33. Ankara Film Festivali Ödül Töreni bu akşam düzenlenecek!

KÜLTÜR SANAT 11.11.2022, 10:07
33. Ankara Film Festivali Ödül Töreni bu akşam düzenlenecek!

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen ve 3 Kasım akşamı başlayan 33. Ankara Film Festivali bugün sona eriyor. CerModern’de düzenlenecek kapanış töreninde Ulusal Uzun, Kısa ve Belgesel Film Yarışması’nın kazananları, Proje Geliştirme ve VEKAM Ödülleri açıklanacak.

Festivalin son gösterim günü, bu yıl aramızdan ayrılan sinema tarihçisi “Agah Özgüç Anısına: Perdede Işık İzi” filminin gösterimiyle başladı. Handan Kümbetlioğlu’nun yönetmenliğindeki, Agah Özgüç’ün sinemaya emeğini ve sevgisini anlatan belgesel öncesinde sinema yazarı Olkan Özyurt bir sunum yaptı. Olkan Özyurt konuşmasında özellikle Yeşilçam döneminin hafızası, sinema tarihçisi ve arşivcisi Agah Özgüç’le unutamadığı anılarından ve Özgüç’ün sinemamız için öneminden bahsetti.

Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yer alan Selcen Ergun imzalı “Kar ve Ayı” ile Özcan Alper imzalı “Karanlık Gece” filmleri ikinci gösterimleriyle beyazperdede izleyiciyle buluştu. Özel Gösterimler bölümü filmlerinden Türkiye’de ünlü bir adam olan eski kocasına velayeti verilen kızını kaçırmaya karar veren Fransız Claire’in zorlu yolculuğunu anlattığı “Yaban” gösterimi sonrasında filmin yönetmeni Tareq Daoud ile bir söyleşi gerçekleşti. Tareq Daoud film hakkında “Bu film için 6 yıl boyunca çalıştım. Maddi kaynak bulmak zordu, ana oyuncumuz Amira Casar’ı ikna etmek zordu, Covid yüzünden bir şeyler ertelendi. İlk uzun metrajım. Filmin aslında bir sürü esin kaynağı var. Yunan trajedilerini çok severim, Medea gibi… Sinema ve hayatta güçlü kadın karakterleri özellikle seyirci olarak çok seviyorum ve filmdeki Claire böyle bir karakter. Trajedik bir karakter Claire aslında ama hem güçlü hem de güçsüz. Bunu yaratmaya çalıştım. Ben Kabil’de doğdum ve 4 yaşlarındayken mülteci olarak ailemle birlikte Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldık. Bir sürü zor hikâyeler yaşadı akrabalarım. Bu hikâyelerden bildiğim trajedileri de biraz yansıtmak istedim,” dedi.

Andreas Treske, Doç. Dr. Nihan Gider Işıkman ve Özlem Köksal, “Sinema Eğitiminde Yeni Yollar” adlı söyleşide, bilinen eğitim yollarının dışında sinema yapmak, sinemanın farklı alanlarında yer alabilmek için izlenebilecek yeni eğitim programları ve seçenekler üzerine, yurtdışında ve ülkemizdeki imkanlar konusunda katılımcıları bilgilendirdiler. 

Burak Göral, “Çocuklar İçin Film Seçme Rehberi” başlıklı seminerde çocukları internetteki zararlı içeriklerden koruma yolları, çocukların duygu dünyalarının gelişiminde sinemadan nasıl faydalanabileceği, izlenecek filmin çocuğun yaşına uygunluğunun nasıl anlaşılabileceği, izlenecek filmleri nasıl seçmek gerektiği ve örnek film listeleri nelerdir gibi soruların cevaplarını ebeveynlerle paylaştı.

Festival kapsamında izleyicile buluşan son filmler ise; Jean-Luc Godard anısına gösterilen Çılgın Pierrot / Pierrot le Fou; Viesturs Kairiss’in Ocak / January; Hlynur Palmason imzalı Tanrı’nın Unuttuğu Yer / Godland; Peter Kerekes yönetmenliğindeki 107 Anne / 107 Mothers; Joon-ik Lee’nin Balık Kitabı / The Book of Fish; Peter Bergendy’nin Post Mortem; Matti Geschonneck’nin yönetmenliğindeki Wannsee Konferansı / The Conference; Natalia Sinelnikova’nın Biz de Ölmüş Olabilirdik / We Might as well Be Dead filmleri oldu. 

Yorumlar (0)