05.06.2020, 09:24

Yıldızı sönmeyen bir oyuncu

Çok güzel. Tablo gibi bir yüzü var. Kendisine uzun bir süre bakınca, hüznün ağırlıkta olduğu bir ifade görüyorsunuz ama ışıltılı bir gülümsemesi ile bu hüznü hemen dağıtabiliyor. Masum, çekici, hoş, saf, alımlı, naif, sıcak, akıllı, duyarlı gibi güzel sıfatlar ve daha fazlası aynı cümle içinde ona dair kurulabilir; çünkü farklı bir havası, yıldız gibi parlayan bir ışıltısı var. Bu ışıltısını herkesin fark ettiği mecra ise bir televizyon programı, yıl 2004 ‘Türkiye’nin Yıldızları’ yarışmasında yıldızlar seçiliyor ve o programda yıldız gibi parlayan isimlerden biri “O” oluyor. Beren Saat hayatımıza bu yarışma sayesinde giriyor ve ışıltısı her geçen gün gözümüzü kamaştırmaya devam ediyor. Bir yarışma ile oyunculuk serüvenine başlayan bu kız gün geçtikçe gelişiyor, büyüyor ve projelerin aranılan kadın oyuncusuna dönüşüyor. İçinde yer aldığı projelerde oyunculuğun hakkını vermeye devam ederek, kendi hikayesini yaşamayı seçiyor. Aktris kendisine çok yakışan bir meslek ama aktris gibi yaşamayı ve artistlik hareketleri hiç bilmiyor. Beren Saat bir röportajında ne olmak istediğine dair duygularını şöyle ifade etmiş; “Benim hayalim beyazperdede olmaktı. Çocukken de kendi kendime hep bir drama atölyesi halinde, okuduğum çocuk romanlarını oynuyormuşum. Aslında insan hayattaki yönünü, yaratılıştan gelen reflekslerle buluyor.”

Hayat acımasızdı, ölüm vardı ve her şey boştu

Bu hayali gerçekleştirmesine yardım eden önemli bir kişi var hayatında, liseden ilk aşkı Efe. Yarışmaya Efe’nin desteği ile katılıyor ve bu yarışmadan sonra hayat onlar için tamamen değişiyor. Beren’in hayallerini gerçekleştirmesi için yanında olan ve onu motive eden Efe olmasa her şey başka olacaktı. Hayallerine eşlik eden bir yol arkadaşının varlığı ne kadar özel bir durumdur hayatta öyle değil mi? Efe artık bu hayatta yok, belki de hayattaki rolü ve misyonu bu kadardı ve nefesi bitti. Beren’in hayallerine ortak oldu, gerçekleştiğini gördü, aşkını ve sevgisini sundu ve bu hayattan göç etti. O akşam birlikte geçirilen bir zamandan sonra Efe Beren’i eve, kendisini ise ölümün kollarına bıraktı. Maalesef trafik kazasında hayatını kaybetti. Bu acı, bir genç kızın hayatta başına gelebilecek en kötü acılardan biri. Bu acının üstesinden gelmek elbette çok zor. Beren Saat için Efe’nin ölümüyle birlikte ikinci yeni bir hayat başladı ve acının üstesinden gelebilmek için elinden geleni yapmaya çalıştı. Ankara’dan İstanbul’a geldi, artık Efe yoktu ve sadece hayallerine sarılarak oyunlar oynamak istiyordu. Hayat acımasızdı, ölüm vardı ve her şey boştu.

Hayatını Tomris Giritlioğlu değiştirdi

Kısa bir zaman sonra Beren Saat’i rengarenk bir reklamın içinde gördük ve yüzünün yakın plan görüntüsü ile şeker reklamının adeta şekeri oldu kendisi. Başarılı bir reklamdı, dikkatleri üzerine çekti. İlk dizisi ‘Aşkımızda Ölüm Var’ projesi ile dizi sektörüne giriş yaptı. Daha sonra Tomris Giritlioğlu’nun dikkatini çekti ve onun sayesinde ilk başrolünü almayı başardı. Beren Saat ‘Aşka Sürgün’ projesinde Mahsun Kırmızıgül ile birlikte kamera karşısına geçti. Dizi ses getirdi ve 2005 yılının beğenilen dizilerinden biri oldu. Beren Saat sektöre hızlı bir giriş yaptı, bir proje biterken diğer projesi başlayacaktı. Dizi tarihinin en özel projelerinden, oya gibi işlenmiş hikayesi ile unutulmazlar arasında yer alan, 50’li yılların siyasi atmosferinin anlatıldığı ‘Hatırla Sevgili’ dönem dizisinde Tomris Giritlioğlu Beren Saat’e başrollerden birini emanet ederek onun yolunu açmayı sürdürdü. Beren Saat ‘Hatırla Sevgili’ dizisindeki Yasemin karakteri ile rolünün hakkını fazlasıyla verdi. Dizi çok başarılıydı ve oradaki bütün oyuncular da dizinin başarısı ile birlikte ön plana çıktı.

