“Dijitalin sinemayı yiyişine ‘dur!’ demek istiyoruz"
Gupse Özay Yalan Dünya’da izlediğimden beri takip ettiğim, başkasından beklemek yerine harekete geçerek kendi yolunu kendi çizen, öğrenmeye aç, anlatmaya heyecanlı, birlikte eğlenmeye tutkulu bir yaratıcı benim tanımımla… Yaklaşık 7 yıldır da tanıyorum, ne zaman görsem kafaya takacak bir derdi, güldürecek bir hikayesi, köpürtecek bir fikri var. O nedenle de saygı duyduğum bir kadın! Üretmekten hiç vazgeçmiyor. Son filmi Eltilerin Savaşı’na annem ve anneannemle Rexx Sineması’nda gitmiş, üç kuşak bir arada çok eğlenmiştik. Film 3.5 milyon gişeye ulaştığı zamanda da maalesef pandemi nedeniyle kapanmalar olmuş ve başarısı yarım kalmıştı. Filmi izlediğim Rexx Sineması bile o dönemde kapandı, artık yok! Sinemadan uzak kaldığı bu 3.5 yılda Gupse, Barış Arduç’la evlendi, anne oldu ve Jan Asya adında 15 aylık bir kızı var. Bu süreçte bir film yazdı ve yakın zamanda Lohusa’yı çektiler. 19 Ocak’ta vizyona girecek. Vizyondan bir ay önce de filmin yapımcısı Muzaffer Yıldırım, senaristi ve oyuncusu Gupse Özay, yönetmeni Kıvanç Baruönü, oyuncuları Hazal Türesan, Esra Ruşan ve Onur Gürşan ile Bebek Otel’de buluşup Lohusa’nın hikayesini dinledik.
“KADINLARI KOLLAYIP; ERKEKLERE GÖMMEDİM”
Yeni anne olan Gupse en iyi bildiği yerden yazmış hikayeyi diye düşünüyoruz ama işin aslı başkaymış. Gupse ve Muzaffer Yıldırım başka bir film yapmak için anlaşmışlar. Gupse uzun süre çalışmış ama senaryo bir türlü istediği gibi ilerlememiş. Sonra lohusalık döneminde hissettiklerini yazmaya başlamış ve hızlıca sonuca ulaşmış. Hem kendisi yeni anne olduğu için, hem de etrafındaki arkadaşlarının çoğu doğum yapmaya başlayınca herkesle konuşmaya başlamış. “Bir yazar olarak kadınları kollayan yerden erkekleri de gömmeden anlattım hikayeyi” diyor Gupse ve ekliyor: “Film çıkışında erkeklerin eşlerine çiçek alacaklarını tahmin ediyorum.” Sanırım Türkiye’deki komedyenlerin çoğunun filmini Kıvanç Baruönü yönetti. Filmografisi Cem Yılmaz’dan Ata Demirer’e, Tolga Çevik’ten Hasan Can Kaya’ya, Gupse Özay’a pek çok komedyen filmiyle dolu! Bu Gupse’yle çalıştığı ikinci film! Ben biraz erken gittim buluşmaya ve Kıvanç’la sohbet etme şansımız oldu. Çok mutlu ve heyecanlıydı. Set sürecinin hiç bitmesini istemediğini, Gupse’ye şakasına bile olsa bu hikayeyi dizileştirmesini söylediğini ve bu sürecin hem kendisine, hem ekibe, hem de oyunculara çok iyi geldiğini söyledi.
