"Yeter ki tanımadığım karaktere hayat vereyim"

Koronavirüs salgını sırasında özel izinlerle çekilen “Corontina 19” filminde rol alan, şu anda Samsun’da çekilen Canım Dayım filminde başrol oynayan Adem Yılmaz, “Yeter ki bilmediğim, tanımadığım karakterlere hayat vereyim, birilerini güldüreyim, ağlatayım en önemlisi insanlığa dair bir şeyler hatırlatayım” diyor.

RÖPORTAJ 30.07.2020, 20:16 03.08.2020, 13:41
"Yeter ki tanımadığım karaktere hayat vereyim"

Biz onu Ayrılsak da Beraberiz, Doksanlar, Yerden Yüksek, Artı 18, Osmanlı Kıyam, Komşu Köyün Delisi dizilerinden anımsıyoruz ama hiç şüphe yok ki kendi halinde olmadan en çok güldüğümüz karakterlerden biri… O ne demek dediğinizi duyuyorum. Kafanızı karıştırmayayım, efendim Adem Yılmaz Sebahat ve Melahat filminin Melahat’i… Rolü kadın kılığında oynadığı için uzun uzadıya anlattım. Ayrıca Bizum Hoca, Oflu Hocayı Aramak (OHA), Bir Gece, Hep Yek, Mezarcı ve Mor Ufuklar filmlerinde de rol aldı. Aslında komedi projelerini seçen bir oyuncu gibi görünse de asıl hikaye başka… Adem Yılmaz Hollanda’da doğmuş ve büyümüş. Bilkent Üniversitesi’nde konservatuvar eğitimi aldıktan sonra Amsterdam’daki Broadway Academy’de müzikal oyunculuğu üzerine yüksek lisans yapmış. Yetmemiş olacak ki, üç yıl önce Londra’daki Royal Central School of Speech’e seçilmiş. Tim Burton’ın oyuncu koçu Amanda Brennan’la çalışmış. Bu yıl Türkiye’ye dönüp şansını denemeye karar verdiğindeyse pandemi patlamış. Ama bir kere çalışmaya karar verince hayat seni arkandan itiyor olacak ki, bu süreçte ikinci filmini çekiyor. Çekimleri Samsun’da devam eden Canım Dayım filmini ve hedeflerini Adem Yılmaz’la konuştuk.

Pandemide İngilizce bir film çektik

Canım Dayım filminin çekimleri nisan ayında başlayacaktı ve koronavirüs sebebiyle ertelenmek zorunda kaldı. Siz bu süreci nasıl değerlendirdiniz?

Bu süreçte sokağa çıkma yasağında izin alınarak çekimlerinin büyük çoğunluğunu İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirdiğimiz, yapımcılığını Bilal Kalyoncu’nun üstlendiği, yönetmen koltuğunda Can Sarcan’ın oturduğu “Corontina 19” filminde oynadım. Filmi İngilizce çektik ve ben Ethan karakterine hayat verdim.

Şahaneymiş. Koronavirüs sebebiyle hayatın durduğu bir dönemde şimdi de ikinci filminizi çekiyordunuz. Canım Dayım aynı zamanda bir farkındalık projesi. Siz orada otizmli bir karakteri canlandırıyorsunuz. Peki, bu rol için nasıl bir hazırlık yaptınız?

İlk yaptığım şey, otizm ve savant sendromunu derinlemesine araştırmak oldu, daha sonra bu konuyu anlatan Hollywood ve Avrupa filmlerini izledim. Pandemiden dolayı otizm okullarını ziyaret edemedim, ancak iletişim kurup uzun uzun bilgiler aldım. Bir de bol bol otizmle ilgili ve farklı sendromlu insanları izledim. Bu izlemelerle karakterime şekil vermeye ve karakter özelliklerini belirlemeye başladım. Oyunculuk eşittir gözlem. Ben de elimden geldiğince bunu yaptım.

Peki, böyle bir karakteri acaba canlandırabilir miyim diye hiç tereddüt ettiniz mi?

Profesyonel bir oyuncu olarak ne kadar korksam da, her oyuncuya böyle dişil roller nasip olmuyor. Ve benim önüme böyle bir fırsat çıktı. Benim görevim otizmli bir karakteri anlamak, empati kurmak, ona hayat vermek, onun bir derdini insanlara sunmak ve buna aracı olmaktı. O yüzden korkuyla vaktimi öldürmektense çok araştırdım, çok gözlem yaptım. Dilerim seyircinin de gönlünü kazanırız.

7. Koğuştaki Mucize gibi izleneceğini düşünüyorum

Seyirci bu filmde ne bulacak?

