31.05.2020, 01:08

Pluviofil…

En güzel ben kaybederim.

Evden çıkmadan önce anahtarımı, bilmediğim bir şehirde yolumu, çorabın tekini, kendi kumandamı ve televizyonun kumandasını, cüzdanımı, ehliyetimi, hüviyetimi en güzel ben kaybederim.

Telefonumu çaldırınca bulurum da, şarj aletlerinin ayakları olduklarına inanırım.

Maviye inanırım, yağmura inanırım.

Genizi yakan yeşil sivri biber acılığı olsa da, insanlara inanırım.

Bu yüzden ben hep güzel kaybederim.

Baktım ki hep kaybediyorum, artık güneş gözlüğü takmıyorum.

Kendime haklı bir sebepte buldum, insan öyledir, kanıtta sunsan, önüne deliller de yığsan, kişinin inanmak istediği ne ise ona inanır.

Dedim ki kendi kendime, ben bir ölümlüyüm, şu parlayan güneşi daha kaç kez görebilirim?

Öyleyse fotoğraf çekilmediğim sürece gözlük takmama gerek yok!

Buna inandım. Daha doğrusu buna inanmak istedim.

İnsan öyledir, örnekler ile anlatmaya çalışsan da, neye inanmak istiyor ise ona inanır!

Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatan bir hasta, kendisinin ölü olduğuna inanmış.

Yemek yemiyor, uyumuyor, hareket etmiyormuş.

Psikiyatristler her ne kadar ona ölü olmadığını anlatmaya çalışsalar da bu konu ile ilgili bir başarı sağlayamamışlar, hastayı ölü olmadığına bir türlü ikna edememişler.

Bu hastadan sorumlu olan psikiyatrist bir gün bu hastaya, ölülerin kanayıp kanamayacağını sorar?

Hasta “Tabii ki kanamaz! Ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur” yanıtını verir.

Bunun üzerine psikiyatrist, küçük bir iğneyi hastanın işaret parmağına batırır.

Parmağının kanadığını gören hasta şaşkınlıkla bir süre kanamakta olan parmağına

bakar. Hayretle psikiyatriste döner “Lanet olsun! Ölülerde kanayabiliyormuş!” diye

yanıt verir.

İnsan öyledir, inandığı şeye karşıt bir delil gösterilse de, ne yapar eder o delili kendi inandığına uygun bir delil haline getirir.

Hani bir laf vardır; “Eskiden haklı olduğumu karşımda ki anlayana kadar anlatırdım, şimdi kendim anladığım an susuyorum.”

İşi daha da abartıp size Abraham Maslow’un Maslow Teorisi’nden bahsedebilirim ama o gün, bugün değil.

Bugün yağmur yağıyor.

Yorumlar (11)
Miray Emre 4 yıl önce
Bir insan her hafta böyle su gibi yazabilir mi.. Her defasında kelimesi kelimesine hayran kalıyorum ellerine sağlık Hakan Yufkacıgil. Anlamak isteyen anlıyor ve eminim ki makalelerini okuyan herkes seni anlıyor
Mukaddes 4 yıl önce
Her makalede kendimden biseyler buluyorum ve hiç bitmedin istiyorum
Edanur 4 yıl önce
Çok çok çok güzel ya kaç kez okusam bıkmam usanmam eline sağlık abi.
Aynur Bozoğlu 4 yıl önce
Hakan cigim,kalemine ve yüreğine sağlık,insanlara laf anlatmak,deveye hendek atlatmak tan daha zor.Bu cahil ve deliler için geçerli.Akilli insan doğrular karşısında kendini düzelten,doğrulara saygı duyan insandır.
Doğruları goremeyen insanlara doğruları göstermek çok zor,en iyisi onları yanlışları ile başbaşa bırakmaktır.Doğruları ancak ayakları tasa takılınca ve canları yanınca anlarlar.
Herşey gönlünce olsun,sevgiler.
Sümeyye E. 4 yıl önce
Yine niye bitti bu.. Bize haftada bir gün az geliyor.. Bu kadar muazzam, akıcı ve anlamlı yazıları sürekli okumak istiyoruz.. Kalemine, yüreğine sağlık Hakan Yufkacıgil
Beritan 4 yıl önce
Yazdıkları kalbe dokunan ve aktarmak istendiğinden çok daha fazla duyguyu okuyucuya geçirebilen ender bir sanatçı kalbiniz düşlemeyi kıymetli elleriniz ise en güzel duyguları kağıtla buluşturan o kalemi hiç bırakmasın yine çok başarılı şaşırtmadınız.
Mehmet Ali Yaman 4 yıl önce
Tebrikler kardeşim başarılarının devamını dilerim
Rabia Etymz 4 yıl önce
Bazen keşke insan olmasaydım diyorum.. Bence bu dünyaya insan olarak gelmekte büyük imtihan.. Kendi türün olan diğer insanları anlayamıyorsun, çok garip.. Kalemine sağlık Hakan abi
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın