01.05.2021, 17:47

17 Günlük Kapanmayı Atlatma Reçetesi

Star Haber Merkezi'nde çalışırken bayram yaklaştığında eğer Ramazan ise karayollarında yaşanan kazaların bilanço haberlerini, Kurban Bayramı'ysa kesilmekten son anda kaçan dana, koç ve ineklerin haberlerini yapardık. Şimdi ise her gün hayvanların değil kaçan insanların haberlerini izliyoruz, okuyoruz. Korona cezasına çarptırılan yurdumun insanı, önce virüsten, sonra onun neden olduğu yasaklardan ve onu uygulayan yetkililerden köşe bucak kaçıyor. Yasakları delmekte her geçen gün yaratıcılık sınırlarını zorlayan insanlarımız önde, polisle zabıta arkalarında bayağı aksiyon dizisi izler gibi her gün çeşit çeşit kaçıp kovalamacalara şahit oluyoruz.

En çok güldüklerim arasında kumar baskınında polise yakalanan koca koca adamların perde arkasına ümitsizce saklanma çabaları. Diğeri ise kahvede yakalanan ve pencereden pencereye sincap gibi atlayan yasak delicilerdi. Bu pandeminin en az 3 sene süreceği söylenseydi kimseyi eve kapatamazlardı. Onun için aç kapa yöntemi ile kabak çiçekleri gibi bir açıp bir kapanacağız. İşler çığırından her çıktığında, biz kendimizi kontrol edemeyip hiçbir şey yokmuşçasına sorumsuzca davrandıkça bu kısır döngünün, kendimizin esiriyiz aslında.

Bakalım 17 günlük kapanma bitene kadar daha ne kaçış hikayeleri, yasakları delme senaryoları göreceğiz bazılarından film bazılarından dizi bile olur eminim. Herkes kendi düzeni ve alışkanlıklarına göre kapandı ve durumla kendince başa çıkmaya çalışıyor. 1 yıllık ekonomik, psikolojik pek çok sorunla boğuşurken yıpranma payı herkeste tavan yaptı. Hepimiz kendi dünyamızda ve farklı geçiriyoruz bu dönemi. Global salgında bile kimse eşit değil ne yazık ki bunu kabul etmek gerek. 17 günlük kapanmada kimileri bahçeye çıkamazken kimileri güneyde denize giriyor. Şartlar eşit olmayabilir ama şartlarla savaşmak yerine o koşullar altında neler yapılabilir ona bakmak lazım. Ya da memnun olmadığımız o koşullarımızı değiştirmek 17 gün boş vakitte plan yapıp sonrasında harekete geçmeliyiz. Neyi istersek hayatımıza yaptığımız seçimler ve aldığımız kararla onu biz sokuyoruz.

Haziran’da 1 sene olacak İzmir Urla’dayız. İstanbul’un göbeğinde Bağdat Caddesi'ni bırakıp 1 ayda, Eren’in geleceği için Urla’ya göçtük. İlk kışımız geride kaldı bile. Ve gördüm ki biz ailece her yere gidebilir her yerde yaşayabiliriz. İstanbul’daki ailemizi, sevdiklerimizi özlemek dışında aldığımız bu karardan hiç pişman değiliz. Hatta iş için İstanbul’a geldiğimizde bir an önce kaçıp Urla’ya dönmek istiyoruz. Şansımıza her şey gönlümüze göre gerçekleşti. Güzel bir uyum yakaladık, değişime, yeniye esnek ve açık olma kasımızı geliştirdik. Farklı insanlarla tanıştık, yeni bir sürü şey öğrendik ve paylaştık.

17 günlük kapanmaya 11 haneli sitemizde hep birlikte girdik. Öncesinde bu süreci en iyi şekilde nasıl değerlendirebileceğimizi düşününce bir sürü yapılacak faaliyetler bulduk. Belki bu paylaştıklarım sizlere de ilham olur kalan günleri değerlendirmek adına…

Yasaktan dolayı bahçıvan, havuz bakım ekibi gelemediği havalarda birden ısındığı için iş site sakinlerinin başına düştü. Bayrama kendi verdiğimiz emekle güzelleşen sitemizde keyifle girmek için birlikte kollarımızı sıvadık.

