Beklemek!

YAŞAM 27.06.2020, 20:02 29.06.2020, 10:13
Beklemek!

Beklemek bir eylemsizlik gibi görünse de içinde gitmemeyi barındıran kocaman bir eylemdir aslında. Hikayenin yarım kalmaması için direnmek, vazgeçmemektir. Yürek burkulmasıdır, ama kırılması değil. Yaşanan onca şeye rağmen yaşananları bir bir bağışlamaktır. Bir erdemdir beklediğini kabul etmek. Gittiği için kızamamaktır... Susmaktır. Durmaktır. En çok ta durulmaktır. Suyun sesinde durulur gibi iç seslerinde durulmak... Kendini denize sırtı üstü bırakır gibi zamana bırakmaktır beklemek. Büyük bir teslimiyettir. Sabırdır, biraz da büyümektedir. Duygusunda hüzün barındırır, acı değil. Rengi buğulu, havası pusludur. Kursağında kalmış onca mutluluğa rağmen mutlu olma ihtimaline sarılmaktır. Umut ekmektir.

Cümle aralarında dalıp gitmektir. Saçına eklenmiş birkaç beyaz tel, yüzüne oturmuş birkaç çizgidir beklemek. Bekleyen bir insanı gördüğünüzde hemen anlarsınız. Gözlerine uzaklar oturmuştur çoktan. Duruşuna, bakışına, ses tonuna yerleşmiştir birini beklemenin hüznü. Beklemek bilene çok şey öğretir aslında. Zamanı süzmeyi. Yaşananları düşünmeyi. Önceleri yerinde duramayıp alıp başını çekip giderken, bulunduğun yeri terk etmemeyi, durmayı öğretir sana. İşte bu yüzden DURMAK büyük bir eylemdir.

Bıraktığı yerde öylece durmak. Başka yollara sapmamaktır. Durup dururken iç çekmektir beklemek. Dışa vurmanın aksine içe dönmektir. İç çekmelerinle genişleyen iç çekmemecelerine tek tek göz atmaktır. Bazen bir adım ötedekini beklemektir. Bazen çok uzaklardakini. Bir şehre 20 km kala gelen sıcak bir telefondur. Yaşananlara nokta koymak yerine üç noktayı tercih etmektir. Son noktayı asla koymamaktır. Veda etmemektir. Yarım kalan hikayeyi tamamlamaya davet etmektir. Kavuşmadan bir adım öncesidir BEKLEMEK. Ve Orhan Veli`ye inat hangi havada gelirse gelsin vazgeçmenin mümkün olmamasıdır.

Yorumlar (0)