Nazlı Pınar Kaya: “Oyunculuk, çocukluk hayalimdi”

RÖPORTAJ 16.04.2022, 08:36 18.04.2022, 09:26
Nazlı Pınar Kaya: “Oyunculuk, çocukluk hayalimdi”

Genç yaşına rağmen kariyerine pek çok dizi ve filmi sığdıran Nazlı Pınar Kaya, dikkat çekici ve başarılı bir oyuncu. Fark edilen, fark atan bir yüze sahip oluşu ve başarılı oyunculuğu bir araya gelince aslında, herkesin bir anda dikkatini yakalayabilen bir oyuncu oluveriyor Kaya… ‘Kalbimdeki Deniz’ dizisinde canlandırdığı Figen rolü, kariyerinde dikkat çekici bir önem taşıyor. Ancak iki sezondur devam eden ‘Gönül Dağı’ dizisinde canlandırdığı Cemile karakteri, kariyerinde bir çıta yükseltmesine neden oldu. Dizinin bir anda fenomen hale gelmesi dikkat çekerken, Cemile karakterinin hikâyede yaşadıkları da izleyicinin ilgisini yakaladı bir anda. Bizde dizi sürecini, oyunculuk hayatını ve daha birçok merak edileni Nazlı Pınar Kaya ile konuştuk…

“Oyunculuk hep vardı içimde, aklımda…”

Oyuncu olmaya attığın ilk adımın aslında, Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü ile geliştiğini biliyoruz. Peki çocukluğunda oyuncu olabileceğinin sinyalleri var mıydı?

Aslında Basad (Bakırköy Sanatçılar Derneği) da sevgili Gülçin Hatıhan ile başladı tiyatro eğitimim. Daha sonra Belediye Tiyatrosu ve Yeditepe Üniversitesi’yle devam etti. Ortaokulda kendi yazdığım skeçlerle arkadaşlarımı çalıştırıyordum, sınıf sınıf gezip gösteri yapıyorduk. Hep vardı içimde, aklımda. Oyunculuk, çocukluk hayalimdi.

2013 yılında ilk dizi projen ‘Yetim Gönüllüler’ ile ekrana adım atıyorsun. Peki ilk dizi seti gününü hatırlıyor musun, neler yaşadın?

Evet İlk dizimdi Küçük Gelin. 2014 yılında da ‘Yetim Gönüllüler’ dizisiyle devam ediyor. İlk gün korkarak gittim tabi ki sete. Setin nasıl yürüdüğünü öğrenmek için iyi bir deneyimdi, çabuk alıştığımı söyleyebilirim.

Daha sonra rol aldığın “Kalbimdeki Deniz” dizisi senin için büyük bir dönüm noktası. Figen karakteriyle aslında yavaş yavaş tanınmaya başlıyorsun. O dönem senin için nasıldı?

Kalbimdeki Deniz başından itibaren içinde olduğum, bir karakteri baştan sona geliştirdiğim ilk işim. O yüzden çok şey öğrendiğim bir iş oldu. Çok güzel bir dönemdi, izleyiciden çok güzel tepkiler almaya başlamıştım. İnsanların güzel reaksiyonları çok mutlu ediyordu.

Dizilerin yanı sıra filmlerde de rol aldın. “Sonsuz Aşk” ve “Hababam Sınıfı Yeniden” gibi filmlerdeki rollerin benim aklımda kalan roller mesela. Sinemayla aran nasıl, hangi tarz filmlerden hoşlanıyorsun?

Elimden geldiğince bütün filmleri, sinemayı takip etmeye çalışıyorum. Sinemanın içerisinde de oyuncu olarak yer almak, beni mutlu ediyor elbet. Şu tarz filmler diyemem kesin olarak ama, gerçekçi ve derdi olan işleri izlemeyi seviyorum.

“Cemile’nin iyiliği, hayata bakışı, güçlü ve dik duruşlu oluşu bende hayranlık uyandırıyor”

Şu sıra rol aldığın TRT 1’de yayınlanan “Gönül Dağı” dizisi, İki sezondur izleyicisiyle buluşuyor. Dizi yayınlandığı günden bu yana fenomen oldu ve Anadolu’nun bozkırında çok güzel bir hikaye anlatıyor. Senin için nasıl bir süreç Gönül Dağı?

