OTT yani “Over-the-top”, izleyiciye internet üzerinden direkt olarak ulaşan medya hizmetlerinin genel adı. OTT’nin en büyük özelliği kablo TV, uydu ve karasal yayıncılıktaki “aracı”ları bypass ederek izleyiciye dilediği zaman, dileği yerde, dilediği içeriği izleyebilme olanağı sunması. Netflix, BluTV gibi dijital platformlar da birer OTT hizmet sağlayıcı. En basit anlatımla OTT hizmetlerini 3’e ayırmak mümkün. Aboneliğe dayalı video izleme servisleri (Netflix, BluTV gibi) yani SVOD’lar, reklama dayalı video izleme servisleri (YouTube gibi) yani AVOD hizmet sağlayıcılar ve son olarak sözleşmeli içerik izleme servisleri (iTunes gibi) yani TVOD hizmetleri.
Yani dijital platform dediğimiz tüm markalar birer SVOD yani OTT hizmet sağlayıcı.
Bu kapsamda özellikle SVOD’ların yani dijital platformların içerik tercihlerine bir göz atmak lazım.
SVOD içerik tercihleri neler?
Malum ana akım televizyonların “reklam geliri” kaygısıyla tercih ettiği dizi uzunlukları 120 dakikanın üzerinde. Bölüm başı net 170-180 dakika üretilen dizilerimiz var. Üstelik RTÜK gibi bir “düzenleyici” otoritenin varlığı içerik konusunda ciddi kısıtlamalar getiriyor.
Dijital platformlarda durum tam tersi:
- Dizi bölümleri maks. 60 dk. Genel ortalama 35-40dk.
- Genelde tüm sezon (4-13+ bölüm) aynı anda yüklendiği için beklemek yok.
- Diyalog ve sahnelerde sansür yok denecek kadar az.
- Ana akımda klasik ya da klişe işler ön plana çıkarken, dijitalde polisiye, cinayet, mistik ve gizemli hikayeler ön planda. Psikolojik ve hatta psikolojik siyasi türde de işler var. Fantastik ve fantastik aksiyonsa tercih edilen diğer bir tür. Ama akımda bolca yer bulan romantik komedi ve daha “light” işler ise dijitalde çok yer bulamıyor.
Bu tercihler zaman içinde değişir mi, hangi yöne evrilir izleyip göreceğiz. Sadece dijital platformlar için değil, aynı zamanda ana akım için de.
Yerli SVOD hizmet sağlayıcılar arasında rekabet
Bu kategorideki en eski oyuncu BluTV. PuHu TV ise oyun dışında kalmış gibi görünüyor. Yeni giren Exxen ciddi içerik yatırımı yaparken, sadece mobil sürümü sunulan Gain yeterince tanıtım yapamadı. En azından vatandaştaki karşılığı böyle.
Geçen hafta yapılan açıklama ile BluTV’nin %35’ini Discovery’nin satın aldığı açıklandı. Bu önemli bir gelişme çünkü zaten HBO arşivini bize sunan BluTV’ye bir de Discovery arşivi eklenirse yarışta açık ara liderliğini sürdürecek gibi görünüyor. Erken çıkan yol alır mantığının da etkisi var tabi. Exxen daha yolun başında ve işi zor.
Benim şahsi kanaatim yerli platformların global oyuncularla rekabet edebilmesi çok zor. Orijinal içeriğe yatırım yapmak lazım ki o da çok pahalı.
Matematik bana göre tutmuyor.
Her şeyin çaresi var tabi.
İzleyici açısından rekabet kaliteyi artırır. Kaliteli içerik her zaman iş yapar. Satranç oyunu gibi doğru hamleleri yapabilenin ayakta kalacağı bir dönem bizi bekliyor.
