26.05.2020, 00:32

TV nerede yanlış yaptığını bayramda arasın!

Mesleği televizyon eleştirmenliği olan, hayatının çok büyük bir kısmını televizyon izleyerek geçiren ve televizyonu seven biri olarak 24 Mayıs 2020 Pazar günü eski tip televizyonculuğun artık can çekişmeyi bırakıp öldüğüne şahit oldum. Acım büyük olduğu için bu şoku atlatmam bir günümü aldı. Helva yapacaktım ama rejimdeyim bozmayayım dedim. Ancak kendime gelebildim ve bu yazıyı gözyaşları içinde yazıyorum. Çünkü gülmek ve ağlamak aynı kaynaktan çıkıyor, gülmekten ağlıyorum adeta! Neyse rolümü fazla abartmayıp hemen konuya giriyorum. Bartu Küçükçağlayan ve Melikşah Altuntaş, bundan tam 60 gün önce Instagram’da Mücbir Sebepler adını verdikleri bir canlı yayına başladılar.

Magazini konuştukları, kendileriyle ve ünlülükle dalga geçtikleri, bolca güldükleri ve lafı gediğine korkusuzca koydukları bir saatlik yayınlarına katılımcı sayısı her geçen gün arttı. Yalnız bu artış o kadar yükseldi ki, televizyon figürleri işi gücü bırakıp onlardan beslenmeye başladı. İroni de burada zaten! Bartu ve Melikşah magazin masalarını ti’ye almak için çıktılar bu yola ama magazin masalarında buldular kendilerini... Önce hepimiz geri çekileceklerini zannettik ama onlar bunu da ti’ye aldılar ve ısrarla demodeliğimizi yüzümüze vurdular...

Ünlüleri yayından atıyorlar

Peki, televizyoncular ne yaptı? En iyi bildiği şeyi... Görmezden geldi, “Onları kaç kişi izliyor ki, bir kere bu işin ekonomisi yok” dediler. Sayı büyüdükçe büyüdü, pazar akşamı 127 bin kişi izledi onları... Her akşam bir marka mutlaka ürün yerleştirme yapıyor Mücbir Sebepler yayınına... Çok ciddi markalardan bahsediyorum. Televizyon neden artık eskisi kadar reklam alamıyor, çünkü alım gücü olan izleyiciyi de kaybetti. Eski bakış açısı ekrana izleyici getirdi belki ama reklam verenin hedef kitlesini başka mecralara yönlendirdi.

Dönelim Mücbir Sebeplere... Ünlü olmak bu yayında atılmak için kullanılan bir malzeme... Yani matik avına çıkıp ünlüleri yayından atıyorlar. Kimseye ünlü diye aşırı ilgi yok, genellikle insanlıklarıyla ilgileniyor. Herkes fazlasıyla saçma o nedenle bu yayında... Kimse üzerine yapıştırılmış etiketlerini kullanma şansına da sahip değil zaten!

Gülben Ergen’den Zeynep Bastık’a...

Neyse konumuz pazar akşamı yaptıkları Bayram Özel yayını... “Helal olsuuuuuunnn” diyorum. Çünkü bu ülkede yayın yapan TRT 1, Show TV, atv, Kanal D, TV8, Star TV ve Fox TV gibi 7 büyük televizyon kanalı 70 gündür karantinada olan, bu bayramda sokağa çıkma yasağı nedeniyle ilk defa ailesinden uzak kalan ve depresyonun eşiğindeki Türk halkına, tekrar diziler ve filmler, eski programlarla hiç önem vermeyerek, en önemli görevi olan eğlendirmeyi de unuttu.

Evde canları sıkılan iki arkadaşın “Birlikte eğlenelim” diye başlattıkları Instagram canlı yayınında ise bize adeta eski bayramların tadını yaşattılar. Kimler gelip şarkı söylemedi ya da dans etmedi ki Mücbir Sebepler Bayram Özel’in bir saatlik yayınında... Sarp Apak, Zeynep Bastık, Evrencan Gündüz, Gülben Ergen, Kuşum Aydın, İrem Derici, Edis, Şebnem Bozoklu, Ezgi Mola, Enis Arıkan, Boran Kuzum, Meriç Aral, Serkan Keskin, İlhan Erşahin, Gülinler, oryantal Didem, Azeri şarkıcı Günel, Fırat Çelik ve yeğeni Ozi, Alican Yücesoy, Hasibe Eren ve Hazal Kaya... Üstelik herkes şarkının yarısında atılacağını bile bile süslenmişti. Burada mesele Bartu ve Melikşah’a övgü değil, onların ve katılanların izleyiciye gösterdiği saygı...

Küçük esnafa yayını açtılar

Melikşah’ın tabiriyle hiç hazırlanmadıkları ve ünlülere sırtlarını dayadıkları bu yayınla bile gözümden yaşlar gelene kadar güldüm ve evdeki hapis hayatımı unuttuğum akşamlarımdan biriydi. Ama bence yaptıkları en şık hareket bu değildi. Her akşam reklam almalarına rağmen bayram yayınında bir markayla anlaşma yapmayıp “Küçük esnafa yayınımızı açıyoruz” dediler ve yayın boyunca isteyen herkes markasını tanıttı. Bir sürü markanın da adını okudular. Bu o kadar şık bir hareketti ki, herkesin umudunu kaybettiği böylesine zorlu bir dönemde siz iki arkadaş eğlenmediniz, izleyicilere neşe verip Türk televizyonculuğunun eski ve yok yok demekten başka bir şey bilmeyen bakış açısına, otoritenin her an izlendiğimizi hatırlattığı, korkuttuğu ve her şeye müdahale ettiği bir duruma tepkinizi koyarak bir sistemin sonunu getirmek için adım attınız, bilmem farkında mısınız?

Yorumlar (0)