Kızılcık Şerbeti izleyiciye ihanet etti
Yeni sezonun en merakla beklenen işi tartışmasız Kızılcık Şerbeti’ydi. Öyle ki perşembe sabahı gözümüzü Show TV, Habertürk TV, Bloomberg HT ve Can Holding’e bağlı 121 şirkete el konulması haberiyle açıp ülkede neler oluyor, ülke elden mi gidiyor diye düşünürken, sosyal medyada timeline’a düşen tek bir soru vardı: “Yarın akşam Kızılcık Şerbeti yeni bölüm yayınlanacak mı?” Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. Sonunda ben de herkes gibi cuma akşamı Kızılcık Şerbeti 4. Sezon ilk bölümü izlemek için ekran karşısına geçtim. Gerçi çok önceden spoiler almış ve final sürprizini öğrenmiştim ama inşallah beni kandırmışlardır, herhalde karaktere ihanet etmezler diye düşündüm. Daha doğrusu buna inanmak istedim. Ancak maalesef yanıldım. Yine reyting yani güç uğruna kandırılan biz olduk. Farkında mısınız bu ara ne kadar çok kandırılıyoruz? Neyse konudan sapmadan final bölümüne detaylıca bakalım.

DOĞA HER SEZON KARAKTERİNİ KAYBETMEYE BAŞLADI
Kızılcık Şerbeti hayatımıza laik ve mutaassıp iki ailenin bir aşk uğruna önce birbirine tahammül etmesini, sonra birbirine ayna olmasını, en sonunda da birbirine karışmasını anlattı üç sezon boyunca… O aşk Doğa ve Fatih’e aitti. Fatih hep hırttı, iki farklı dünya arasında sıkışmıştı, gücü eline alınca toksik erkeklik taslaması yapıyordu. Annesinin kuzusuydu, kadına değer vermezdi, kadını küçümserdi ve aşık olduğu karısını hiç düşünmeden aldatırdı. Öyle ki bir ara hepimizin diline “Allah belanı versin Fatih” bedduası pelesenk olmuştu. Hatta daha ileri giderek bir uygulama geliştirildi. Fatih’i tokatlıyorduk. Şaka değil; uygulamaya girip Fatih’i tokatlayıp öfkemizi atıyorduk. Doğa’ya yaptıklarını biz hazmedemiyorduk. Sonra Doğa Fatih’i affetti ve yeniden evlendiler. Bu defa da Doğa sonradan görme bir kadına dönüştü. Oysa Doğa bu diziye genç, laik, saf, masum, ağırbaşlı ve özgüvenli bir genç kız olarak başlamıştı. Her sezon karakterinin güzel yanlarını kaybetmeye başladı. Geçen sezon sonradan görmelikte neredeyse Nilay’la yarışıyordu. Ama Fatih’e de aşıktı. En azından biz sezon finalinde onları birbirine aşık bıraktık. Hatta Mustafa Fatih’i vurduğunda Doğa perişan olmuştu.
NURSEMA HAKAN SABANCI'YLA YARIŞIR
Dizinin en şıpsevdisi tartışmasız Nursema’ydı. Onun birini sevme hızına sezonlarca yetişemedik. Nursema'nın aşk hayatı Hakan Sabancı’nın aşk hayatıyla yarışır, benden söylemesi… Ancak geçen sezon tatlı dili, asla bitmeyen aşkıyla Firaz sadece Nursema’nın değil hepimizin kalbini fethetti. Ondan bir halt olmayacağını hepimiz biliyorduk ama öyle güzel seviyordu ki, hepimizi şeytan tüyüyle kandırdı. Onların aşkına Pembe karşı çıktıkça biz onay verdik. Onlar evlenirken seyirci şahitlik yaptı. Sezon sonunda işler biraz çığrından çıkmıştı ama aşk her şeyin üstesinden gelirdi. Peki, bu üç ayda ne oldu? Bilmiyoruz. Mustafa herkesi vurduktan sonra ne oldu da Doğa Fatih’ten nefret etti? Bilmiyoruz. Firaz ve Doğa ilişkisi nasıl başladı? Bilmiyoruz.

