20.09.2020, 13:01

Kırmızı Oda iş bilmeyenlerin yaptığı bir dizi!

Kırmızı Oda çok yanlış bir iş. Nasıl yapıldı bir türlü anlayamadım. TV8 işi gerçekten bilmiyor.

Bir kere aşk hikayesi üzerine kurulu bir dizi değil, aşk yok. Tutmaz.

Binnur Kaya mı? Ben böyle yanlış bir casting görmedim. Yıllardır komedi filmlerinde, komik, yerel, ev hanımı, az eğitimli karakterleri oynamış oyuncuya işini büyük bir ciddiyetle yapan derinlikli bir psikiyatrist rolü vermek. Yanlış.

Televizyonculuğu da hiç bilmiyorlar. Bir odada iki kişinin 20 dakikadan fazla süren diyaloğunu izliyorsunuz. Normalde 2 dakikada bir sahnenin, mekanın aksiyonun değişmesi lazım. Olmaz bu senaryo!

Zaten açılışta şiddet üzerine bir metin seslendiriliyor, kamu spotu mu yapıyoruz dizi mi?

Bu kadar yanlıştan reyting olur mu?

Oldu.

Bizim yani “bu işi bilenlerin” bütün bildiklerine rağmen başarılı oldu. Üstelik de çok iyi bildiklerimizle yaptığımız birçok işten çok daha yüksek reytingler aldı.

Kırmızı Oda, Türkiye’de televizyonculuk açısından özellikle değerlendirilmesi gereken bir iş. Bir cesaret işi.

Televizyon aslında böyle bir mecra. Risk almayı bilenlerin büyük başarılar elde etmesine olanak tanıyan bir alan.

Başarıyı diğerlerine benzeterek elde etmeye çalışıyoruz. Denemekten korkuyoruz. Ve benzerler arasında bir benzerini yaparak başarı kazanmayı bekliyoruz.

Kırmızı Oda nasıl başardı?

Mesele insanlara starlar sunmak, büyük prodüksiyonlar, pahalı arabalar, villalar göstermek değil. Hikayeniz seyirciye değmediği sürece bunlar asla işi çözmüyor. Defalarca denendi.

Eğer insanlara dokunabiliyorsanız bir odada iki kişinin konuşmasını 20 dakika izletebilirsiniz. Dokunamıyorsanız, inandıramıyorsanız, merak ettiremiyorsanız yakışıklı adamları arabalara bindirip sağa sola göndermenin, güzel kadınları aşk peşinde arzı endam ettirmenin, patlama çatlama yapmanın bir faydası olmuyor.

Binnur Kaya çok iyi bir oyuncu. Ama böyle bir rolde belki akla son gelecek oyunculardan. Eğer inandıramasaydı fatura onun hep komedilerde oynamasına kesilecekti. Ama bu risk belki de başarının da anahtarı. Çünkü o bir kere inandırmayı başarırsa, o role biçilmiş kaftan olarak görülen diğer oyunculardan çok daha etkili olur.

Diğer bir konu da şu kamu spotu meselesi. Benim de başıma çok geldi. Hikayenizi anlatırken bunun ayaklarını toplumsal bir meseleye basmanız kimseyi heyecanlandırmıyor. Bunun bir avantaj olduğunu düşünen çok az insan var. Televizyon eğlence aracıdır çünkü. Eğlence derken dramları da katıyorum içine. “İnsanlar kafalarını dağıtmak istiyor, ağlamak, gülmek istiyor. Toplumsal meseleler dizilerin derdi değil.” Genel kanı bu.

Yıllar önce bir senarist arkadaşımla ağırlıklı terapi odasında geçen bir uyarlama için çalıştık. Lakin derdimizi bir türlü anlatamadık. Hatta bahsettiğim kişilerden neredeyse hiç reaksiyon almadım.

Seyirci bizim sektörden çok şikayet eder, hep benzer işler yapılıyor, yabancı dizilerde çok farklı türler ve hikayeler var diye. Biz de seyircinin bunu tercih ettiğini söyleriz. Kısmen doğrudur ama farklı seçenekler sunmak başarısızlık garantisi değildir. Tıpkı aynılarını yapınca başarı garantisi olmadığı gibi.

Düşünmemiz gereken onun neden başardığı değil. İyi bir hikayeniz varsa, iyi oyunculuklarla, güzel bir şekilde çekerseniz zaten başarı şansınız yüksektir.

Asıl düşünülmesi gereken risk almamak için benzerleri yapıp başarı beklemektir. Bence gerçek risk budur.

Kırmızı Oda, böyle bir sektörde büyük bir cesarettir o yüzden. Şaşırmak yerine cesaret gösterenleri alkışlamak gerek…

Yorumlar (1)
Ferah Yıldız 4 yıl önce
Yorumlarınıza katılıyorum. Kırmız oda farklı, cesur ve ayakları yere basan bir dizi. Gerçeklere dayanan hikayesi ve oyuncuların başarısı ile kendini izletiyor. Binnur Kaya ve diğer oyuncular cok başarılı