Kavuk yeni sahibini buldu

KÜLTÜR SANAT 21.09.2020, 09:31 22.09.2020, 09:32
Kavuk yeni sahibini buldu

Geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli simgelerinden olan kavuk, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen özel bir törenle Rasim Öztekin tarafından Şevket Çoruh'a teslim edildi. Kavuğun dördüncü sahibi Ferhan Şensoy’un törene sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı açıklandı.

Rasim Öztekin tarihi törende bir konuşma yaptı. 140 yıldır kavuğun 6 kez el değiştirdiğine, az görülen tarihi bir an olduğuna dikkat çeken Öztekin, “Önemi başka. Bu yılın en komiği, en iyi oyuncusu değil. Bir usta-çırak ilişkisi. Bir liyakat ilişkisi. Bugün Türkiye’de liyakat olayı tamamen unutuldu” dedi.

Kavuğu teslim alan Şevket Çoruh ise sözlerine, “Türk tiyatrosu bu dönemlerde çok zor bir dönem yaşarken, mahalle yanarken saçımızı mı tarıyoruz diye bir düşünce geldi aklıma. Çok sevinsem ayıp mı olur dedim, oturup ağlasam da ayıp olur dedim. Çok ne yapacağımı bilemedim. Ama bu törenin en önemli tarafı iki yaşayan ustam hayattalar. Birincisi Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin ustam…"

“Mumla aradığımız adalet”

Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun meddahlarının “Hak dostum, hak”diye söze başladıklarını hatırlatan Çoruh konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hak demek, adalet demek, hukuka uygunluk demek, hani şu mumla aradığımız. Hukuk demişken 1982’de sanata büyük katkısı olan Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı’nın şefliğinde çok sesli koro tarafından söylenen eser çok beğenildiği için Anayasa’nın 64. maddesi haline gelmiş.

Burada şöyle diyor: ‘Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.’ Aynen günümüzde bu gelenek devletimiz tarafından çokça benimsenmiştir.

Hak, gerçek demek, doğru demek. Doğruyu söyleyen ustalarımızın en büyük geleneği tiyatro salonlarından çok mahkeme salonlarında arz-ı endam etmeleridir. Bu geleneğinn temsilcilerinden usta Müjdat Gezen ve Metin Akpınar, siz seyircilerini 12. ayın 18’inde Adalet Sarayı’ndaki gösterilerine beklemektedir.

Bu kavuğu bugünkü zor şartlarda, Anadolu’da perde açmaya çalışan, alternatif sahnelerden apartman dairelerine kadar yüreği tiyatroyla dolu tüm tiyatro emekçileri adına kabul ediyorum. Başımın üstünde yeri var. Kavuğun emanetçisi olarak bir sonraki meslektaşıma devredene kadar son sözüm: Hak dostum, hak!"

Yorumlar (0)