İstanbul Film Festivali 'Ulusal Yarışma’da hangi filmler öne çıkıyor?

KÜLTÜR SANAT 28.04.2024, 08:53 28.04.2024, 09:41
İstanbul Film Festivali 'Ulusal Yarışma’da hangi filmler öne çıkıyor?

17-28 Nisan arasında düzenlenen 43. İstanbul Film Festivali bu gece Cemal Reşit Rey’deki ödül töreniyle kapanıyor. Ulusal Yarışma’daki ‘ortak yapım’ tartışmaları “Faruk”un Uluslararası’na alınmasıyla bu sene rafa kalktı. Kalite olarak ise sırasıyla “Yurt”, “Büyük Kuşatma” ve “Beraber” hatırlanacak. Ama En İyi Film’da Selman Nacar, Ozan Yoleri ile Nehir Tuna arasında bir yarış yaşanabilir.

DENEYSEL KUŞAĞA HEYECAN VERİCİ EKLEMELER

Türkiye sinemasının Burak Çevik, Gürcan Keltek, Melik Saraçoğlu-Hakkı Kurtuluş ve Ali Kemal Çınar’la beraber deneysel kuşağına eklemeler dikkat çekici bir noktaya vardı. Bunlar arasında Nehir Tuna, Sinan Kesova ve Ozan Yoleri ilginç denemelere imza attılar. Nehir Tuna’nın yaşattığı aslında 90’ların cemaatlerinin karabasanını anlatmaya kadar gidiyor. Yapısal açıdan ise ciddi anlamda yerli Antoine Doinel’in “Hal ve Gidiş Sıfır”a klostrofobik yolculuğunu bütün melankolisi ile deneyimlediğimiz bir eser izliyoruz. Bu durum karşısında bize kalan ise aslında kalıcı bir yatılı okulu geriliminden dökülenler. Bir tarafıyla ‘acid bir kabus’ olarak tasarlanan eserin aslında “Picnic at Hanging Rock”vari bir rahatsız edici atmosferle çıkıp geldiği söylenebilir. Özellikle finaldeki renkli uyanma da böyle bir tat var. Bu da bize ciddi anlamda kalıcı bir büyüme hikayesini armağan ediyor. Türkiye sinemasının en heyecan verici ilk filmlerinden birini deneyimliyoruz. “Takva” ile “Boyhood” arası güncel bağlantı sersemletici ve stilize bir gerçeklik sunuyor.

DENEYSEL ROY ANDERSSON USULÜ ‘YABAN ÇİLEKLERİ’

Roy Andersson usulü “Yaban Çilekleri” (“Wild Strawberries”, 1957) yapısıyla aslında anıtsal bir buluntu evreni yaratıyor “Büyük Kuşatma”. Kuşatmanın benzersiz çıkarımlarında özenli ve detaycı bir yolculuk izliyoruz. Adeta yaylıların ütopik evrene alan açtığı tekinsizlikle ‘ikonik’ olma hedefi var. Bu durumun son noktası da elbette ‘efsane’ iddiasına açılıyor. Kurtuluş-Saraçoğlu’nun “Orada” (2009) ve “Birlikte Öleceğiz”inin (2021) İstanbul tanımlarına yakın bir heyecan yaratıyor. Alp Öyken adeta Sjöström eylemiyle bir ‘deadpan’ planlamasının zekasını üzerine alıyor. Bunun melankolik halet-i ruhiyesi de dikkat çekici. Drama-komedi arası yapının tezahürleri bir ‘anıt’a dönüşüyor. Aslında çok işlevli bir yüksek sanat eseri izliyoruz. Zaman zaman Tati’nin “Trafic”ine (1971) de işin ucunu götürüp heyecanlandırıyor.

‘PORTRAIT OF JENNIE’NİN TÜRKİYE’DEN ARDILI

Başlangıçlar”da William Dieterle’nin “Hayal Kadın”ına (“Portrait of Jennie”, 1948) Türkiye’den ardılı olarak gelen entelektüel bir resim-insan ilişkisi filmi izliyoruz. Fantastik buluntu uzuvları da aslında heyecan verici anlara gebe! “Aylin”le (2019) dikkat çeken Ozan Yoleri”nin bu kez girişini ve çıkışını kendi belirlediği bir sanatsal eser serbestliği sergilediğini görebiliyoruz. Bu durum teknolojik bir buluntu evreninden çokça destek alıyor. Ama feyz aldığı filmin LGBTI ardılı “Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi”nin (2019) kardeşi olarak da gelebiliyor. Ele aldığı aşk ve tutkunun sanatla ilişkisi aslında çok işlevli bir dünyaya açılıyor. Ama Yoleri’nin Aysin Kadirbeyoğlu ile beraber yazdığı senaryo ciddi bir ‘İngilizce halledilmiş’ hissi ile kitabi duruyor.

‘PICKPOCKET’ USULÜ WILD ANGELS

Mete Gümürhan’ın ilk kurmaca uzunu “Beraber”de aynen bu eylemlere benzer hareket ettiği iddia edilebilir. Filmin “Pickpocket” usulü “Wild Angels”, yani bir tarafından Corman, bir tarafından Bresson dökülen sıra dışı bir zekayla yapıldığı bir gerçek. Bu özgün ritim duygusuna ulaşırken ise özellikle ilk düzlükteki senaryosal ucuzluk sonrası ciddi bir ses-kurgu ilişkisinin büyüsüyle gidiyor. Bu sayede de etkileyici bir motosikletli-dans filmi görme şansına erişiyoruz. Müzikal ezberini kendi yaratan çarpıcı bir dünya arayışı ciddi bir yeni koreografi arayışıyla nefes alır hale getiriliyor. Bu sayede de aslında ‘beraberlik’in tersi istikametin çizgisini çizen bir yapıtla tezahür buluyor her şey.

