30.05.2020, 10:17

Bir orası kalmıştı Tom Bey!

1986 yılında vizyona giren Top Gun ile süper yıldız seviyesine yükselip bir daha asla geri adım atmayan bir aktör bu haftaki konumuz, Tom Cruise. Geçtiğimiz hafta ilginç bir haber düştü servislere. Tom Cruise, SpaceX ile uzayda film çekecek. Yanlış anlaşılmasın uzay konulu bir film değil sadece olay, uzayda çekilecek. Tabi bu haberi duyar duymaz sinemaseverlerin aklına bir soru geldi; bu sefer de uzay mekiği mi kullanmayı öğrenecek?

Tom Cruise kelimenin tam anlamıyla nev-i şahsına münhasır bir aktör. Sinemada "havalı" bir hareket olarak anılan dublör kullanmama olayını allahuekber dağları seviyesine çeken birinden bahsediyoruz. Ortağı olduğu Cruise/Wagner yapım şirketi ile her bölümünde (2. film hariç) kaliteyi daha da yukarı çıkaran Mission Impossible serisine imza atan Cruise aynı zamanda bu serinin baş karakteri Ethan Hunt’ı canlandırıyor. Filmin doğası gereği başına binbir türlü badire gelen Hunt’ı canlandırırken de birbirinden çılgın aksiyon sahnelerine imza atıyor. Ve bunların hiçbirinde dublör kullanmıyor.

Şahsen dikkatimi ilk olarak 2. filmin başındaki çıplak elle kaya tırmanışı sahnesi ile çeken bu konu zaman içerisinde normal bir insan için "çılgınlık" denebilecek seviyeye ulaştı. Normal atlama zıplama sahneleri artık kesmeyince Cruise profesyonel dublörlerin değil ancak o mesleğin erbaplarının yapacağı işlere el atmaya başladı.

2018 tarihli Missin Impossible 7: Fallout filmindeki yüksek irtifa paraşüt atlayışını (halo jump) kendi gerçekleştirdi. Sahnede yer alan diğer isim olan Henry Cavill de aynısını yapmak istedi fakat gerekli eğitimi almaması sebebiyle Cruise bunu kesin bir dille reddetti. Bu arada Cruise’un bu atlayış sırasında 55 yaşında olduğunu da belirtelim.

Sırf bu filmden bile sayfalarca örnek çıkarabiliriz ama motorsiklet sahnelerinde de kendisinin kullandığını belirterek esas bombaya geçelim:

Mission Impossible: Fallout filmindeki helikopter sahnelerinde Cruise helikopterini kendi kullandı. Böyle düz yazınca ve cümlenin öznesi Tom Cruise olunca normal geliyor artık değil mi? Gelelim çılgınlık kısmına; helikopteri kullanması için gerekli olan bröveyi 6 haftada alıyor. Normalde 3 ay süren bu eğitimi çift eğitim ekibi ve günde 16 saat çalışma ile 6 haftada alıyor. Ayrıca buna eğitimin alındığı Yeni Zelanda’daki helikopterleri zorlayan hava koşulları dahil. Bu adanmışlık değilse nedir? Ne para ne de kariyer olarak hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir adamı günde 16 saat kelle koltukta çalışmaya iten motivasyon nedir?

Konu çok dağılmasın diye örnekleri tek bir filmden vermeye çalıştım ama dosya çok eskilere gidiyor ve çok kabarık. Savaş uçağı kullanmak bile vukuatlar arasında mevcut.

Peki böyle bir payeye kesinlikle ihtiyacı olmayan, bu sahnede dublör oynasın dediğinde kimsenin gık diyemeyeceği bir aktör neden böyle davranıyor?

Basit düşündüğümüzde işine duyduğu saygı diyip geçebiliriz ama bence durum biraz farklı. Fethedeceği hiç bir limit kalmayan birinin kendini motive etmek için seçtiği yollar belki de. Her bir filmde kendine ayrı bir meydan okuma, çıkılacak yeni bir zirve (hatta bazen mecaz değil gerçekten), yıllara meydan okumak ne dersek diyelim. Fakat asla gözardı edemeyeceğimiz tek şey mesleğine duyduğu aşk. Fallout’ta; 55 yaşında inanılmaz bir fiziksel performans sergileyen hatta bu sahnelerden birinde ayak bileğini kıran kişiyi hayretle izleyen 43 yaşında, kaçan otobüse dahi koşmaktan aciz biri olarak buldum kendimi. Evet Cruise dini tercihi, özel hayatı ile bazılarına garip gelen biri olabilir ama unutulmamalıdır ki bu tercihlerin hiç biri bizi zerre kadar ilgilendirmiyor.

Ben tüm saygım ve sevgimle sinemaya aşık bu adamın önünde selam duruyorum.

Mutlu bir hafta dileğiyle.

Yorumlar (0)