“GUPSE’YE ‘SEN BAYAĞI OYNUYORSUN’ DİYORUM”
Lohusa’nın hikaye, senaryo ve Gupse Özay’ın oyunculuğu açısından filmografisinde başka bir yerde olacağını söyleyen yönetmen Kıvanç Baruönü, “Gupse’yi Deliha’dan itibaren daha çok karakter komedisinde izledik. Lohusa’yla hem senaryo, hem de oyunculuğu açısından durum komedisine yöneldiğini göreceksiniz. Hatta Gupse’yle dalga geçiyorum. ‘Sen bayağı oynuyorsun’ diyorum kamerada onu izlerken” diyor. Filmin kaba kurgusunu focus gruplar kurarak izlettiklerini, erkeklerin kadınlardan çok sevdiğini söylüyor Baruönü. Hatta doğum kurslarında bu filmin gösterilmesini öneriyor. Çünkü erkeklerin o süreçte eşlerinin ne istediğini anlamadıklarını, bu filmden sonra anlayacaklarını düşünüyor. Gupse Özay ekliyor: “Bu filmin kadınlara iyi geleceğini düşünüyorum. İzledikten sonra erkeklerden lohusa sürecinde yardım istemekten çekinmeyeceklerdir.”
“HAZAL’A HAYRANIM VE AŞIĞIM”
Hazal Türesan filmde anne olan bir ‘influencer’ı canlandırıyor. Hani Instagram’da izlediğimiz müthiş annelerden… Ancak arka planında başka trajediler yaşayan bir anne… Hazal filmde çok eğlendiğini söylüyor, Gupse “Hazal’la ilk tanışmam ve partnerliğim. Kendisine hayranım ve aşığım” diyor. Esra Ruşan gerçek hayatta bir anne ama filmde çocuk sahibi olmak istemeyen bir anneye hayat veriyor. Sanırım filmde Hazal ve Esra’nın atışması fazla, o tatlı atışmaları ve şakalaşmayı yanımızda da sürdürdüler. Gupse filmde eski arkadaşı Esra’nın rol almasını istemiş ama yönetmen Kıvanç Baruönü’ne Esra’yla arkadaş olduğunu söylememiş. Esra’yla Kıvanç görüşmesinden sonra yönetmen Gupse’ye Esra’nın rol için çok iyi bir isim olduğunu anlatınca Gupse arkadaş olduklarını söylemiş.
“YAPIMCI ‘BU OYUNCUYU NEREDEN BULDUNUZ?’ DİYE SORMUŞ”
Bağımsız filmlerden tanıdığımız oyuncu Onur Gürçay filmin başrol erkek oyuncusu. Onun filme dahil oluşu ise yine NuLook Production’ın Oregon filmiyle olmuş. Filmde onu izleyen Kıvanç ve Gupse Onur’la görüşüp anlaşmış. Filmin oyuncu seçimlerine hiç karışmayan yapımcı Muzaffer Yıldırım çekimleri izlerken yönetmene “Bu oyuncuyu nerden buldunuz? Çok yetenekli” diye sorunca “Sizin filminiz Oregon’dan” cevabını almış. Onur Gürçay hem fiziksel olarak, hem de oyun biçimi olarak Oregon’dan çok farklı… Onur ise film sürecini “Gupse sanki erkeklerin hepsini toplamış ve bir ortalama almış. Ortaya çıkan erkek de benim oynadığım karakterdi. Ben filmde tüm erkekleri temsil ediyorum. Film süreci ise inanılmazdı, harikaydı” cümleleriyle anlatıyor.
“FİLMDEKİ ADAM BARIŞ ARDUÇ DEĞİL”
Obsesyonu olduğunu söyleyen Gupse kızı Jan Asya’yı film çekimlerinde bir bakıcıya emanet ettiğini, bakıcıyı gözetlemesi için başkasını, onun uykusu gelirse diye annesini, onu gözetlemesi için kayınvalidesini ayarladığını söylüyor. Hepimizin aklında ise Barış Arduç lohusalık döneminde çok mu yalnız bıraktı Gupse’yi sorusu var ama biz sormadan Kıvanç Baruönü cevabı veriyor: “Siz sormadan söyleyeyim. Barış Arduç’un hakkını yedirmem. Filmde izleyeceğiniz adam Barış değil! Barış çok iyi ve ilgili bir baba.” Gupse Özay ise espriyi patlatıyor. Lohusalık sürecinde Alparslan: Büyük Selçuklu dizisinde rol alan eşi Barış Arduç için “Barış sette 6 gün adam kestiği için o zaten eve gelir gelmez ‘Ne yapabilirim, nasıl yardım edebilirim’ duygusundaydı.”