Hem ağlatacak, hem de tebessüm ettirecek. Asıl mesele farkındalık yaratacak. Kısacası melodram türünde bir film geliyor.

Canım Dayım tamamlandığında 33 ülke festivalinde gösterimde olacak. Bunun ayrı bir heyecanı var mı?

Festivaller film dünyasının dinamosu gibidir. Birçok film başvurur, seçkiye girer, ödül kazanır, kazandıkça değerlenir, merak edilir ve izlenir. Dilerim bizim filmimiz de 33 değil, çok daha fazla festivallere katılır ve bir sürü ödülle Türkiye’mizi temsil eder. Ayrıca filmimizin “7. Koğuştaki Mucize” gibi gişeye de hitap edeceğini ve izleneceğini düşünüyorum.

Tuffest’te hem Mor Ufuklar, hem de Mezarcı filmlerindeki performansınızla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görülmüştünüz.Peki, Canım Dayım'la ödül beklentiniz var mı?

Katılacağımız festivallerin jüri üyelerinin ve seyircinin kararı olacaktır ama tabii ki böylesine zor ve meşakkat gerektiren bir rolle ödül almak beni çok onurlandırır.

İnsanların kalbine dokunayım

Broadway Academy’de ve Royal Central School of Speech’de eğitim gördünüz. Tim Burton’ın oyuncu koçu Amanda Brennan'dan eğitim almak elbette çok fazla şey katmıştır oyunculuğunuza… En belirgin olanı ne peki, “Orada öğrendiğim en önemli şey şuydu” diyebileceğiniz ne var?

Londra Royal Central School of Speech’de yüksek lisans sinema ve ekran oyunculuğu bölüm başkanım Amanda Brennan ile çalışmak başı başına beni değiştirdi. Oyunculuk anlayışıma değişim ve yenilik kattı. Özellikle laban ve element metot çalışmalarının çok faydasını gördüğümü düşünüyorum.

Yurt dışında herhangi bir projede yer alma şansınız oldu mu?

Daha çok bağımsız kısa filmlerde yer aldım.

Komedi ağırlıklı rollerde de sizi çokça izleme şansımız oldu. Canım Dayım ise konusu itibariyle izleyiciyi derinden etkileyecek bir dram. Sizin için hangisi daha ağır basıyor, komedi mi dram mı?

Mesleğimi icra ettiğim sürece sorun yok. Komedi ya da dram hiç fark etmez. Yeter ki bilmediğim, tanımadığım karakterlere hayat vereyim, birilerini güldüreyim, ağlatayım en önemlisi insanlığa dair bir şeyler hatırlatayım. İnsanların kalbine yüreğine dokunabileyim, başka bir şey istemem.

Moriarty karakterini oynamayı çok isterdim

Daha önce Ayrılsak da Beraberiz, Doksanlar gibi dizilerde rol aldınız. Fakat sizi uzun zamandır neden dizilerde görmüyoruz?

2017 şubat ayından beri yurt dışındaydım. Sinema ve ekran oyunculuğu üzerine tezli yüksek lisansımı tamamladım. 2020 Ocak ayında Türkiye’ye döndüm ve pandemi süreci başladı. Artık Türkiye’deyim. Dilerim nice güzel ve kaliteli işlere imza atar, seyirci karşısına geçer ve tekrar herkese “merhaba” derim.

Oyunculuğa dair en büyük hedefiniz ne?

Hem Türkiye’de, hem de yurt dışında güzel projelerde yer almak, mesleğimi en güzel şekilde icra etmek istiyorum.

Oyunculuğun yanı sıra senaryo da yazıyorsunuz, var mı yeni projeler?

Üç tane kısa film, 1 uzun metraj, bir de mini dizim arşivde duruyor. Zamanı geldiğinde hayata geçirmeyi çok isterim.

Son olarak, "Keşke şu karakteri ben oynasaydım" dediğiniz, içinizin gittiği bir rol var mı?

En son yapılan Sherlock Holmes dizisinde Moriarty karakterine hayat vermeyi ve Bendict Cumberbatch ile karşılıklı oynamayı çok isterdim. Kısmet diyelim.

Yorumlar (1)
Naci Peker 4 yıl önce
Yukarıda yazılanların çok yerin de bir tespit olduğunu belirtip,böyle bir şahsiyete sahip olduğumuz için gurur duymalıyız ve daha çok ekran da görmeliyiz.inşAllah kendileri bizleri bu zevkten bizleri mahrum bırakmazlar.tabi şartlar el verdiğince.