Önce bahçemiz için Ödemiş Bayındırlık'tan 600 çiçek, 4 ağaç, lavanta, ekimlik kekik ve biberiye aldık. 17 gün boyunca ekip, biçme, boyama ve havuz temizliği ile bayağı yoğun bir çalışma programımız var. (Akşamları okey ve kağıt turnuvaları son sürat devam ediyor o ayrı.)

Kapanmanın bitmesini beklemek ve profesyonellere yaptırmak yerine herkes el birliği ile her işe el attık. Bütün bir yazı geçireceğimiz bahçemizi alın terimizle hem de eğlenerek biz yapıyoruz. Sitemizdeki bahar temizliğini bir şekilde şenliğe çevirmeyi başardık. Herkes işinde gücünde kariyer sahibi insanlar. Normal hayatta ellerine değil hortum, çapa almazlar bir de baktık ki kim neyi daha iyi yapıyor yarışına girmişiz.

Sitenin dışındakiler hala kim kimin evi çözmediler, her gece herkes birimizin evinde mesafeli iftar sofrasındayız ya da yemek sonrası kahve keyfinde. Site etrafında gece turları, sahurlar bir şekilde ritmi tutturduk.

Gelelim sizlere önerebileceğim 17 Günlük Kapanmayı Atlatma Reçetesine;

  • Evde kapsamlı bir bahar temizliği: Evde okumadığınız kitaplarınızı, giymediğiniz kıyafet ve kullanmadığınız eşyalarınızı ayırın. Bayramdan sonra ihtiyaç sahiplerine verebilir ya da internetteki satış sitelerinden satabilirsiniz. Sizi ağırlaştıran her şeyden kurtulun.
  • Gezi haritanızı yapın: Yurt içi ve yurt dışı görmediğiniz gitmek istediğiniz yerlerin resimli bir haritasını yapın. 10 ülke 10 şehir bu yerleri araştırıp bilgi edinin. Bunu her gün görebileceğiniz bir yere asın.
  • İnternetten şehir ve ülke belgesellerini izleyin: Popüler YouTube kanallarında çok keyifli belgeseller var. Seyahat edeceğimiz günler geldiğinde inanılmaz işe yarayacaklar eminim.
  • Online kurslar: İlgi alanlarınıza göre, nefes, yoga seramik gibi pek çok ilgi çekici kurslar var onlardan bir tanesini deneyebilirsiniz.
  • Kişiye özel bayram kartları: Aynı şehirde olup görüşemediğimiz yakınlarınız için el yapımı bayram kartları hazırlayıp gönderebilirsiniz.

  • Müzik Listelerinizi Güncelleyin: Çalma listelerinize yeni parçalar ekleyin ve mood'unuza göre gruplayın. Hiç dinlemediğiniz tür ve isimlere şans verin.
  • Bol bol spor yapın: İşten vakit bulamadığınız ertelediğiniz spor ve vücudunuza vakit ayırın. Evde kendi başınıza yapacağınız internette harika egzersiz videoları var. Eminim size uyanı olacaktır.
  • Kendi belgeselinizi yapın /çekin: 17 Gün Belgesi, pencerenizden her gün aynı saatte fotoğraf çekebilir. Ya da evde o günü özetleyen farklı tema ve duygularınızı (Çocuğunuz, evcil hayvanınız, en çok kullandığınız eşyalarınız vs.) yansıtan kısa videolar çekip sonra bunları birleştirip kapanma günlüğü kısa belgeseline dönüştürebilirsiniz. İlginç ve yaratıcı bir şeyler çıkarsa sosyal medyada paylaşırsınız.
  • Hiç yapmadığınız bir şeye başlayın: Yabancı dil, meditasyon daha önce denemediğiniz bir şeyi seçin ve uygulamaya size kapanma sonrası hangi farklı kapıları açacağı belli mi olur?

Herkese sağlıklı ve gönlüne göre kapanmalar dilerim.

Yorumlar (0)