23.05.2020, 00:47

Önce fragman

Türkiye’de dizi ve sinema sektörünün saygın ve kıymetli oluşumlarından ‘Dizi Doktoru’nda yazmak benim için ayrı bir keyif olacak. Zira müziğin sinemayla ve dizilerle ilişkisi hep ilgi alanıma girmiş, kafamı kurcalamış, beni cezbetmiştir.

Filmlerle, dizilerle hatırladığımız şarkılar, müzikler mi daha fazladır, şarkılarıyla, müzikleriyle hatırladığımız filmler, diziler mi daha fazla; bir teraziye koyup tartması zor ama görsel ve işitsel hafızalarımızın paralel çalıştığı, birbirini tetiklediği bir gerçek.

Bir sinema filmi ya da televizyon dizisinde müzikleri yapan kişinin eser sahiplerinden biri sayılması boşuna değil; “soundtrack” dediğimiz şey film ve dizilerin ayrılmaz bir parçası.

Memlekette televizyonun yaygınlaşmaya, evlere girmeye başladığı dönemi, yani 74-75 yıllarını anımsayanların kulaklarından silinmeyen iki melodi vardır: Biri “Oyun Treni” adlı çocuk programının müziğidir. Timur Selçuk Orkestrası’nın çaldığı “Panayır Günü” adlı bu enstrümantal müzik parçası aslında Melih Kibar’ın “Hababam Sınıfı” ve “Çoban Yıldızı”ndan da önce bu program vasıtasıyla popüler olmuş ilk bestesidir.

Moğollar’ın “Iklığ” adlı enstrümantal parçası ise TRT’nin ilk sürekli dizilerinden biri olan “Kaynanalar”ın jenerik müziği olarak kullanılmış ve hafızalarımıza yer etmiştir. İki beste de jenerik müziği olsun diye yapılmamış, hatta o dönemde telif hakları kuralları ülkede henüz işlemediği için izinsiz kullanılmışlardır ama kullanıldıkları program ve diziye de damgalarını vurmuşlardır işte.

Tek kanallı siyah beyaz televizyon günlerinde izlediğimiz nice televizyon dizisinin müzikleri hâlâ hatırımızdadır. “Aşk Gemisi”, “Baretta”, “Dallas”, “Şeker Kız Candy”, “Uzay Yolu”, “Heidi”, “Kaçak…” Peşi sıra gelen renkli televizyon ve ikinci kanal günlerinde de öyle… “Kara Şimşek”, “Çalıkuşu”, “Mavi Ay”, “Bizimkiler”, “Perihan Abla…”

Ve özel televizyonların yayına başladığı 90’lı yıllarda “Süper Baba”, “İkinci Bahar”, “Ruhsar”, ”Çılgın Bediş”, “Gülşen Abi”, “Kara Melek…” Saymakla bitmez…

O günleri yakaladıysanız şayet, eminim yukarıda okuduğunuz her bir dizi adında müziği kulağınıza çalındı ve siz onları hâlâ unutmadığınızı fark ettiniz. Üzerine bir de koyun sinemadan örnekleri… “Samanyolu”, “Hababam Sınıfı”, “Bizim Aile”, “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Devlerin Aşkı”, “Güler misin Ağlar mısın?”, “Hayallerim Aşkım ve Sen”, “Ağır Roman” ve daha nicelerini…

Jenerik müziği, şarkısı, film müziği ya da “soundtrack”, ne derseniz deyin, hepsi kamerayla anlatılan hikâyelerin, senaryoların, canlandırılan karakterlerin, yaşatılan atmosferin inandırıcılığına, etkileyiciliğine, akılda kalıcılığına şu veya bu şekilde katkıda bulunuyor. İşte bu köşede bunları eşeleyeceğiz biraz. Müziğin sinema ve dizi sektörüyle ilişkisine yakın mercekten bakacağız. Bu ilk yazı bunun bir fragmanı olsun.

İyi bayramlar...

Yorumlar (0)