29.04.2025, 13:04

Yaşamdan ucuz kesitler

11-22 Nisan 2025 arası düzenlenen 44. İstanbul Film Festivali'nde Yerli İlk Filmler/Yeni Ufuklar Yarışması, 'yaşamdan kesitler' niyetine izlendi. Bu gözlemi sinemasal hale getirenlerle anılacak.

SİVAS'A KARDEŞ OLARAK GELEN BİR SPOR FİLMİ!

"Atlet"te Semih Gülen-Mustafa Emin Büyükcoşkun ikilisi, asap bozucu bir spor filmine imza atıyor. "4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün" (2007) gibi başlayıp ana karakterin feminist mücadelesiyle aslında büyülü gerçekçi damardan alternatif bir başarı hikayesini tetikliyor. Bu melankolik 'halet-i ruhiye'nin aslında çarpıcı tetikleme anlarıyla Romen Yeni Dalgası'nı biçimci illüzyonlara kaydırıldığı söylenebilir. "Pehlivan"ın (1984) #metoo döneminden halter ardılı niyetine beliriyor.

Görüntü yönetmeni Ayşe Alacakaptan'ın 'Deneme Çekimi'nde de etkili 'kaydırmalı uzun planları' oyuncu yönetimini sinemasal hale getiriyor. Aynı zamanda da 'unutulup gidenler'e metaforik bir açılım getiriyor. Yönetmen ikilisi, Yeni Türkiye'de 'sporcu' olmanın ruhsal karşılıklarını sinemasal hale getiriyor.

Bu durum da yüzümüze vuran finalle de açığa çıkıyor. Sporculuk ezberi üzerine yapılmış en iyi yerli eserlerden. "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar"ı (2000) da solluyor. "Siirt'in Sırrı"nın (2012) ana karakteriyle akraba bir karakter yaratıyor. Onu ise sisteme karşı mücadeleye yolluyor! "Sivas"a (2011) ise kardeş olarak gelen bir 'rahatsız edicilik' depoluyor. Bu da 'spor' eylemlerinin tamamının devre dışı bırakılıp güncellenerek yenilenmesine alan açıyor.

ADRESİ OLMAYAN EV VE HEVİ UMUT VAAT EDİYOR

"Adresi Olmayan Ev"in (2024) distopya ezberinden ise feminist bir ayaklanma hakim hale geliyor. Yeni Türkiye'nin feminist Lanthimos'u usulü "Fahrenheit 451" (1966) niyetine beliriyor. Bradbury'ye selam çakıyor. Feza Çaldıran'ın yarattığı bilimkurgu alt türünün stilize evreni kalp atışlarınızı hızlandırıyor. Yunan besteci Nassos Sopilis de bu duruma destek veriyor. Ancak yönetmen, Boran Kuzum'un bireysel fetişizmiyle filmi elinden kaçırabiliyor.

"Hevi"de "Umut"un (1970) yeniden dirilmesi hakim hale geliyor. Bu duruma Orhan İnce'nin bir ailenin kesitlerini perdeye yansıtırken samimi bir gerçekçilikten beslendiği söylenebilir. Etnik kökenin gerçekçi dil kullanımı üzerinden yarattığı sahicilik ise 'kısa film' ezberinin bütünlüğünün biraz altında kalabiliyor.

EGZOTİK TURİSTİK GEZİ İLE MELEZ DENEME ARASINDA

"Gündüz Apollon Gece Athena"da (2024) mitolojik bir varoluş öyküsü izliyoruz. Bu durum karşısında ayaklanan Ezgi Çelik ve diğerleri ise aslında 'Efes turistik gezisi' ile 'feminist bir mitolojik film' arasında gidip geliyor. İkincisine yaklaşırken fazlasıyla politik söylemle kafa şişirir hale gelebiliyor. Aynı ekipten çıkan "Kusursuzlar" (2013) ve "Son Çıkış" (2018) kalitesine ulaşamıyor. "Canavarlar Sofrası"nın (2011) 'yolun başındaki kafa karışık halleri' akla geliyor.

