Mevsimler normalden farklı seyredince ve şehre yaz gelmeyince Sayım Çınar ile birlikte biz onu bir ucundan yakalayalım dedik ve atlayıp Bodrum’a geldik.
Bodrum’un en sevilen koyu Gölköy şimdiki adıyla Göltürkbükü’nde yer alan Daphnis Hotel’in 20 yıllık tecrübesiyle her yıl daha da iyiye giden konaklama deneyimini bir de pandemi ortamında yaşayalım dedik.
Her şeyden evvel pandemi Bodrum’da çok etkili değil ancak yine de tüm işletmeler oldukça tedbirli. Tabii misafirler tatil modu nedeniyle kişisel tedbirlere pek dikkat etmiyorlarsa da işletmeler bu rehaveti ön görerek gerekli tüm önlemleri almayı ihmal etmemiş.
Daphnis Hotel de zaten konumu nedeniyle oldukça geniş bir alana sahip olduğu için sosyal mesafe kuralını ayarlamakta zorlanmayan bir mekân.
Bunun yanı sıra sade ve zevkli dokunuşlarla yeniden dizayn edilen otele eklenen apart odalarıyla hizmet alanını kişisel tatil anlayışına çeviren otel plajından, mutfağına ve odalarına, neredeyse tüm detaylarıyla konforunu korumayı başarabilmiş.
Daha ne olsun! Pandemi günlerinde dört duvar arasında kalıp bu sene "Deniz-Güneş" tatiline farklı bir enerji katmak isteyenlere burası da tavsiye olsun.
Bu hafta, sosyal mesafe çerçevesinde deniz-kum-güneş özlemini gidermek için geldiğim en sevdiğim tatil beldesi Bodrum’dan bu yazıyı yazarken, size de deniz manzaraları, romantik sahil şeridi, köyleri, körfezleri ve geleneksel evleriyle göz kamaştıran Bodrum’da çekilmiş, görüntüleriyle izleyicilere ekran karşısında deniz havası aldıracak filmlerden bir seçki yapmak istedim.
Alev Alev
Yönetmen: Halit Refiğ / Oyuncular: Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu, Cüneyt Arkın, Çiğdem Tunç, Hulusi Kentmen, Sevda Aktolga, Şemsi İnkaya, Turgut Boralı, Tevhit Bilge, Nevzat Okçugil / Süre: 118 dakika
80’li yıllarda gerek hikayesi gerek oyuncu kadrosuyla seyircilerini oldukça etkileyen bir aşk dramı olan Alev Alev adlı filmin çekimleri için yapımcılar mekân ve atmosfer olarak Bodrum’u seçerler.
Filmdeki karakterin hayatını değiştirecek olan bir yatın Bodrum limanına yanaşması ile başlayan film şu an seyredildiğinde, arka planına yerleştirdiği, eski liman, Raşit’in Yeri, tersaneler, kafelerde oturanlar ve körfez manzarasıyla seyircisini Bodrum’un geçmişine doğru zamanda bir yolculuğa çıkarır.
Film; Tarık Akan’ın canlandırdığı Bodrumlu kaptan Murat, göz alıcı Bodrum kızı Alev ve Alev’e lüks bir hayat sunan, kötü ama zengin, İstanbullu iş adamı Şahin’in arasındaki aşk üçgenini konu alıyor.
Gemilerde kaptanlık yapan Murat ve güzeller güzeli sevgilisi Alev birbirlerine deliler gibi aşık, evlilik hazırlıkları yapan iki gençtir. Bir süredir işsiz olan ve evlilik planları için paraya ihtiyacı olan Murat, ünlü iş adamı Şahin’in özel yatının kaptanının hastalanması sonucu boşalan kaptan koltuğunu devralır.
Bu yat iş gezisi nedeniyle dört ay kadar yurtdışında olacaktır. Kendisine bol kazanç sağlayacağını düşündüğü bu iş sayesinde teklifi kabul eden Murat böylelikle evlilik masraflarını da karşılamayı planlamaktadır.
Ancak Murat bu yolculuk esnasında patronu Şahin’in yeğeni ve şirketinin genel müdürü Ümran’la birlikte olur. Murat günden güne Alev’den uzaklaşsa da büyük bir pişmanlık yaşar ve sevgilisine geri dönmek ister.
Alev ise sevgilisinden hamiledir ve umutsuzca onu beklemektedir. Bu sırada kıskançlık krizine giren Ümran canına kıymaya yeltenince Murat mecburen Ümran’la evlenir. Alev bu haberi gazetelerden okuduğunda genç aşıklar trajik bir sona doğru ilerleyecektir.