Gönül Dağı, İşin başından beri çok heyecanlı bir süreç oluyor. Her hafta seyircimizden çok güzel yorumlar geliyor. Bozkır zor bir coğrafya çalışmak için, özellikle hava şartları bazen çok zorlayabiliyor ama seyirci her karakteri öyle ailesinden biri gibi benimsedi, desteklerini sevgilerini öyle güzel gösteriyorlar ki bu büyük bir motivasyon oluyor.

Gönül Dağı’nda canlandırdığın Cemile karakteri, daha önceki canlandırdığın genç ruhlu karakterlere nazaran, daha olgun bir karakter aslında. Bu da bence oyunculukta farklı bir çalışmaya geçtiğini gösteriyor bence, büyük bir başarı aslında. Tam bir Anadolu kadını diyorsun Cemile için, peki Cemile’nin ruh halini ilk bölümden en son yayınlanan bölüme kadar nasıl değerlendiriyorsun?

Cemile çok özel bir karakter. İyiliği, hayata bakışı, güçlü ve dik duruşlu oluşu, hayranlık uyandırıyor bende… Çok güçlü bir kadın Cemile bence. İlk bölümden son güne kadar başına gelenlerle birlikte daha da güçlendi aslında ve birisi düştüğünde kaldırmayı böyle başarıyor.

Cemile’nin anne olma süreci de dizide çok güzel anlatılmıştı. Maceralı bir doğum yaşadı mesela. O annelik süreci hakkında sen neler hissediyorsun ve doğum sahnesinde neler yaşadınız?

Zor bir süreçten sonra anne oldu Cemile. Bu süreçte sosyal medya üzerinden ‘bunu ben de yaşadım’ diyen bununla ilgili hikayesini samimiyetle benimle paylaşan çok insan oldu. Oynarken hep bunlar vardı aklımda, birisinin derdini paylaşıyor ve yalnız olmadıklarını hissettiriyor olma sorumluluğu ile çok özenli olmaya çalıştım. Sahneden önce doğum ile ilgili ne bulduysam izledim, okudum. İlk defa böyle bir sahne çektiğim için çok heyecanlı ve mutluydum. Tabi doğum yağmurda gerçekleştiği için bir hayli üşümüştük.

“Evcimen biri olduğum için, Sivrihisar’a kolay uyum sağladım”

Çekimler Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde gerçekleşiyor. Adeta büyülü bir kasaba orası ve diziyle de muhteşem bir uyum yakalıyor. Nasıl bir ortam orası, İstanbul’u özlüyor musun?

Küçük ve sakin bir kasabada çekimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Sağ olsunlar orada yaşayanlar bizi çok güzel karşıladı. Çok anlayışlılar, bu yüzden rahat ve mutlu geçiyor günlerim. Açıkçası İstanbul’u çok özlemiyorum. Evcimen biri olduğum için, Sivrihisar’a kolay uyum sağladım. Sadece ailemi ve arkadaşlarımı sık sık göremediğim için onları özlüyorum.

Dizideki partnerin Semih Ertürk ile çok güzel bir enerji yakaladığınızı hissedebiliyoruz, peki sette anlaşabilen partnerler misiniz? Oyuncu kadrosuyla nasıl muhabbetleriniz var?

Evet, Semih ile iyi anlaşıyoruz. İyi anlaştığımız için sahneler daha rahat ve uyumlu çekiliyor. Bu durum da ekrana yansıyor diye düşünüyorum. Kabalık ve çok güzel bir kadromuz var, gerçekten çok eğlenerek çekimlerimizi gerçekleştiriyoruz.

“İkinci Bahar dizisinde yer almayı çok isterdim”

Peki set olmadığı günlerde evde olduğunda Gönül Dağı’nı izliyor musun?

Genel de dizinin yayınlandığı gün çalışıyor oluyoruz. Ben daha sonra izliyorum.

Bir dizi ya da filmin kadrosunda yer alma şansın olsaydı, hatta yanına bir oyuncu da alma şansı verilseydi, bu proje ve oyuncu kim olurdu?

Böyle bir şansım olsa dizi olarak sanırım ‘İkinci Bahar’ dizisinde o kadro ile birlikte yer almak isterdim. Ruhu ve dönemi çok huzurlu hissettiriyor bana. Aslında çoğu zaman beğendiğim bir film ya da dizi izlediğimde o işin içinde olma isteği geliyor. Oyunculuk iştahı sanırım bu.

Yorumlar (0)