13.06.2020, 12:24

Edebiyat uyarlamaları nasıl izlenmeli?

İnsanoğlunun evlerinde kalmak zorunda kaldığı bu dönemde televizyonun karşısına geçip bir film veya dizi izlemek en çok yaptığımız şeylerden biri haline geldi. Ben çok büyük bir dizi tutkunu olmasam da toplumumuzda bu konuda fark ettiğim şeylerden biri kitaplardan uyarlanan dizi ve filmlerde çoğunlukla kitaplara değil ama dizi/filmlere yönelmemiz oldu.

Neden önce dizi ve filmlere yöneliyoruz?

Bunun sebebini düşünecek olursam aklımda birden fazla fikir oluşur. İlk olarak bunu günlük hayatlarımızın yoğun temposuyla bağdaştırabilirim. Filmin uyarlandığı bir kitabı okumak bazı insanların gözünde çok büyük bir uğraş gibi gözüküyor. Hele bir de 250-300 sayfanın üstündeyse bu kitap iyice itici geliyor. Daha ilk sayfasına bile bakmadan vazgeçiyorlar o kitabı okumaktan. Ama bu bir dizi veya film halinde karşılarına çıktığında, belki de daha hızlı akacağını düşündüklerinden izlemek o kadar da zor gelmiyor. Birkaç ayda ancak bitirebileceklerini düşündükleri o kitabın iki saat süren bir filmini veya her bir bölümü 40 dakikalık on bölümlü diziyi kısa sürede bitirebilmek insanlara belli ki daha kolay geliyor. Filmini izledikten sonra ise insanın aklında oluşan soru “Kitabını okumama gerek var mı şimdi?” oluyor. Kitapta anlatılıp filme uyarlanmayan birçok bölüm de böylece o okunmayan uzun kitabın sayfalarında kalıyor.

Bence film ve dizilere yönelinmesinin başka bir nedeni de kitapların kitapçılarda tükenmesi ama filmlerin internette asla tükenmemesi olabilir. Mesela ben internete girdiğimde bir kitaptan uyarlanan herhangi bir filmi birçok siteden ücretsiz olarak izleyebilirim. Ama o kitabı alıp okumak istediğimde ve kitapçıya gittiğimde fiyatından dolayı almaktan vazgeçebilir, hatta belki gittiğim kitapçıda bulamayabilirim. Özellikle bu yabancı bir film olduğunda kitabını bulmam çok daha zorlaşır. Yani kitaplar kitapçıda tükense bile her dilden filmi internette bulma imkanı asla tükenmemektedir.

Peki önce kitabı mı okumalı, filmini mi izlemeliyiz?

Buna tam olarak net bir cevap veremem çünkü bütün insanların bu konuda görüşlerinin aynı olduğunu söylemek mümkün değil. Ama bana kalırsa uyarlanan o filmin ilk baş kitap halini okumak gerekir. Okuduğum kitapta kelimeleri kendi hayal gücümle kafamda canlandırabiliyorken filmini izlediğimde aynı karakterin başkasının kafasında oluşmuş halini izlemiş oluyorum. Filmi veya diziyi izledikten sonra kitabı bir daha okuduğumda ise aklımda canlanan şey kendi hayal ettiğim değil, filmde izlemiş olduğum oluyor. Örnek vermem gerekirse şu an Harry Potter dense hepimizin aklında canlanan ilk fotoğraf filmde bu karakteri oynamış olan Daniel Radcliffe olacaktır.

Kitaplar filmlerden çok daha detaylı oluyor!

Film ve dizilerden önce kitapları okumanızı önermemin bir başka nedeni de kitaplarda çok daha fazla detay olması. Filmler ve kitapların ana temaları aynı olsa da hikayeyi bir veya iki saate sığdırmak gerektiğini de göz önünde bulundurursak filmler kitapta geçen bütün detayları içeremiyorlar. Gerekli detayların bulunmadığı bazı dizi ve filmlerde ise bir şeylerin tamamlanmadığını hemen fark ediyorsunuz ve önce kitabı okuduğunuzda o filmdeki detaysız anlatımın kitapta olmadığını bilebiliyorsunuz. Ama böyle detaysız bir filmi kitabını okumadan önce izleyen biri “Ya kitapta da böyle detaysız bir anlatım ve boşluklar varsa?” diye düşünerek kitaba önyargıyla yaklaşıyor ve anlatımın çok daha güzel ve detaylı olduğu o kitabı okumaktan vazgeçiyor. Ayrıca bazı filmler kitaptaki hikayeden çok fazla uzaklaştığı ve yine dediğim gibi çok az detay içerdiği için çok sevilen sanatçılar yer alsa bile seyircinin beğenisini kazanamıyor.

Okuduğum kitabın film halini izlemek, benim okuduğum satırlardan başkalarının hangi anlamlarını çıkardığını bilmek her zaman benim hoşuma gider. Ama bütün fikirlerim doğrultusunda kitap, film ve dizilerden daha çok keyif almanız için her zaman önce kitabı okumanızı öneririm. Uzun kitaplar zaman kaybı değil, bazı şeyleri daha iyi anlamanın kaynağıdır.

Kendim gibi genç okur ve izleyicilere önerebileceğim kitaplardan uyarlandığını bildiğim ve beğendiğim birkaç film bunlar:

  • Forrest Gump
  • Sineklerin Tanrısı
  • Harry Potter Serisi
  • Pi’nin Yaşamı

Yazar hakkında: Naz Kaya; 20 Eylül 2007 yılında İstanbul Şişli’de dünyaya geldi. 1 dakika arayla doğan ikiz kardeşlerin ilk dünyaya gözlerini açanıdır. Öğrenimine Özel Denizatı Ortaokulu 7. Sınıf öğrencisi olarak devam etmektedir. Almanca ve İngilizce bilmektedir. Ortaokul öğreniminin yanı sıra 4 yıldır keman çalmaktadır ve bu hobisini Royal Schools of Music Grade 1 ve 2 sertifikasına sahip olarak pekiştirmiştir. Boş zamanlarında voleybol oynamak, kitap okumak, ikiz kardeşiyle zaman geçirmek ve hikaye yazmak en sevdiği aktivitelerdir. İlkokul yıllarında okulunda çıkarılan “Yaratıcı Yazarlık” kitabında hikayesi yayınlanarak yazarlık dünyasına ilk adımını atmıştır. Erbulak Evi Yazarlık Okulu’nda iki sezon boyunca yazarlık dersi almıştır. Dağhan Külegeç Yayınları’nın “İhanet” ve “Affet Beni” adlı kolektif öykü kitaplarında birer öyküsü yer almıştır. 2021 sezonunda yazarlık eğitmeni Özden İnal editörlüğünde bireysel kitabını yazarak okurla buluşmayı hedeflemektedir. İleride iyi bir doktor ve yazar olmak hayalleri arasındadır.

Yorumlar (0)