Bağcık
Yönetmen: Görkem Yeltan / Oyuncular: Kaan Çakır, Pınar Tuncegil, Okan Yalabık, Ali Altuğ, Alin Yeltan, Derin Yeltan, Yeşim Koçak, Barış Yıldırım / Süre: 94 dakika
Varlığı ve ürettikleriyle dokunduğu alanların gündemlerinde ezber bozmayı amaçlayan; kitap ve şarkı sözü yazarlığı, senarist ve oyuncu kimliğinin yanı sıra sinemadaki bağımsız duruşu ve kendine has anlatım diliyle yönetmen olarak da emin adımlarla ilerleyen Görkem Yeltan’ın ikinci uzun metrajlı filmi Bağcık, annelerini kaybetmiş olan ve anneannelerinin Kanada’ya gidişi sonrası Bodrum’a amcalarının yanına gitmek durumunda kalan iki kız kardeşin hikâyesini anlatıyor.
Anne-babaları ölen iki kız kardeş, anneannelerinin Kanada’ya gidişiyle kısa süreliğine amcalarının Bodrum’daki evine yollanır.
Bu geçici misafirlik için kızlara bakıcı olarak ayarlanan pilates hocasıyla amcaları arasında bir süre sonra bir yakınlaşma başlar.
Dışarıdan pek öyle görünmese de kızlar Kanada’ya gitmek yerine içten içe Bodrum’da amcası ve bakıcıları Peri ile yaşamak istemektedir. Ancak engelli olduğundan kızların orada kalmasını aklına bile getirmeyen amcaları tam da bu konuda fikrini değiştirecekken, sevdiği kadının ondan bir şey sakladığını öğrenir.
Bu olay sonrasında kızlar Bodrum’da mı kalacaktır yoksa gitmek istemedikleri Kanada’ya mı yollanacaktır, cevabını film size verecektir.
Bodrum Hâkimi
Yönetmen: Türkân Şoray / Oyuncular: Türkân Şoray, Kadir İnanır, Yıldırım Gencer, Mahmut Hekimoğlu, Kadir Savun, Nubar Terziyan / Süre: 78 dakika
Sinemamızın sultanı Türkan Şoray ile Kadir İnanır ve Yıldırım Gencer’i bir araya getiren Bodrum Hâkimi; 1951 yılında Bodrum’a gelen ilk kadın hâkimin hikâyesinden uyarlanan, 1976 yapımı bir film.
Filmin konusu, gerçek hayatta yaşanmış bir olaydan esinlenilerek yazılmış yerel bir türküden alınmış.
Türkü ve dolayısıyla film, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın hakimlerinden olan ve 1951’de atandığı Bodrum’da 1954 yılında nedenleri kesin olarak günümüzde de açıklığa kavuşturulamamış ve çeşitli yorumlara konu olmuş bir şekilde intihar eden Mefaret Tüzün’ün öyküsünü anlatıyor.
Türkan Şoray’ın postanenin karşısındaki Bodrum pazarında otobüsten inmesi, eski Herodot Pansiyonu’na doğru liman boyunca yürümesi, şimdilerde lüks yatlara ev sahipliği yapan modern marinanın yerinde bulunan basit iskelenin üzerinden kaleye bakması ve elbette, arka planda Bodrum köylüleri ve sokaklarıyla belgesel tadı yaşatan film açılış sahnesinden itibaren izleyicilerine Bodrum’un az bilinen yerlerini keşfetme olanağı sunuyor.
Her Şey Çok Güzel Olacak
Yönetmen: Ömer Vargı / Oyuncular: Cem Yılmaz, Mazhar Alanson, Ceyda Düvenci, Selim Naşit Özcan, Mustafa Uzunyılmaz, Adnan Tönel, Cenk Varcan, Sait Senay, Emre Sipahioğlu, Mesut Akusta, Uğur Çavuşoğlu, İbrahim Yalçın, Engin Günay, Deniz Oral, Fuat Onan, Yaşar Güner, Aziz Parlakyıldız, Nazım Yılmaz, Mehmet Hanif, Rafi Emeksiz, Ayumi Takano, Sinan Albayrak, Engin Ocaklı, Celal Belgil, Melih Gürlük, Günay İbicioğlu, Yusuf Basmacı, Okay Şenol, Abdullah Baykal, Murat Tarık Fidan, Bekir Erdemöz, Nihan Doğru, Şafak Kemancı, Emre Cebeci, Barış Çakır, Ulgar Manzakoğlu, Öner Işık, Vural Çelik, Baran Özçaylan, Nurgül Yeşilçay / Süre: 105 dakika
Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson’un sorunlu abi-kardeş ilişkisini kadrajına alan Her Şey Çok Güzel Olacak adlı filmde Nuri, gereksiz yere karıştığı bir kavga sırasında üç yıldır görmediği kardeşi Altan ile karşılaşır. Bu rastlantı; aradan geçen bunca zamandan sonra bu iki kardeş için de sürpriz olmuştur.
