31.01.2021, 00:23

"Arkadaşım olduğun için teşekkür ederim"

Bir dizi düşünün ki dört başrol oyuncusunun dördü de 50 yaş üstü. Ne manken gibi genç kızlar ne irikıyım yakışıklı delikanlılar var. Ne bölümler boyu süren ağdalı aşklar, ne şeytana pabucunu ters giydiren entrikalar… Bir evin içinde dört yaşlı kadın, dört farklı karakter ve karakterler arası farklılıklardan doğan küçük, tatlı çatışmalar… Şimdi olsa izler misiniz? Biz izledik. 80’lerde… Adı “Altın Kızlar”dı.

Pratik zekalı, etrafında olan biten her şeyden haberdar, kolay kızan, biraz da otoriter Dorothy, nahif ve yufka yürekli, bir parça saf Rose, flörtöz ve hoppa Blanche ve Dorothy’nin annesi sivri dilli, keskin zekalı Sophia…

Aynı evi paylaşan bu dört kadının maceraları “Altın Kızlar” adıyla bir televizyon dizisi olarak tasarlandığında takvimler 1985 yılını gösteriyordu. Amerikan televizyon izleyicisinin her daim ilgi gösterdiği “sit-com” formatında, hikâyeler genellikle aile ve arkadaşlık ilişkileri ekseninde dönerdi. “Altın Kızlar”, konusu ve karakterleriyle “sit-com” seyircisini tam kalbinden vuracak malzemeye sahipti. Öyle de oldu nitekim.

İlk bölümü 14 Eylül 1985 gecesi NBC’de yayınlanan “Altın Kızlar (Golden Girls)”, kısa sürede reytinglerin üst sıralarına çıktı ve 1992 Mayıs’ına kadar yedi sezon 180 bölüm yayınlanarak türün klasikleri arasına girdi. Yayınlandığı süre zarfında 11 Emmy, dört Altın Küre ödülü kazandı, dizinin dört oyuncusu da Disney Efsaneleri unvanına layık görüldü.

Kültürler, yaşam biçimleri, bakış açıları ne kadar farklı olsa da insan her yerde insan. “Altın Kızlar”ın uluslararası başarısında bu değişmez gerçeği hissettirmesinin payı büyüktü. Nitekim yıllar içinde Rusya’dan İsrail’e, Yunanistan’dan Filipinler’e dek sayısız ülkede dizinin yerel versiyonları çekildi. Bu ülkelerden biri de Türkiye oldu.

“Altın Kızlar”ın orijinali serisinin ilk bölümü, Türkiye’de 11 Nisan 1987 günü, TRT’de ekrana gelmiş ve dizi yayınlandığı her ülkede olduğu gibi, bizde de kısa sürede bir fenomene dönüşmüştü.

Dizinin 2009 yılında aynı isimle yapılan Türkiye adaptasyonu ise büyük bir iddia taşıyordu zira Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncasını bir eksikle de olsa bir araya getirebilen ilk yapımdı. Bir dönem birbirine rakip gösterilmiş, her biri başrolünü oynadığı filmlerle geniş kitleleri etkisi altına almış, birbirinden farklı ve özel “aura”larıyla bu ülkede yaşayan herkesi kendilerine hayran bırakmış Türkan Şoray, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit’ti bu üç isim. Hafızalarımıza yer etmiş imajlarından farklıydılar ilk kez. Üstelik Yeşilçam’dan alışık olduğumuzun aksine dublajsız konuşuyorlar, ezberden oynuyorlardı. Bu, neresinden baksanız büyük riskti.

Dört yapraklı yoncanın dördüncü yaprağı Filiz Akın’ın (sanırım hastalığı nedeniyle) kadroya dâhil olamamasının eksikliği, tiyatronun bir büyük yıldızı, Nevra Serezli ile doldurulmuş, Serezli hem dublajsız hem de ezberden oynama konusunda diğer üç oyuncunun aldığı riski alabildiğine bertaraf etmişti. Doğrusu Nevra Serezli şahane bir Blanche olmuştu. Fatma Girik huysuz ama komik Sophia için biçilmiş kaftandı. Ürkek tavırlarıyla Türkan Şoray da mükemmel bir Rose’du ama Hülya Koçyiğit yeterince Dorothy miydi, yoksa o rol için fazla mı “soft”tu, ona emin değilim.

Şöyle ya da böyle “Altın Kızlar”ın büyük bir iddiayla yola çıkmış Türkiye versiyonu ancak beş bölüm çekilebildi. Dizinin orijinalini çok seven Türk televizyon izleyicisi, adaptasyonuna ısınamamıştı. Armağan Çağlayan’ın yapımcısı olduğu “Altın Kızlar”, ATV tarafından oyuncularının hatırı için bile sürdürülmedi ve beşinci bölümden sonra yayından kaldırıldı. Reyting canavarı, televizyon kanallarının bazı işleri sadece prestij için bile olsa devam ettirmelerine müsaade etmiyordu ki yıl olmuş 2021, hâlâ etmiyor.

“Arkadaşım Olduğun İçin Teşekkür Ederim (Thank You For Being A Friend)”, dizinin anlam ve önemine tam da doğru yerden vurgu yapan bir şarkı olarak “Altın Kızlar”ın tema şarkısı olarak seçilmişti. 1978 yılında ilk kez Andrew Gold tarafından plak yapılan şarkı, bu dizi için Cynthia Fee tarafından dizi için yeniden seslendirilmişti. Dizinin Türkçe adaptasyonunda ise müzikler Mehmet Can Erdoğan ve Okan Şamil imzası taşırken, jenerik müziği olarak “Neler Oluyor Hayatta” diye bildiğimiz “Hayırdır İnşallah” adlı ‘70’ler şarkısının enstrümantal versiyonu kullanılmıştı.

Orijinal “Altın Kızlar” kadrosundan bugün sadece Rose karakterini canlandıran Betty White hayatta, ki o da 99 yaşında. Bizim “Altın Kızlar”dan çok şükür henüz bir kaybımız yok. Bugün artık hayatta olmayanlara bir şükran gönderelim ve ne diyelim… Bizi yıllar boyunca güldürdükleri, arkadaşlarımız oldukları için teşekkür edelim.

Yorumlar (0)