10.04.2020, 22:48

Bizi ancak çalışmak kurtarır

Pandemi süreci sonrasında, dizi, sinema ve reklam sektörlerinde sanat yönetimi birimi nasıl çalışacak?

Sanat her zaman, her durumda hayatımızda. Savaş dönemlerinde dahi dünya sanattan vazgeçmedi. Düşünce, insanın olduğu her yerde. Sanat, insanın olduğu her yerde. Umut, insanın olduğu her yerde.

İşimiz gereği büyük ekiplerle bir arada ve esnek çalışma saatleri içerisinde ürettik hep. Sektör, bugüne kadar birçok kriz yaşadı. Her krizde “Bir daha iki yakamız bir araya gelmez” yorumları yapıldı. Ancak hiçbir zaman öyle olmadı. Yeniden ayağa kalktık, yeniden seyirci ile buluştuk. Daha çok ürettik, insan susmaya değil konuşmaya adanmış çünkü... Karanlığa değil aydınlığa aç, içine kapanmaya değil üretmeye, anlatmaya, haykırmaya sevdalı.

Konumuz, dinleyenimiz, görenimiz insan

Çağımızda bu sektörün durması veya sektör emekçilerinin artık üretmemesi gibi bir durum söz konusu olamaz. İşimiz direkt insanla ilgili... Konumuz insan, dinleyenimiz insan, görenimiz insan, menzilimiz insan. Bu bir bacasız sanayii. Binlerce emekçi var. Uykusuz geceler, setlerde uyuduğumuz, setlerde yediğimiz içtiğimiz, ailemizden çok ekibi gördüğümüz zamanlar... Seyirci bekler.

Bu seyirci için kurulmuş TV kanalları, yüzlerce sinema salonu, tiyatro sahneleri,

konser salonları ne olacak? Kapanacak mı? Üretim duracak mı? Bu işe gönül vermiş nice insan evlerinde işsiz mi kalacak? Tabii ki hayır.

Sanat yönetimi tek başına bir varlık gösteremez. Yapım şirketleri, TV kanalları, internet yayını yapan platformlar, teknik malzeme üreten sektör ve meslek grupları... Bunların hepsini yok sayarsak ancak sanat yönetimini de yok sayabiliriz. Nasıl ki gıda üretimi ve satışı durmuyorsa, nasıl ki eğitim durmuyorsa, nasıl ki sağlık hizmetleri durmuyorsa günümüzde medya sektörünün de durması veya kaybolması mümkün değildir. Ancak üretim süreçlere uyum sağlamak adına şekil değiştirebilir. Peki ama nasıl?

Kontrol altında üretilmeli

İçinden geçmekte olduğumuz zorlu dönemde, virüs etkisini yitirinceye kadar tüm önlemler en üst düzeyde alınmak zorunda. Öncelikli olan, sektörün ve üretimin önünde gelen şey elbette emekçilerin sağlığı. Bu anlamda özellikle dönem işleri gibi kalabalık yapımlar sıkı bir kontrol altında üretilmeli. Ekiplerden sağlık koşullarının sağlanması adına üst düzeyde dikkatli olmaları istenmeli. Uygulama aşamasına geçilinceye kadar üretim ve fikir alışverişi süreci dijital ortamda sürdürülmeli. Ardından ekip uygulamaya geçtiğinde, yapımcılar bu noktada sağlık ekipmanı desteğini gözetmeliler.

Küçük bir fabrikaydı

Genel sanat yönetmeni olarak son çalıştığım işte benimle birlikte; 120 demirci, 63 marangoz, 80 prop, 30 taşıyıcı, 13 boyacı, 16 sanat asistanı, 20 civarında ekip servisi ve şoförleri, 5 iş makinesi operatörü yer alıyordu. Yani küçük bir fabrikaydı. Şimdi salgın korkusuyla hepsi evlerinde. Aileleri için, yaşamlarını devam ettirmek için, üretmek için, insanca yaşamak için, seyirci için çalışmak zorundalar. Sektörde üretim ancak daha dikkatli, daha insani koşullarda, daha az temasla, ilk önce sağlığımızı düşünerek devam edebilir.

Çalışacağız. Çünkü bizi ancak çalışmak kurtarır.

Yorumlar (0)