Altan, Nuri’nin çalıştığı ecza deposunu, uzun süredir açmayı planladığı bar için bir para kaynağı olarak görür. Çeşitli uğraşlardan sonra Nuri’ye tekrar yakınlaşmayı başaran Altan, farkına varmadan hem kendisini hem de Nuri’yi tehlikeli maceraların içine sürükler. Nuri ve Altan, her şeyin çok güzel olacağını umarak yaşamla mücadeleye devam ederler. Bu mücadele içerisinde unuttukları önemli detaylarla yüzleşirler.
Ömer Vargı’nın yönetmenliğini yaptığı ve Cem Yılmaz ile birlikte yazdığı film 1990’ların en dikkat çeken yapımlarındandır. Kaderin oyunu sonucu bir araya gelen birbirleriyle tamamen zıt iki kardeş filmde başlarına birtakım belalar saracak ve nihayetinde soluğu Bodrum’da alacaklardır.
Mavi Sürgün
Yönetmen: Erden Kıral / Oyuncular: Can Togay, Hanna Schygulla, Özay Fecht, Ayşe Romey, Tatiana Papamaoshou, Halil Ergün, Ali Sürmeli, Levent Ülgen, Mehmet Çepiç, Suavi Eren, Ali Uyandıran, Kürşat Alnıaçık, Altan Erkekli, Can Kolukısa, Billur Kalkavan, Ayşegül Devrim, Aynur Aksoy, Cezmi Baskın / Süre: 108 dakika
Bodrum’da çekilen filmler arasında en çok akılda kalan, Halikarnas Balıkçısı takma adıyla bilinen; Bodrum’u dünyaya ve Türkiye’ye herkesten çok tanıtan Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın hikâyesini anlatan Mavi Sürgün filmdir kuşkusuz.
Filmde, bir yazarın sürgün edildiği yerde yaşadığı iç hesaplaşma anlatılır. Yazar Cevat, asker kaçaklarının yargılanmadan öldürüldüğünü anlatan bir hikâye yazar. Bunun üzerine Cevat ve hikâyeyi mecmuasında yayınlayan Zekeriya Bey idama mahkûm edilir. Çıkarıldıkları mahkemede idam cezaları sürgün cezasına çevrilir. Zekeriya Bey Sinop’a, Cevat ise Bodrum’a üç yıllığına sürgün edilir. Cevat, sürgün edildiği Bodrum’da bir iç hesaplaşma yaşar.
Cevat Şakir’in Bodrum’a yaptığı ilk yolculuğunu kaleme aldığı aynı isimli otobiyografiden uyarlanan film 1993’te gösterime girmişti.
Gümüşlük ve Akyarlar bölgesinde titizlikle seçilmiş eski Bodrum evlerinde yapılan çekimler, yazarın ilçeye duyduğu sevginin hakkını vermiştir.
Diyalog ağırlıklı bu dingin film 1994 yılı Oscar Ödülleri’nin En İyi Yabancı Film kategorisine aday gösterilmiş, Ankara, Antalya ve İstanbul film festivallerinden ise ödüller kazanmıştır.
Tatil
Yönetmen: Isabella Eklöf / Oyuncular: Victoria Carmen Sonne, Lai Yde, Thijs Römer, Michiel de Jong, Adam Ild Rohweder / Süre: 93 dakika
Bodrum’da tatillerini geçirmeyi tercih eden birçok Avrupalı var elbette; ama bu filmdeki Avrupalılar ne namuslu ne de sevimliler.
Gamsız Sacha, klan halinde Bodrum’da bir villada tatil yapan Danimarkalı bir uyuşturucu çetesi reisinin sevgilisidir. Havuz, dondurma, motosiklet derken Hollandalı bir adamla yakınlaşır ve işler tatsızlaşır.
Ulrich Seidl’ın atmosfer ve mizansenlerinden açıkça esinlenen ve senaryosu sürprizlerle ilerleyen Isabella Eklöf’ün Holiday adlı bu ilk uzun metrajlı filmi, ilk gösterimini yaptığı Sundance’te sert sahneleri, tüketici toplumuna getirdiği eleştiri ve huzursuz edici insanlık halleriyle çok konuşuldu.
Yapımcıların başta Bulgaristan veya İspanya’da çekmeyi düşündükleri film için, bütçe ve lokasyon uygunluğu göz önüne alınarak Bodrum’da karar kılınmış ve Danimarkalı senarist Isabel Eklöf, filmini çektiği yıl Nisan’dan Mayıs başına kadar, ekibiyle Bodrum’da konaklamış.
