Bir star fabrikası: Ferhunde Hanımlar

DİZİ 06.02.2021, 19:33 08.02.2021, 09:55
Bir star fabrikası: Ferhunde Hanımlar

Aile dizilerini hep sevdik. İzlediğimiz aile ne kadar sıradan, ne kadar doğal, ne kadar bizdense de o kadar çok sevdik. “Kaynanalar” öyleydi, “Bizimkiler” öyleydi, “Süper Baba” öyleydi… Bir de “Ferhunde Hanımlar” vardı. Sanki sizin evde, olsun olsun kapı komşunuzun evinde çekilmiş duygusu yaratan, gündelik hayatı, sıradan insanları anlatan bir aile dizisi…

Ferhunde Hanım Boğaz manzaralı bir yalıda değil, Ankara’da bir apartman dairesinde otururdu misal. Hiç gayrimeşru çocuğu yoktu. Evdekiler dakika başı üstünü değiştirmez, sofraya abiyeler, topuklu ayakkabılar, kuaförden çıkmış saçlarla oturmazlardı. Erkeklerin holdingleri, eli silahlı adamları yoktu. Ailenin geçmişinde büyük dramlar, sırlar, karmaşık ilişkiler de yoktu. “Peki nesini seyrederdiniz?” diye sorsanız, ne cevap vereceğimi bilemem bugünün dizi mantığında ama seyrederdik. Çok da severdik.

“Ferhunde Hanımlar ve Kızları”, ilk kez 29 Mart 1993 günü TRT’de yayınlandı. O zamanların televizyon sektöründe büyük bir yenilik, adeta bir devrimdi. Günlük bir diziydi her şeyden önce. Her bir bölümü 15, bilemediniz 20 dakika sürüyordu. Ankara’da çekiliyordu ve oyuncularının neredeyse tamamı Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularıydı.

Yeni açılan özel televizyonların dizi ve eğlence programı bombardımanında bu mütevazi ve iddiasız dizi nasıl oldu da aralarından sıyrıldı ve bir fenomene dönüştü, anlamak güç. Üzerine tez yazmak lazım. Ve fakat o kadar sevildi ve reyting aldı ki, TRT’deki iki yılın sonunda Star’a transfer oldu ve 1999 yılına kadar, dört yıl da orada, “Ferhunde Hanımlar” adıyla devam etti.

Kabul etmeli ki dizinin sıcaklığı, samimiyeti, gerçekliği ve tüm bunları izleyiciye geçirebilen oyuncularıydı en büyük silahı. O zamanlar diziler çoğunlukla dublaj çekilir, azıcık tanınır olmuş ilgili ilgisiz herkes oyuncu olarak kamera karşısına geçirilirdi. Oysa büyük kısmı kapalı mekanlarda, on-on beş saniyelik sekanslarla değil, uzun uzun sahnelerle çekilen bir dizide, sadece yüzünü değil, beden dilini de kullanabilen, ezber yapabilen oyuncular şarttı. “Ferhunde Hanımlar”ın tam da böyle bir kadrosu vardı.

Nitekim dizi, zaman içerisinde adeta bir yıldız fabrikasına dönülecekti. Ferhunde Hanım’ı oynayan Beyhan Saran zaten televizyonun siyah beyaz yıllarında en az tiyatro sahnesinde olduğu kadar büyük bir stardı ve özellikle de “Kadın Ana” ile bir kuşağın hafızasına yer etmişti. Dizide ve gerçek hayatta eşi olan Baykal Saran da ona keza. Ancak diğer oyuncular henüz Türk dizi ve sinema sektöründe popüler oyuncular değildi. Onları “Ferhunde Hanımlar”da sevdik ve arkası geldi.

Dizi, 1998 ekonomik krizinden etkilenip sona erdirilmiş olsa da 2000 yılında yine TRT 1’de yayınlanmaya başlayan “Bizim Evin Halleri”, “Ferhunde Hanımlar” ekolünün bir uzantısı olacak ve o dizinin birçok oyuncusu bu dizide de boy gösterecekti. TRT’den sonra Kanal 1’de 2008 yılına kadar devam eden “Bizim Evin Halleri”, “Ferhunde Hanımlar”ın rekorunu da kırdı 1705 bölüm yayınlanarak Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu gündüz dizisi oldu.

Her iki dizide rol alan isimlerin çoğu zaten Ankara’da kadim tiyatro izleyicisinin tanıdığı isimlerdi ama ülke çapında tanınmaları ve kariyerlerinde başka başka fırsatlar yakalamaları “Ferhunde Hanımlar” ve “Bizim Evin Halleri” sayesinde oldu.

Sözgelimi Tamer Karadağlı birkaç yıla kalmadan “Çocuklar Duymasın”la bir stara dönüştü. Güven Hokna, başta “İkinci Bahar” olmak üzere rol aldığı sayısız diziyle büyük şöhret kazandı. Melek Baykal, Ayşenil Şamlıoğlu, Hülya Gülşen Irmak ve Hatice Aslan da öyle. Şahap Sayılgan, “Sihirli Annem”le unutulmayacak bir başrol yakaladı. Simge Selçuk da çok genç yaşında yakaladığı tanınırlıkla, sonrasında birçok dizide oynadı. Mert Fırat, Onur Saylak, Fadik Sevin Atasoy ve Levent Ülgen gibi daha sonra çok popüler olacak oyuncular da “Bizim Evin Halleri”nde dikkat çeken isimlerdi. Türk dizi tarihinde bu kadar çok star çıkarabilmiş başka televizyon dizileri var mı, emin değilim.

“Ferhunde Hanımlar”ın oyuncuları, senaristi, yönetmeni ve teknik ekibi gibi müziklerini yapan Yeni Türkü grubu da Ankaralıydı. Yeni Türkü’nün müziğindeki o nostaljik sıcaklık, diziyle birebir örtüşüyordu. Dizinin müziği hiçbir Yeni Türkü albümüne girememiş olsa da hafızalarımızda silinmez izler bıraktı.

“Ferhunde Hanım ve Kızları” ile başlayan Ankara dizisi ekolü halen sürüyor. Tanınmamış tiyatro oyuncularının rol aldığı, düşük maliyetli bu günlük diziler ne çare günün dizi anlayışına uygun olarak entrika eksenli artık. Günün birinde bir aile dizisi daha yapılır mı, yapılırsa seyredilir mi, onu tahmin etmek zor.

Yorumlar (0)