09.12.2020, 16:29

Söyleyeceğiniz önemli bir şey var mı?

“Herkese merhaba, kanalıma hoş geldiniz!” YouTube’a girdiğimizde en sık duyulan cümle şüphesiz budur. Peki ya ondan sonra? Kameranın önünde konuşmak sanıldığından daha zordur. Hele ki seni izleyenin dikkatini çekmek ve ona videoyu sonuna kadar izletmek, bir nevi yetenek ister. Bu “YouTube’da kanal açma” modası artık gayet sıradanlaştı. Görünen o ki artık YouTuba’da bir kanal açmakla Facebook’u ve Instagram’ı kullanmak arasında çoğumuz için fark kalmıyor. Ancak bu sosyal mecraların fonksiyonları ve özellikleri birbirinden çok farklı. Genellikle Facebook ve Instagram’ı en çok başkaların hayatlarını gözlemek amacıyla kullanıyoruz. Oysa ki YouTube’da kanal açanların en büyük hedefi, çektikleri olabildiğince çok insana ulaşıp izlenmek.

YouTube başka bir mecra. Bu mecrada başarılı ve sevilen olmak daha zor. Bir fotoğraf, story veya post atmaktan daha çok emek ve zaman harcamak gerekiyor. Ve belli becerilerinizin olması şart. Çünkü en başta siz her şeysiniz; spiker, araştırmacı, kameraman, yönetmen, senarist, ışıkçı... Ama bu sadece işin teknik kısmı. Mühim olan bence söyleyeceğiniz "önemli" bir şey olması. Sizin ilgi alanınızdan bir ya da birkaç tema seçmek ve bunların üzerine gitmek. Diğer bir deyişle konsept ve niş yaratmak.

Tabii bulunduğumuz zamanlarda artık yepyeni bir şey ortaya koymak, oldukça zor ve neredeyse imkansız. Çünkü her şey artık konuşulmuş, çekilmiş ve gösterilmiş. Bir bunalım var ortada. Ama bu bunalımın sebebi yeni bir konu çıkmamasında değil, konuların nasıl işlediğinde saklıyor. Demek istediğim önemli olan “ne” değil, “nasıl” kavramı. Çektiğiniz videolara kendinizden ne yansıtmışsınız, değindiniz konuya ne katmışsınız. YouTube’da başarılı olup fark yaratmanızın olmazsa olmazı budur!

Aslına bu açıdan bakarsanız YouTube videoları, dizilere benziyorlar artık. Daha doğrusu onların karşılaştıkları sorunu yaşıyorlar. Çünkü ne de olsa bir içerikten bahsediyoruz ve er ya da geç ilham kaynakları ve orijinal motifleri azalıp kayboluyorlar. Tıpkı dizilerde olduğu gibi YouTube videolarında da nasıl bir bakış açısıyla çekilmiş oldukları bu durumda en önemlisi. Bir hikaye ya da tema ne kadar işlenmiş, ne kadar büyük bir klişeye dönüşmüş olsa da tam bu faktör onu kurtarıp izlenilmesi, çekici ve enteresan hale getiriyor.

YouTube’a çektiğiniz video teknik açıdan mükemmel olabilir. Videonun kalitesi, uyguladığınız kurgu ve efektler, evinizde yaptırdığınız dekor çok profesyonel olabilir. Ama bunlar kesinlikle yeterli değil. Bütün bunların önünde söyleyeceğiniz önemli bir şey olması lazım. YouTube’a bir çok yeni giren içerik üreticiler bu hataya düşüp yeni kamera, mikrofon, ışık ve benzeri ekipman için büyük bütçe harcıyor ancak sonuç olarak az izleniyor. Neden? Çünkü işin yüzeysel kısmına ağırlık veriliyor. Derinleşmiyor ve samimi olamıyorlar. Her ne kadar da potansiyelleri varsa da, teknik açıdan mükemmel olma çabasında kendilerini kaybediyorlar.

Lütfen kendinizin ve başkaların zamanını harcamayın. Yaşadığımız çağda zaman en değerli kavram ve acımasızca her şeyi o belirliyor. Hem de çok hızlı ve ikinci şans vermeden. İnanın ki çantanızda ne varmış, gününüz nasıl geçmiş, ne yiyip içmişsiniz, kimlerle buluşmuşsunuz, neleri ve nerede yapmışsınız ailenizin dışında çok az kişinin umrunda. Bunları herkes çekiyor ve konu olarak işliyor. Bu artık ilgi çekmiyor. Dışarıya bakmak ve bir sürü salak trendi taklit etmek yerine kendinize bakın. Bir sorun kendinize "Ben kimim?", "Bu hayattaki yerim ne?", "En çok neyi yapmayı seviyorum, kalbim niçin atıyor, en büyük tutkum nedir?". Eğer bu soruların cevaplarını hemen bulmuyorsanız bir zaman verin kendinize. Okuyun, araştırın, farklı şeyleri deneyin. Sizi siz yapan şeyleri bulun. Güçlü, enteresan ve örnek alınacak olan kişiliğinizi geliştirin. Ondan sonra yine sorun kendinize "Bildiklerimle başkalarına nasıl hizmet verebilirim, nasıl yardımcı olabilirim, kendimden ne verebilirim?". Ancak o zaman başarıyı yakalayacaksınız. Ve imzanızı taşıyan içerikler sizi değerli kılacak. İnsanlara ışık tutacaksınız, onlara doğal olarak kendinizi sevdireceksiniz. Moda bir deyişle, influencer olacaksınız. Sandığınız kadar kolay ve hızlı olmuyor ama. Umarım bunu anlamışsınızdır.

Yorumlar (0)