Türkiye Kültür Bakanlığı’na gönderilen senaryo, standart kabul süreçlerinden geçip özel izinler alındıktan sonra sahnelerin çekileceği mekânlar -tekneler, kumsallar, Bodrum havaalanı, mağazalar ve barlar sokağı- belirlenmiş.
Başroller profesyonellerden oluşsa da kumsal ve bar sahnelerinde Bodrumlulara başvurulmuş.
Eklöf, kaba ve ruhsuz bir mizaca sahip olduklarını düşündüğü İskandinavların oyunculuğu karşısında Bodrumluların doğal tavırlarını ve aralarında gurbetçilerin de olduğu amatörlerin filmde gönüllü olarak yer alma isteğiyle karşılaşınca oldukça sevinmiş.
Akdeniz’e özgü tipik turistik ortamı arka plana taşıyan Eklöf, modern bir Bodrum’u filmine yansıtabildiği için de ayrıca çok mutlu olmuş.
Viking Kanı
Yönetmen: Mehmet Aslan / Oyuncular: Kartal Tibet, Bilal İnci, Fatma Belgen, Arap Celal, Eva Bender, Atıf Kaptan, Seher Şeniz, Hüseyin Alp / Süre: 86 dakika
Tarkan: Viking Kanı, kurgusal karakter Tarkan üzerine çekilmiş 1971 yapımı fantastik bir Türk filmidir.
Mehmet Aslan tarafından yönetilen film Sezgin Burak’ın filmle aynı adlı çizgi romanına sadık kalınarak çekilmiştir. Tarkan serisinin üçüncü filmi olan bu filmde ilk iki film ve devam filmlerinde de olduğu gibi Tarkan karakterini Yeşilçam’ın cesur jönlerinden Kartal Tibet canlandırmıştır.
Film, Karadeniz’in kuzeyi üzerinden gelen Avrupa Hunları’nın başbuğu Attila’nın Avrupa ülkelerini birer birer fethettiği günlerde geçmektedir. Avrupa Orta Çağ’ın karanlıklarında yaşarken İskandinav Yarımadası’nda o devrin en barbar kavmi yaşamaktadır: Vikingler.
Uzun tekneleriyle azgın Kuzey Denizi’ni aşarak güneydeki Avrupa sahillerine inerek buraları merhametsizce talan ediyorlar, her tarafı yakıp yıktıktan sonra canlı ve cansız ganimetleri memleketlerine götürüyorlardı.
Avrupa üzerinde esen Hun kasırgası bütün Avrupa’yı çiğneyip geçmiş ve ülkeleri savunmasız bırakmıştı. Bu durumdan yararlanan Vikingler yağmalarını devam ettiriyorlardı. Çünkü büyük Hun başbuğu Attila fethettiği ülkelerin başına küçük Hun kuvvetleri bırakarak batıya doğru hareket ediyordu. Bundan faydalanan Vikingler fırsat kolluyorlar, zayıf buldukları yere saldırıyorlardı.
Vikinglerin her yere saldırdığı hatta Çinlilerle ittifak kurduğu bu dönemde Attila’nın kızı Yonca Hatun bir Hun kalesine sığınır. Viking Kumandanı Toro da savunmasını zayıf gördüğü kaleye saldırır, Tarkan’ın sadık dostu Kurt’u öldürür ve Yonca Hatun ile kaledeki Hun kadınlarını esir edip kaleyi ateşe verir. Hatta Tarkan'ı da yaralar.
Yonca Hatun’u Çin imparatorunun kızı Lotus’a teslim etmek niyetinde olan Toro, Kral Geroya karşı isyan eder ve yeni kral kendisi olur. Devrik kralı ise dev bir ahtapota kurban eder.
Ateşe verilen kaleden kurtulan ve zamanla sağlığına kavuşan Tarkan ise Vikinglerin peşinden yola çıkar ve Vikinglere esir düşer.
Bu arada Viking Kralı Gero’nun kızı Ursula seferden Viking kalesine döner ve babasının öldürüldüğünü, yeni kralın Toro olduğunu öğrenir. Babası öldürülen Ursula ile Yonca Hatun’u kurtarmak isteyen Tarkan’ın yolları kesişir ve Toro ile Lotus'un peşine düşerler.
Günümüzde kült mertebesine erişmiş durumda olan ve çekimleri Bodrum’da gerçekleşen filmi yalnızca kürkten yapılmış kostümlerini görmek için bile YouTube’dan izlemeye değer.
@mehmetsfilms [email protected]
