23.10.2020, 16:00

Dijitalleştiremediklerimizden misiniz?

Daha önce diziler ve sinema açısından değindiğim dijital devrime bugün de basılı yayın ve reklam tarafından bakmak istiyorum biraz.

Özellikle X kuşağı mensupları hatırlar standart Türk ailesinin Pazar sabahı kahvaltı ritüeli; sucuklu yumurta, televizyonda kovboy filmi ve evin beyinin “Hanım temiz bardakla bir çay ver hele” diyerek gazetesini okumaya başlamasıydı. Hatta eski neslin alışkanlığı gazeteyi “seri ilanlara” kadar okumaktı.

Çılgınca hızlanan günümüz yaşamında o aile sofrası yerini Instagram için donatılan “serpme kahvaltı” fotoğraflarına pardon sofralarına bıraktı. Gazeteler fiziki varlıklarını zar zor devam ettirse de çoktan ömürlerini tükettiler. Yurt dışında bir çok köklü yayın basılı versiyonlarını tamamen rafa kaldırıp dijital yayına geçti. Bunlar arasında Newsweek, 146 yıllık Seattle Post-Intelligencer, 1734 yılında kurulan dünyanın en köklü gazetesi Lloyd’s List gibi yayınlar mevcut.

Türkiye de ise durum genellikle basılı + dijital olarak devam etmekte. Basılı yayını tamamen bırakıp dijitale geçen ilk gazete Radikal, 2014 yılında gerçekleşti bu dönüşüm. Dergiler çok daha vahim durumda. Zaten dar bir pazarı olan bir çok yayın inanılmaz baskı ve dağıtım maliyetleri sebebi ile kepenk kapattı. Durumu kısaca özetledikten sonra gelelim dijital devrim’in aslında habercilik ve dergicilik için nasıl bir nimet olduğuna.

HIZ

Haberi baskıya yetiştirme gibi bir dert yok çünkü baskı yok. Muhabir ya da yazar cep telefonundan dahi içerik yükleyebilir.

KATEGORİZASYON

Okurun tercih ettiği konu başlıklarına göre derlemelerle oluşacak okura özel manşetler, ana sayfalar, köşe yazılarından bir araya getirilen kişiye özel günlük haber paketleri.

ANLIK RAPORLAMA

Gazetenin ne kadar abonesi var, o gün kaç sattı, hangi kısım daha çok okundu, hangi yazı tepki çekti? Saniyeler içerisinde gerekli birimi ekranında.

ESNEK VE KİŞİYE ÖZEL REKLAM

Bir yayının ayakta kalma şansı reklamla olur ve dijital yayıncılık bunun için mükemmel bir araç. Örnek olarak İstanbul / Maslak’ta bir hamburgerci açtınız. Teknoloji size şöyle bir şans sunuyor:

“X dergisini / gazetesini dijital olarak okuyan, 25-45 yaş aralığında bulunan, et yemeyi seven, vegan olmayan okuyuculara benim mekanımın reklamını göster.”

Ve buummm, nokta atışı. Malumunuz sosyal medya kullanım sıklığımız sebebi ile artık don lastiğimizin gerginliğine kadar her bilgimiz reklam verenlerin emrine amade. Bu konunun nasıl bir çılgınlığa dönüştüğünü görmeniz için Netflix’teki “Social Dilemma” https://youtu.be/uaaC57tcci0 belgeselini şiddetle tavsiye ederim.

KULLANIM RAHATLIĞI

Neredeyse balta girmemiş ormanlara dahi giren, herkesin cebinde/çantasında bulunan akıllı telefon ve tabletler sayesinde bu yayınlara ulaşmak çok çok kolay. Bayie kadar gidip gazete almak, 100 TL uzattığın için utanıp cebinde dolu paket olduğu halde mecburen bir paket de sigara alma derdine son. Gazete cebinde çünkü.

ABARTI MALİYETLERE SON

Ülkede müthiş stratejist beyinler sayesinde kağıt fabrikalarını kapatıp sadece ithal kağıdın eline bakar hale gelen baskı sektöründeki inanılmaz maliyet artışı dijital yayın yapan gazete sahibini ilgilendirmeyecek. Aynı şekilde ağam paşam ilişkileri ile koca ülkenin basılı yayın ağının dağıtımının bir tekele emanet edilmesi ile bu maliyetlerin altından kalkamayan dergiler de mutlu. Çünkü teknik gereklilikler dışında herhangi bir aracıya dağıtıcıya ihtiyaç yok. Derginiz/ gazeteniz her yerde, her cepte, her evde.

HİSLİ ROMANTİKLER ÜZÜLECEK AMA…

Evet ah o kitap kokusu değil mi, ah o gazeteden ele bulaşan siyahlık değil mi? Gazete serilmiş sehpaların üzerinde içilen aşk koyuluğunda çaylar değil mi? Ya bir gidin allah aşkına. Evrim hayatın gerçeğidir. Canlılar gibi teknolojiler ve buna bağlı olarak da hayat tarzları, alışkanlıkları değişir. Tüm bunlara içi boş anlamsız hissiyatlar yüklemek saçmalıktır.

Aklıma ilk gelen maddeleri ile dijital haber ve dergi yayıncılığından bahsetmeye çalıştım.

Mutlu ve sağlıklı bir hafta dilerim.

Yorumlar (0)