KARAKTERİ KARAKTERSİZ BİR KADINA DÖNÜŞTÜRDÜLER
İnsan zaaflarından yaratılmıştır. Haliyle aradığı ilgiyi evde bulamayan iki karakter birbirinden hoşlanmaya başlamış olabilir. Gönülleri yasak olsa bile birbirine kayabilir belki ama böyle olmamalıydı. Bu düpedüz yarattığınız karakterlere ihanet etmek olmadı mı? Çünkü bir aşk yaşayan Doğa ve Firaz tüm bölüm boyunca hala karakterli durdu. Doğa Fatih’le mutsuzdu. Firaz da Nursema’yla… Firaz’ın onu aldattığı belliydi ama bu Doğa olamazdı. Neden mi? Çünkü Doğa Kıvılcım’ın kızıydı ve kimsenin arkasından iş çevirmezdi. Birisini sevmezse söylerdi, rol yapmazdı. Bir kadın mağdursa yanında olurdu, onu mağdur etmezdi. Eğer suç işlediyse de başka bir kadının gözünün içine bakarak onu kandırmazdı. Oysa biz bu bölümde Nursema’ya çok iyi davranan, Firaz’ı ciddiye almayan bir Doğa izledik. Sonunda canım dediği görümcesinin kocasıyla aşk yaşaması Doğa’nın karakter motivasyonuna, karakter yolculuğuna hiç uymadı. Finale kadar sürpriz yapacağız ve şaşırtıcı bir final yapacağız derdiyle karakteri öldürüp karaktersiz bir kadına dönüştürdüler.
FİRAZ AŞIK OLMUYOR, DOPAMİN ARTIRIYOR

Firaz’a gelince Nursema’ya gözleri dolarak yaptığı konuşmanın hemen ardından çekmeceden sakladığı telefonunu çıkarıp Doğa’ya mesajlar atması şaşırtmadı. Tam da ondan beklenebilecek bir hareketti. Nursema’ya duyduğu aşk onun dopamin ihtiyacındandı. İstediğini aldı, yükseldi ve bitti. Şimdi daha zorlu bir aşk seçti. Çünkü Firaz kimseye aşık olmuyor, o bir baltaya sap olamayan adam zorlu, engellİ aşkları elde ederek annesine meydan okuyor. Dopamin seviyesini artırıyor.
METRESLER HEP LAİK KESİMDEN OLDU
Bölümün en dikkat çeken ve yüz güldüren karakteri Erkan Avcı’nın şahane yorumuyla Asil karakteri oldu. Işıl’ın eski sevgilisine dönmesi de şaşırtıcı değildi. Ancak şaşırtıcı olan Pembe’nin evinde Doğa ve Işıl’ın gece yarısı şarap içip, sevgilileriyle mesajlaşmasıydı. Beni bu dizide rahatsız eden şeylerden biri de maalesef yine kadına yaklaşımı oldu. Nursema’nın başına bir şey geldiğinde birleşen ve topluma örnek olan bu kadınlar, ilk fırsatta başka kimse yokmuş gibi evli erkeklerle birlikte oldular. Ve ne acayiptir ki, diziyi yazan kadın senaristlerimiz metresleri hep laik kadınlardan seçtiler. Bu da aslında topluma kadını aşağılayan başka bir mesaj verdi. Umarım bunun farkındadırlar…
TEBRİKLER SİSTEME ÇANAK TUTTUNUZ
Kızılcık Şerbeti yeni sezonu tam da istediği gibi açtı. Cumartesi günü arkadaşlarımla başka hiçbir şey konuşmadık. Herkesin dilinde Doğa ve Firaz’ın yasak aşkı vardı. Tebrikler konuşuldunuz, tebrikler reyting aldınız… Ve tebrikler farkında olarak ya da olmayarak içinde bulunduğumuz ve sizin de eleştirdiğiniz sisteme çanak tuttunuz. Umarım seyicinin size sahip çıktığı gibi siz de yarattığınız karakterlerinize sahip çıkarsınız. Yoksa Ahmet Kaya’nın Başım Belada şarkısında söylediği gibi “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan…”