"Paydos"un tırmanış istismar filmi ile tatil buluntu filmi arasında gidip gelen hali cezbedici denemelerle örülü. Büyük oranda da aslında 'ada'ya ve 'yolculuk'a Belçika'dan bir bakış katıyor. Alamancı ruhu bize hissettirdiği anlarda aslında 'tatil kesidi'ni daha anlamlı hale getirebiliyor Müge Manuş.

FLASH TV ESİNTİLERİ

"Zamanın Kıyısında Sınav", zaten kurgusu ve görüntüleriyle Hatay yıkımına dair bir 'deprem belgeseli'. Müziklerle etkilememe şansı yok. Ama uzadıkça bir sanal mini dizinin bitmemiş hali olarak 'hantal bir varoluş sorgulaması'na açılabiliyor. Meseleye dair belki de yapılmış en profesyonel iş gibi gözükebilir. Ama 'sinema eseri' noktasına ulaşamıyor. İlkay Nişancı ismi 'bireysel çaba' üzerinden hatırlanacak.

"Su Yüzü", ergen sancılarını 'taşra burjuvazı'nın 'ilkokul birinci sınıf diyalogları'yla canlandırıyor. Zeynep Köprülü yedinci sanat'ta bağından ziyade 'didaktik söylem'le hatırlanacak. "Ayşe" ise Binnur Kaya'ya rağmen Necmi Sancak'ın bakışıyla 'sinemasız bir uçurum'a sürükleniyor. Down sendromlu kardeşle yaşama halinin aslında bir 'tül' üzerinden canlandırma hali çarpıcı görünürde. Ancak 'Flash TV' kalitesinden farksız bir eyleme sokulup 'tülbentten kaçın!' hissi vermekle kalabiliyor.

AĞIR AKSAKLIK KURALLI FESTİVAL MAYINLARI

"Öü Mevsim"in İran Yeni Dalgası özentisi halet-i ruhiyesinin getirdiği 'üç dizi bölümü'nün kaliteli oyuncularla uçuruma sürüklenmesinin anlamını arayan bir arayıştan ibaret hali var. Bu durum da aslında 'aile trajedisi'ni 'Ayşe'den anlamsız bir kartonlukla 'kenar mahalle melodramı'na alan açılmasına sebebiyet veriyor. Hayaller Türkiye'nin "Elly Hakkında"sı ("About Elly", 2009) gerçekler, ucuz bir dizi bölümü yanılsaması olarak anılabilir.

"Yaz Işığı"nın ciddi bir hippi karakter temsili üzerinden yürüyüş planı var. Bunu da Cevahir Şahin'in en zayıf sinematografisi ile destekliyor. Bu durum da aslında hippi istismar filmine kayışı duyuruyor. Aytuğ Akdoğan'ın kişisel debelenmesine aslında "Kavak Ağacının Gölgesinde"nin Kenan Diler'in kendi yazıp kendi oynadığı imece usulü amatör film uçurumundan farksız bir hali var. Her ikisi de 'kopyala-yapıştır pastoral yürüyüş'ten ibaret bir 'mekanik kent burjuvazisi' sendromuna kayıp uçuruma sürükleniyor.

YENİ UFUKLAR YILDIZ TABLOSU:

1-ATLET 5.8

2-ADRESİ OLMAYAN EV 4.5

3-HEVI 4.5

4-APOLLON 3.8

5-PAYDOS 3.8

6-ÖLÜ MEVSİM 3.7

7-ZAMANIN KIYISINDA SINAV 3.3

8-SU YÜZÜ 3.1

9-AYŞE 3

10-YAZ IŞIĞI 2.1

11-KAVAK AĞAÇLARININ GÖLGESİNDE 1.8

Yorumlar (0)