15.08.2020, 15:30

Sizce hangi Çalıkuşu?

Sizce hangi Çalıkuşu daha güzeldi? Fahriye Evcen mi, Aydan Şener mi, Türkan Şoray mı yoksa Sezen Aksu mu? Bence Sezen Aksu. Romanda anlatılan Feride, güzel olduğu kadar ‘fırlama’ydı çünkü; pek öyle Aydan Şener gibi hanım hanımcık bir tip değildi. Öte yandan Türkan Şoray kadar cilveli de değildi, Fahriye Evcen kadar gergin de… Sezen Aksu gerçek bir Feride’ydi oysa. Hem komik hem duygusal, hem ağırbaşlı hem fırlama… Bir tarafı alımlı çalımlı bir genç kadın, bir tarafı minik, yaramaz bir kız çocuğu…

Ne var ki Sezen Aksu’nun Feride’liği sadece gazete sayfalarında bir fotoroman olarak kaldığı için bugün pek bilen yok. Türkan Şoray’lı “Çalıkuşu” filmi, filmlerin siyah beyaz çekildiği yıllara iz bırakmış, Fahriye Evcen’li “Çalıkuşu” ise gereksiz entrikaya boğularak sündürülen senaryonun kurbanı olup yayından kalkmış. Yani yazının başındaki soruyu sokağa çıkıp sorsak, en fazla “Aydan Şener” cevabını almamız yüksek ihtimal. En çok onun oynadığı dizi hafızalarda çünkü.

Reşat Nuri Güntekin, “Çalıkuşu”nu aslında ilk olarak “İstanbul Kızı” adlı bir tiyatro oyunu olarak kaleme almış ancak sonra çeşitli sebeplerle vazgeçip, hikâyeyi bir romana dönüştürmeye karar vermiş. “Çalıkuşu” romanı ilk kez 1921 yılında Vakit gazetesinde tefrika edilmiş, ertesi yıl da kitap olarak yayımlanmış. Bu haliyle dört baskı yapan kitap, 1937 yılında yazarı tarafından elden geçirilmiş, üzerinde birtakım değişiklikler yapılmış. Bildiğimiz, çeşitli uyarlamalarının yapıldığı ve bugün hâlâ kitabı satılan “Çalıkuşu” işte bu 1937 versiyonu.

Roman ilk kez 1961 yılında tiyatro oyunu olarak sahneye konuluyor, 1966 yılında ise sinemaya uyarlanıyor. Osman Seden’in yönetmen koltuğunda oturduğu bu uyarlama, yaklaşık ikişer saatlik iki kısımdan oluşan, epeyce kalabalık kadrolu, dev bir prodüksiyon. Aynı yılın sonlarına doğru sinemalarda gösterime giriyor ve seyirciden bir hayli ilgi görüyor.

1982 yılında ise günlük gazetelerde edebiyat uyarlaması, dev prodüksiyonlu, renkli fotoromanlar yayımlama modası başlayınca, “Çalıkuşu”, Hürriyet gazetesi için fotoroman olarak çekiliyor ve böylece Minik Serçe, Çalıkuşu oluyor.

Çalıkuşu’nun televizyon dizisi uyarlaması, sinema uyarlamasını da yapan yönetmen Osman Seden tarafından, filmden tam 20 yıl sonra, 1986 yılında yapılıyor. Seden, dizinin başrolünü beklenmedik bir isme, deneyimsiz bir oyuncuya veriyor. 1981 Türkiye Güzeli olan ve ilk kez o yıl “Bay Alkol’ü Takdimimdir” dizisiyle kamera karşısına geçen Aydan Şener, 1983 yılında da “Küçük Ağa” dizisinde rol almış. “Çalıkuşu” onun üçüncü kez ama bu defa başrolde kamera karşısına geçtiği dizi oluyor.

Dizi yayınlanmaya başladığı zaman Osman Seden’in seçiminde ne kadar isabetli olduğu ortaya çıkıyor. Halk, Aydan Şener’i “Çalıkuşu” olarak benimsiyor ve çok seviyor. İlk bölümü 20 Nisan 1986 günü ekrana gelen dizi, yedi hafta sürüyor ve seyirciyi ekran başına kilitliyor.

