29.09.2023, 12:57

Kuru Otlar Üstüne’yi iz-le-me-li-si-niz!

Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi Kuru Otlar Üstüne bugün vizyona girdi. Bir bilseniz ne kadar zamandır merakla bekliyordum filmi. Hatta Adana Film Festivali’nde 22 Eylül’de gösterilecek diye sabahın 07.00’sinde uyanıp gittiğimi söyleyebilirim. Çünkü bir yönetmenin her filminde üstüne tonlarca şey yükleyerek büyüdüğünü görmek ve bu tarihe şahitlik vermek beni çok heyecanlandırıyor. Kaldı ki, Cannes Film Fetsivali’nde Merve Dizdar’ın “En iyi Kadın Oyuncu” ödülünü alması da cabası… Yönetmen Nuri Bilge Ceylan bu defa kamerasını Doğu Anadolu’da bir köy okuluna yerleştiriyor ve Batılı bir resim öğretmeninin gözünden bir hikaye anlatıyor. Ana kahramanı Samet öylesine sempatik, akıllı, ağzı laf yapan biri ki, çoğu zaman onu anlarken buluyorsunuz kendinizi… İşte tam o anlar da bu kez manipülatör, bencil, yalancı taraflarını ortaya koyuyor yönetmen. Samet kendi değersizlik duygusu içinde öyle boğuşuyor ki, bu uğurda gerçek bir Machiavelist gibi davranıyor. İlgiyi kendine çekmek için her yolu mubah sayıyor. Aslında Nuri Bilge Ceylan ve Ebru Ceylan Samet karakterini yaratırken psikanalist Lacan’ın arzu teorisini ele almışlar. Zira Lacan’a göre; insanın özü arzudur. Samet de işte değer arzusuyla tüm davranışlarını oluşturuyor.

8 AY BOYUNCA KARAKTERE ÇALIŞMIŞ

Deniz Celiloğlu Samet karakterini oynamamış, adeta giymiş. Onu izlerken etkilenmemeniz mümkün değil! Öyle özenilmiş bir ön hazırlık var ki, bunu zaten siz izlerken hissediyorsunuz. 8 ay boyunca karaktere çalışmış Deniz Celiloğlu. Ayrıca tüm bunların dışında 250 sayfalık bir senaryoyu da ezberlemiş. Bu bile tek başına çok zorken, bu kadar gerçek bir karakter çıkarması takdire şayan! Bu karakter nefret ettiği bir köyden gitmek için gün sayarken, pek çok kavramın da içini boşaltıyor. Nuri Bilge Ceylan Kuru Otlar Üstüne’yle aslında politik bir duruş sergiliyor. Ama bunu öyle ustalıkla yapmış ki, filmden çıkınca bu politik bir film diyerek altını çizemiyorsunuz. Samet üzerinden daha konuşkan, yeni dünyanın çok konuş, çok şikayet et ve bireysel takıl kuralına sonuna kadar bağlı bir film izliyoruz. Her ne kadar Nuray dayanışma, birlik, örgütlenme dese de tıpkı günümüzdeki gibi lafta kalıyor.

MERVE DİZDAR’IN ÖDÜL SONUNA KADAR HAKKI

Spoiler vermeden yazmaya çalışıyorum, o nedenle oldukça zor bir yazı bu! Çünkü filme dair yazmak istediğim çok şey var. Belki birkaç hafta içinde film analizi yazısı yazarım. Gelelim, tam da seçimden bir gece önce bizi mutluluktan ağlatan Merve Dizdar Kuru Otlar Üstüne filmindeki performansıyla Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü aldı haberine… Arkadaşlar öyle bir Nuray canlandırmış ki, bir terör mağduru olmasına rağmen karakteri hiç ajite etmeden önümüze koyuyor. Varoluşunu, dayanışmayı, dürüstlüğünü yanına alıp zaaflarıyla masaya oturuyor. O masada Samet ve Nuray arasında geçen öyle bir maç izliyorsunuz ki, siz de hayatı sorguluyorsunuz. İşte o masa Merve Dizdar’ı alıp öyle büyütüyor ki, ödül sonuna kadar hakkı diyorsunuz.

HAYAL Mİ GERÇEK Mİ?

Filmin bir diğer kahramanı Musab Ekici’nin canlandırdığı Kenan karakteri… Erzurumlu, ailesinin evlenip yuvasını kurmasını istediği bir öğretmen… Öyle cesaretsiz ki, ne Nuray’dan hoşlandığını söyleyebiliyor, ne de Samet’e bana bunu nasıl yaparsın diye kızabiliyor. İzleyici rolünde kalan Türkiye gibi karakter…

Ve filmin merkezinde oturan isim Sevim. Okulun en iyi öğrencisi, Samet onu çok seviyor. Hatta o kadar çok seviyor ki, ona hediyeler alıyor. Biz kızın onun koluna girdiğini ve çok samimi davrandığını görüyoruz. Pedofili mi izleyeceğiz sorgusu aklınızın bir köşesine yerleşiyor ama yönetmen bizi bu sorgudan çıkarıyor ve Sevim konusunda kafamızı karıştırıyor. Çünkü Sevim İstanbul Türkçe’siyle konuşuyor. Gerçek mi yoksa hayal mi? Bu Samet’in bir fantezi mi diye düşünüyorsunuz. Çünkü Samet’in tayinini beklerken sıkışıp kaldığı o yerde, kendi dünyasının içinde tek umut Sevim. Ondan almayı arzuladığı ilgi uğruna da Sevim’i manipüle ediyor. Filmde bir ayna var. O ayna işte Samet’e kendi karanlığını gösteriyor.

RUHUMU DOYURDU

Ben filmi izledikten sonra 12 saat aralıksız Kuru Otlar Üstüne’den bahsettim. Siz de bu filmi izleyince benim gibi olacaksınız eminim. Sanat gerçekten ruhunuzu doyuruyor. Filmden çıkınca tıka basa doymuştum. Hadi siz de izleyin de Poddy’de filmi beraber konuşalım. Filmin sürpriz bir sahnesi var, özdeşleşmeyi önlemek için çekilen o sahneyi çok yaratıcı buldum. Artık susmam lazım, Kuru Otlar Üstüne’yi izleyin. Sonra da beraber tartışalım.

Yorumlar (0)