“DİJİTAL PLATFORMLAR BAŞKA BİR LİSAN OLUŞTURDU”
Biz Lohusa’nın hikayesini, ne kadar eğlendiklerini dinledik dinlemesine ama hepimizin kafasında bir soru daha var. Pandemi sonrası evlerde, telefon ekranlarında film izlemeye alışan bir kitle var. İnsanları evden çıkarıp sinemaya götürebilecek mi bu film? Çünkü şu ana kadar sonuçlar eski rakamlarn yanına yaklaşamıyor. Atatürk, Ölümlü Dünya 1 milyonu geçtiler ama Lohusa’nın iddiası ne? Bu soruya önce yönetmen Kıvanç Baruönü cevap veriyor: “Dijital platformalar sinemayı değiştirdi. Başka bir lisan oluşturdular. Artık telefon ekranından izlenecek filmler çekiliyor. Bu sinema değil! Seyirci de genç yönetmenler de bu dile çok alıştı ve sinemanın büyüsü de kaybolmaya başladı. Bu ülkenin sinemasına da sahip çıkmak gerekiyor. Atatürk, Ölümlü Dünya, İbrahim ve Yasemin’in Mutluyuz filmi ve sonra biz Lohusa sinemaya başka bir hareket getirecektir. Biz sinemada izlenecek bir film çektik. Ayrıca son dönemde çok ayrıştırıldık. Şimdi bir salonda hep beraber olmak ve ortak bir duyguda gülmek, ağlamak hepimize çok iyi gelecek.”
Gupse Özay ise kendisine ekranda olmak için çok fazla teklif geldiğini ama kalabalıkta, birbirini hiç tanımayan insanların izleme deneyiminde olmayı istediğini söylüyor. Filmi gişe yapmazsa çok üzüleceğini söyleyen Özay, “Çocuk sahibi olduktan sonra insanın bireyselleşmesini daha çok fark ettim. Eskiden bayramlarda bir yere gittiğimizde televizyonda ne açıksa herkes onu izlerdi. Şimdi herkesin kendi ekranı var. Sinema son kalan birlikteliklerden biri gibi oldu. Bitmesini hiç istemiyorum. Ölümlü Dünya’nın çok güzel bir rüzgarı oldu sinemaya. İnsanlar ‘Sinemayı ne kadar özledik’ dedi. Dijitalin sinemayı yiyişine bir tık ‘dur’ demek istiyoruz. Yapımcı Muzaffer Yıldırım ise “Yapımcılar film yaptığı sürece sinemanın ölme ihtimali yok” diye cevap verdi.
19 OCAK’TA SİNEMALARDA!
Gupse Özay, Onur Gürçay, Hazal Türesan, Esra Ruşan, Servet Pandur, Feri Güler, Birsen Dürülü, Su Şanad, Elif Nur Kerkük, Alper Baytekin, Cihan Albayrak, Zerrin Nişancı, Ceren Morova, Kahraman Sivri, Özen Özkan, Ali Yasin Özegemen, Anıl Altınöz ve Feriha Eyüpoğlu’nun rol aldığı, çekimleri Bebek, Beykoz, Moda, Polenezköy, Topkapı gibi İstanbul’un farklı semtlerinin yanı sıra platolarda gerçekleşen Lohusa; bir anne ve babanın, doğumdan sonra yaşadıkları ilk 40 gün ve bu süre içinde başlarına gelen komik olayları anlatıyor. Yapımcılığını Muzaffer Yıldırım’ın üstlendiği Lohusa, NuLook Production imzasıyla 19 Ocak 2024 yılında sinemada izleyici ile buluşacak.