Dizinin özenli rejisi, gösterişli kadrosu, kostümleri, dekorları bir yana, müziği de büyük beğeni topluyor o günlerde. Esin Engin tarafından bestelenmiş tema müzikleri, özellikle de jenerik müziği dizinin izleyici üzerinde yarattığı etkide büyük pay sahibi oluyor. Öyle ki, 2013 yılında çekilen yeni “Çalıkuşu” dizisinde de Esin Engin’in jenerik müziği kullanılıyor.

Esin Engin deyince çok kişinin aklına tangolar geliyor zira 70’lerde onu televizyonda hep tango söylerken görmüş bir kuşak var. Evet, kabul etmeli ki 70’lerde artık modası çoktan geçmiş Türk tangolarını Esin Engin’in sesinden tanıdık, sevdik ama Engin’in müzik kariyerinde bu sadece geçici bir duraktı. Hem Türk müziği hem Batı müziği eğitimi almış, her ikisini de çok iyi bilen ve bu bilgisini yaptığı sentezlerle çalışmalarına yansıtan Esin Engin dört dörtlük bir müzik adamıydı.

Sadece şarkıcı olarak kalıp, içinden geçtiği dönemde çok daha fazla para kazanması mümkündü zira şan eğitimi de vardı ve kelimenin tam anlamıyla “kadife” sesi tam da halkın seveceği tınılar barındırıyordu. Ne var ki yıllar içinde besteci ve aranjör olarak çok daha fazlasını yapacaktı. ‘70’lerin ikinci yarısında yaptığı fasıl ve oyun havası plakları onun müzikal vizyonunun örnekleri oldu. Çok sayıda popüler şarkıcının plaklarına aranjör olarak imza attı. “Hisseli Harikalar Kumpanyası”, “Çöpçatanın Fendi”, “Lüküs Hayat” gibi müzikallerin müzik direktörlüğünü yaptı, birçok oyun müziği besteledi.

Kimi filmlerin müziklerine imza atarken, kimi zaman beyaz perdede oyuncu olarak göründü, kimi zaman da filmlerde dublaj şarkıcılığı yaptı. “Sen Bir Meleksin”, “Seven Ne Yapmaz”, “Buruk Acı” gibi Yeşilçam klasikleri onun sesinden kulaklarımızda kaldı. “Hayallerim Aşkım ve Sen”, “Kadının Adı Yok” ve “Zübük”, müziklerinde Esin Engin’in imzasını gördüğümüz filmlerden ilk aklıma gelenler. “İki Kız Kardeş”, “Yolpalas Cinayeti” ve elbette “Çalıkuşu” başta olmak üzere bir dolu da dizi müziğinde imzası var.

“Hangi Çalıkuşu daha güzel?” sorusunun cevabı herkesin beğenisine, fikrine göre değişiklik gösterebilir ama “Çalıkuşu denilince aklınıza hangi melodi geliyor?” diye sorsam tek bir cevap gelir sanırım herkesten. O da Esin Engin’in bestelediği o şahane tema müziği olur.

Bu arada Esin Engin’in “Çalıkuşu” da dâhil olmak üzere, çok sayıda dizi ve film müziğinin yer aldığı üç albümünü dijital platformlardan dinleyebilmek, hatta bu albümlerin ilkini plak olarak satın alabilmek de mümkün; hatırlatmış olayım.

Mayıs 1997’de henüz 52 yaşındayken kaybettiğimiz Esin Engin’i rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhu şâd olsun.

Yorumlar (1)
Tlg 3 yıl önce
Türkan sorayin internette yer alan calikusu filmlerinin hepsi kesilmiş Feridenin merkez rustiyesinde şeyh yusuf efendinin platonik aski ile geçen bölüm aptalca kesilmiş.seyh yusuf efendinin vefat sahnesi kalmış sadece ne alakaysa?...ayrıca çanakkale de neriman koksal in yer aldığı bağ evinde ki icki alemi ne feridenin kandiralarak düşürülmesi sahneleri kesilmiş.
Aydan senerin calikusu ekim 1984 yayinlandi.