Sinan Biçici: "Yılmaz Güney filmleri bugün festivallerin kapısından giremez"
Senarist, yazar ve yönetmen aynı zamanda Dizi Doktoru yazarı Sinan Biçici "Reportare" için Leyla Alp'e verdiği röportajında sinema ve diziler üzerine konuştu.
Gerçekten çok iyi filmler mi gişe yapıyor üzerine konuşan Biçici; "Gişe yapan bir film iyi de olabilir kötü de. Ben bu konudaki ön yargılara karşıyım. Çok gişe yaptı diye iyi bir filme kötü demem. Ya da festivalde ödül aldı diye iyi film diyemem. İyi bir film, iyidir. Reklam, sosyal medya tartışmaları, star isimler daha birçok sebep gişede etkili olabilir. Örneğin Bergen filminin pandemi sonrası en büyük gişeyi yapması buna örnektir. Medyada çok konuşulması gişesini etkilediği gibi, çok gişe yapması da hasılatını arttırdı. Kurak Günler, çok başarılı bir film ama Kültür Bakanlığı tarafından yapılan haksız uygulama basında ve sosyal medyada çok yer alınca hem merak uyandırdı hem de tepkiden doğan bir dayanışma duygusuyla kendi kategorisinde bir rekor kırdı." dedi
Kendisine yönetilen "Recep İvedik 7 ile başlayan senin de köşe yazında değindiğin bir tartışmaya da değinelim. Filmle muhalefet nasıl olur? “Ana akım film çekerek muhalefet yapılacağını gösterdi” değerlendirmeleri var. Festival filmlerinin muhalefet gibi bir sorunları mı var?" sorusuna ise Biçici'nin yanıtı "Aslında sanata verdiğiniz muhalefet misyonu neyse aynı şey sanat filmleri için de geçerlidir. Yaratıcısının hayata nasıl baktığı, dünyayı nasıl algıladığıyla ilgili bir şey. Şahan Gökbakar son yıllarda farklı bir tutum içine girdi ve bunu da son filmine yansıttı. Bana göre politik bir film yaptı." oldu.
"Halkın seveceği bir filmin festivallerde ilgi görmesi, ödül alması mümkün değil midir?"i ise "Şu dönemde biraz zor gibi. Tavuk yumurta ilişkisi gibi. Az gişe yüksek sanat, çok gişe hiç sanat gibi bir çelişkide gerçekleşmesi zor gibi. Bireysel hikâyeler, iç çelişkiler, ruhsal bunalımlar, yabancılaşma, kent – kır çelişkisi gibi konulara hapsedilmiş bir sanat filmi çerçevesi var. Festivaller de film seçkilerini yaparken, ödül verirken böyle tercih ettiği sürece biz bu döngüyü hep göreceğiz.
Bir örnek vereyim. Yılmaz Güney, birçok sinemacı tarafından ülkenin en önemli sinemacısı olarak gösterilir ama Sürü, Yol, Ağıt gibi filmler bugün yapılsa birçok festivalin kapısından bile giremez. İşçi sınıfı filmleri yapan Ken Loach festivallerde hep yer alır ama bizde küçük burjuva buhranları seçilir. Toplumsal meseleler tabii ki birey üzerinden anlatılabilir ama bireye fazla hapsolması sınırlarını fazlaca daraltıyor bence." şeklinde yanıtladı.
Röportajın tamamı: https://www.reportare.com/roportajlar/sinan-bicici-yilmaz-guney-filmleri-bugun-yapilsa-bircok-festivalin-kapsamina-giremez/