23.08.2020, 12:19

Sinemanın büyüsüne inanıyorum

Bugün Dizi Doktoru portalında yayınlanacak olan harika bir Oya Doğan röportajı var. Oya’nın konuğu Kanal D Genel Müdürü çok tecrübeli bir isim ve de sohbet esnasında çok doğru tespitlerde bulunmuş. Kanal ekonomisini merak edenler kaçırmasın. Tabii aralarda Oya Doğan dokundurmalar yapmış ama verilen cevapları ben samimi buldum. Herkese keyifli okumalar.

Bu pazar kendime “pozitif ayrımcılık” uygulayacağım ve çekimleri 2 gün önce başlayan “Avcı İlk Kehanet” adlı sinema filmimizden bahsedeceğim. ONN Medya bünyesinde yapımını gerçekleştirdiğimiz film masalsı-fantastik aksiyon türünde ve ülkemizde bu türde bir ilk olma iddiasını taşıyor. Bu “masalsı-fantastik” kısmını biraz açmak istiyorum çünkü aslında tam karşılığı örneklerle ortaya koymak gerekiyor. Tasarımı biraz şahsen hayranı olduğum Keanu Reeves’in “Constantine”i, biraz “Lucifer”, biraz da “Twilight” tadında dersem sanırım doğru bir tanımlama yapmış olurum. En azından tasarımı öyle.

Muhteşem Yüzyıl, Kaderimin Yazıldığı Gün ve Diriliş Ertuğrul dizilerinden çok sevdiğimiz Gürbey İleri, Ferzan Hekimoğlu ve Arka Sıradakiler'in unutulmaz ismi Bülent Çetinaslan başrolde. Gürbey, kahramanımız Phaldor’u, Ferzan bir arkeoloji öğrencisi olan Melis’i, Bülent ise Barnael’i canlandırıyor. Aslında klasik bir kıyamet günü hikayesi fantastik unsurlarla işleniyor filmde. Süprizlerimizden biri de 2 kez Survivor, geçen yıl da dünyanın en zor yarışması The Challenge’ı şampiyon olarak tamamlayan çok sevgili dostum Turabi Çamkıran’ın süpriz bir karakterle filmde yer alması. Turbo’dan müthiş “doğaüstü” aksiyon sahneleri izleyeceğiz ve kendisi bu alanda Türkiye’nin Jason Statham’ı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Filmde ayrıca sosyal medya fenomeni arkadaşlarımız da keyifli rollerde yer alıyor. Senarist ve yönetmenimiz Onur Aldoğan ise son yılların parlayan ismi, kendisi ve Cinemoon Pictures ile de uzun soluklu bir partnerliğimiz olacak. 

Sinemanın büyüsüne inanan bir insanım. Ticari mantıkla filmimizi dijital platformlarda hemen yayınlayamak mantıklı ama ben Şubat’ta mutlaka vizyona çıkmak istiyorum. Tutkumuzu kaybedersek, heyecanımızı kaybedersek ne önemi var sinema filmi yapmanın... Önümüzdeki haftadan itibaren yeni sezona dair yayın ve yapım tarafına ilişkin değerlendirmelere başlayacağım. Kısır döngüyü kırmak adına neler yapılabilir masaya yatırmanın vakti...

Oya Doğan röportajını okumadan geçmeyin. İyi pazarlar.

Yorumlar (0)