‘BAYAN LAZARESCU’ DESTEKLİ YERLİ ‘İSRAİL USULÜ BOŞANMA’

Tereddüt Çizgisi”nin Türkiye’nin “Bay Lazarescu’nun Ölümü” (2005) destekli “İsrail Usulü Boşanma”sı (“Gett”, 2014) iddiası ortaya koyduğu bir gerçek. Fazlasıyla İran Sineması ve Romen Yeni Dalgası etkilerinden besleniyor. O damardan kapanış ve açılışta ‘adalet’ vurgusunun altını sağlam bir şekilde çiziyor. Orta bölümde ise ders seansı gibi hareket etmeyi seçerek tökezleyebiliyor. Bu sebeple de risk almamasının zararını görebiliyor belli oranda.

KABIZ MİNİMALİZM SORUNU YİNE HORTLADI

“Son Hasat”, “Suyun Üstü”, “Rosinante” ve “Bildiğin Gibi Değil” ‘kabız minimalizm’ sorununu hortlatan filmler. Üçüncüsü resimle ilişkide “Başlangıçlar”ın çok altında kalıp ‘amatör’ bir uçuruma sürükleniyor. “8 X 8” ise tek mekanda bir sanal üçlü ilişki filmini karikarütize hale getirmekle kalıyor.

Kadın Oyuncu’da Tülin Özen, Ahsen Eroğlu, Ece Yüksel, Nilay Erdönmez ve Hazal Türesan’ın adı anılabilir. Ancak ilk ikisinin daha çok beğenilen film algısı yaratmaları avantaja dönüşebilir. Erkek Oyuncu’da Alp Öyken çok önde duruyor. Onu ise Hilmi Ahiska ve Halil Babür zorluyor.

EN İYİ FİLM’DE NELER OLUR?

En İyi Film Dalı’nda çekişmeli bir yarış olacak. “Tereddüt Çizgisi”, “Başlangıçlar” ve “Yurt”un biri kazanırsa şaşırtmaz. Bunlara majör ödüller paylaştırılabilir. Ama kalite açısından onları zorlayacak “Büyük Kuşatma” ve “Beraber” olduğu unutulmamalı. “Bildiğin Gibi Değil”in de devreye girmesiyle sürprizli bir gece yaşanabilir.

En İyi İlk Film Ödülü için 2024 jürisi “Büyük Kuşatma”, “Yurt” veya “Başlangıçlar”ı seçebilir. “Rosinante” veya “Suyun Üstü” kazanırsa skandal olur.

En İyi Uluslararası Film’de “Sweet Dreams”, “Embryo Larva Butterfly” veya “Pet Shop Days” zafere ulaşırsa itiraz edilmez. Ama Aslı Özge’nin “Faruk”u da bunlardan sonraya yerleşerek kalitesini ispatlıyor.

KEREM AKÇA’YA GÖRE ULUSAL YARIŞMA FİLMLERİNİN SIRALAMASI:

1-Yurt 6.7

2-Büyük Kuşatma 5.8

3-Beraber 5.5

4-Tereddüt Çizgisi 5.1

5-Başlangıçlar 5

6-8 x 8 3.8

7-Son Hasat 3.8

8-Rosinante 2.7

9-Suyun Üstü 2.3

10-Bildiğin Gibi Değil 2.1

ÖDÜLLERİ KİM ALIR, KİM ALABİLİR, KİM ALMALI?

FİLM

Kim Alır: Tereddüt Çizgisi

Kim Alabilir: Başlangıçlar

Kim Almalı: Yurt

YÖNETMEN

Kim Alır: Nehir Tuna (Yurt)

Kim Alabilir: Ozan Yoleri (Başlangıçlar)

Kim Almalı: Sinan Kesova (Büyük Kuşatma)

ÖZEL ÖDÜL

Kim Alır: Başlangıçlar

Kim Alabilir: Tereddüt Çizgisi

Kim Almalı: Beraber

SENARYO

Kim Alır: Bildiğin Gibi Değil

Kim Alabilir: Rosinante

Kim Almalı: Tereddüt Çizgisi

KADIN OYUNCU

Kim Alır: Tülin Özen (Tereddüt Çizgisi)

Kim Alabilir: Ahsen Eroğlu (Başlangıçlar)

Kim Almalı: Tülin Özen (Tereddüt Çizgisi)

ERKEK OYUNCU

Kim Alır: Alp Öyken (Büyük Kuşatma)

Kim Alabilir: Hilmi Ahıska (Son Hasat)

Kim Almalı: Alp Öyken (Büyük Kuşatma)

KURGU

Kim Alır: Beraber

Kim Alabilir: Başlangıçlar

Kim Almalı: Beraber

SİNEMATOGRAFİ

Kim Alır: Yurt

Kim Alabilir: Son Hasat

Kim Almalı: Yurt

SANAT YÖNETİMİ

Kim Alır: Yurt

Kim Alabilir: Büyük Kuşatma

Kim Almalı: Yurt

MÜZİK

Kim Alır: Başlangıçlar

Kim Alabilir: Yurt

Kim Almalı: Yurt

İLK FİLM

Kim Alır: Büyük Kuşatma

Kim Alabilir: Yurt

Kim Almallı: Yurt

Yorumlar (0)