük önem kazanıyor. İmdadımıza da diziler yetişiyor. Ekranların yeni dizisi Alev Alev önce oyuncu kadrosuyla merak uyandırdı bende. Zuhal Olcay, Demet Evgar, Hazal Ergüçlü, Dilan Çiçek… Hepsi çok sevdiğim ve beğendiğim oyuncular. Fragman da ilgimi çekince perşembe akşamı oturdum ekran başına. Alev alev sıra dışı bir konuyla çıktı karşımıza. Başlangıç oldukça ilgi çekici ve maalesef biraz iç karartıcı. Önümüzdeki bölümleri heyecanla bekliyorum.
