Nazik bir ayrılığın oyunu: Leyla ile Mecnun Değil!

ÖZEL HABER 09.12.2023, 09:00 09.12.2023, 09:20
Nazik bir ayrılığın oyunu: Leyla ile Mecnun Değil!

Uzun zamandır aile içi hesaplaşmalar hem sinemada, hem dizilerde, hem de tiyatroda çok fazla işleniyor. Güzel bir aşk filmi, dizisi izlemeyeli çok zaman oldu. Geçen sezon bir oyun izledim ama bu sezonda hep yolum hesaplaşmalarla kesişti. Geçen hafta “Leyla ile Mecnun Değil” oyununa giderken yine bir hesaplaşma izleyeceğime çok emindim. Hatta Bülent Emrah Parlak oynadığı için sert bir oyun olacağına kalıbımı bile basardım. Ama yanıldım. Evet, bir yüzleşme izledim ama bu öyle naif, nazik ve insancaydı ki yüzüm gülerek çıktım oyundan! Düşünsenize, hayatınızın aşkının Leyla’nız ya da Mecnun’unuz olmadığını kabul edip, yüzleşip, anlaşıp, vedalaşıyorsunuz ve boşanıyorsunuz. Tüm bunları yaparken hem kendinizi, hem de seyirciyi gülümsetiyorsunuz.

ÜLKE GÜNDEMİNİ PAS GEÇMİYOR

Kadın ve Adam boşanmalarına iki gün kala aşklarının en büyük şahidi, onların dert ortağı İskender abilerini kaybederler. Üstelik İskender ölmeden önce onlara gömüldükten sonra mezarının başında okumaları için bir mektup bırakmıştır. Bir süredir ayrı evlerde yaşayan Kadın ve Adam bu iki günde geçmişlerinin en büyük şahidi İskender’i gömmeye hazırlarken aynı zamanda aşklarını da gömer ve boşanmaya hazırlanırlar. Kızgınlıkla başlayıp, kırgınlıkla devam eden ve kabullenişle biten bir akışı var oyunun… Ayrılığın da hayatın doğal akışında olduğunu, asıl meselenin kabullenmek olduğunu vurguluyor. Bolca gülümsetiyor ve hiciv yapıyor. Bulduğu her boşlukta ülke gündemini pas geçmiyor. Ve sonunda o mektup açılıyor.

FARKLILIKLARIMIZIN BİZİ ZENGİNLEŞTİRDİĞİNİ ANLAMAK

İskender’in Kadın ve Adam’a yazdığı mektup öyle vurucu ki; ister onların aşkını, ister dünyayı, ister ahireti anlattığını düşünün. Oyunun sonunda farklılıklarımızın bizi zenginleştirdiğini, önyargılarımızın bizi çürüttüğünü, bitmiş bir şeyden dostça gitmek varken savaşmanın korkunçluğunu anlayarak çıkıyorsunuz salondan… Metin şahane… Bülent Emrah Parlak yazmış, Murat Eken yönetmiş ve Elit Andaç Çam ile birlikte oynuyor. Pazartesi Şanlıurfa, 17 Aralık İstanbul CKM’de oynuyorlar, kaçırmayın!

Bakmak ve görmek arasındaki ince iplik

Bir sanatçının yolculuğuna şahit olmayı çok seviyorum. Yeteneğe olan tutkumu her fırsatta dile getiriyorum. 2.5 yıl önce Ayvalık’ta tanıştığım ressam Melike Kuş, bir sanatçı evi olan Barbara Residency’de kalıyor ve üretiyordu. 3 aylık çalışmanın sonunda Barbara’da sergilenen tüm resimleri aynı gün satıldı. Melike o sergiden sonra İrlanda’ya taşındı ve orada çalışmaya devam etti. Başta zorlansa da galerilerde eserlerini sergilemeye başladı. Ama İstanbul’da ne zaman sergi açacağını merak ediyordum. Beklediğim haber 4 gün önce geldi. Melike Kuş’un ilk kişisel sergisi “Eye to Eye in Dystopia”ya (Distopyada Göz Göze) Merdiven Art Space Galeri’de açıldı. 5-30 Aralık tarihleri arasında açık olacak.

DİSTOPYADA GÖZ GÖZE

Melike Kuş, resimlerinde akrilik boya ve ip kullanıyor. İplere olan tutkusunun çocukluk yıllarına dayandığını ve iplerin onun yaratıcılığını tetiklediğini söylüyor. Distopyada Göz Göze sergisinde ise kişisel ilişkilerimizi, toplumsal olaylara verdiğimiz tepkileri bakmak ve görmek kavramlarıyla irdeliyor. Bir ütopyaya odaklanıp bakarak distopyanın karanlığını görmezden geldiğimizi vurguluyor Kuş sergisinde… Eserlerini ipliklerle ören Kuş, toplumsal körlük ile mücadele etmenin ve farkındalığı canlı tutmanın önemine dikkat çekiyor.

30 ARALIK’A KADAR AÇIK

Kuş’un eserlerinde “distopya” kavramı ve “at gözlüğü ile bakmak” deyimi oluşturduğu maskeli portrelerde birleşiyor. Bu portreler, toplumsal körlükten kurtulma ve gerçekliği görebilme yeteneğini simgeliyor, belki de toplumun gerçekleriyle yüzleşme, duyarsızlığından kurtulma ve bireyleri toplumsal meselelere karşı daha duyarlı hâle getirme potansiyelini vurguluyor. Kuş’un iplikle yarattığı dünya, bakmak ve görmek arasındaki ince çizgiyi anlamamıza yardımcı olurken, distopya kavramı aracılığıyla toplumsal değişim için sadece bakmaya değil, gerçekten görmeye davet ediyor.

“Eye to Eye in Dystopia” (Distopyada Göz Göze), 30 Aralık tarihine dek Merdiven Art Space’de ziyaret edilebilir.

Yorumlar (0)