Beren Saat ‘Hatırla Sevgili’ dizisiyle adeta mesleğinde sıçrayış yaşadı diyebiliriz. Sektörün en önemli isimlerinden Tomris Giritlioğlu’nun Beren Saat’i projelerinde seçmesi bu noktada çok önemlidir. Saat’in mesleğe başlangıç yıllarında Tomris Giritlioğlu gibi başarılı bir ismin desteğini alması bir oyuncunun karşısına çıkabilecek en önemli güç ve dokunuştur. Öyle ki ilk sinema filminin yönetmen koltuğunda da Tomris Giritlioğlu vardır. “Hayalim beyazperdede olmaktı” diyen oyuncunun hayali ‘Güz Sancısı’ filmi ile böylece gerçekleşmiştir. Beren Saat’e kader mesleki anlamda gülmüştür. O dönemler acıyı hafifletmede işi terapi olmuştur, oyunculuk mesleği adeta onu yeniden yaratmıştır.

Tüm zamanların en çok konuşulan ismi oldu

Gelelim ‘Aşk-ı Memnu’ dizisine ve Bihter Ziyagil’i adeta yeniden yazan, gerçek bir Bihter’e dönüşen ve oyunculuğu ile zirveye yerleşen Beren Saat’e. Tüm zamanların, dizi tarihinin en çok izlenen dizisi, tekrarlarında bile reyting rekorları kıran ve efsane olan ‘Aşk-ı Memnu’. Öyle ki dizinin yayınlandığı saatte sokakların boşaldığı hatta Bihter ve Behlül ilk kez öpüşecek diye herkesin ekranlara kilitlendiği, Adnan Bey’i gerçek karakter sanarak üzülenlerin kahrolduğu, Nihal’in saflığının ne olacağı, Matmazel gibi kadının asilliği, Firdevs Hanım ve daha da diziye dair sohbetler neler neler, uzadı gitti ve gündemimizi meşgul etti. Beren Saat adeta bu dizi ile oyunculukta şahlandı ve zirveye yerleşti. Tüm zamanların en çok konuşulan, gündemde olan ismi oldu. Beren Saat’e olan hayranlık ülke sınırlarını aştı ve dünyaya yayıldı. Her projede bir önceki projesindeki başarı çıtasını yükselten ve oyunculukta emin adımlarla ilerleyen bir kadının yolculuğu başarıyla devam etti.

Filminin galasına katılmadı

Bundan sonraki proje ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisi oldu ve bu dizi ile de oyuncu çok konuşuldu. Dizi konusundan dolayı çok tartışıldı. Şiddete maruz kalan kadınları tecavüze uğrayan bir genç kızın hikayesinde izledik, dizi önemli bir yaraya dokundu ve Fatmagül’ün var olma savaşını izlemek kadınlara güç verdi. Beren Saat canlandırdığı karakter Fatmagül ile birçok kadının sesi oldu. Ve bundan sonra da kadınların sesi olmayı sürdürecekti. Beren Saat olarak da kadın olmanın savaşını cümleleriyle, duruşuyla bizzat kendisi verecekti. Nitekim ikinci sinema filmi ‘Gecenin Kanatları’ filminin fragmanında sadece sevişme sahnelerinin kullanıldığı ve filmin pazarlanmasında bu görüntülerin ön planda tutulması sebebiyle rahatsızlık duyarak filmin galasına katılmadı, filmin tanıtımlarında yer almadı.

Hep başka rollerde karşımıza çıktı

Oynadığı her dizide başarı yakaladı, bir dizisi bitmeden diğer dizinin çalışmalarına başladığı, sinema filmlerinin içinde yer aldığı 2004-2016 yoğun çalıştığı yıllar oldu. ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisinden sonra ‘İntikam’ dizisi geldi. Her dizide başka başka rollerde karşımıza çıktı. Muhteşem Yüzyıl Kösem’de bu kez tarihin içinden bir karakter olarak Kösem Sultan rolünü canlandırdı. Rollerin farklılığı oyunculuğunun zenginliğini ortaya çıkarttı. Hint filmi Black'ten uyarlanan ‘Benim Dünyam’ filminin başrolünde Uğur Yücel ile birlikte yer aldı. Beren Saat kör, sağır ve dilsiz olan bir karakteri canlandırdı. Filmdeki rolünden sonra ABD'de bir internet sitesi, Beren Saat'ten "star" olarak bahsetti ve karakterini filmin orijinalindeki oyuncudan daha iyi canlandırdığını yazdı.

Magazin basının da sürekli gündem oldu

Neredeyse her projede başrolde o vardı, ödüller aldı, çok sayıda markanın reklam yüzü oldu ve reklam filmlerinden iyi paralar kazandı. Beren Saat genç sayılabilecek bir yaşta para, şan, şöhret, ün hepsine sahip oldu ve kendi markasını yarattı. Peki, mutlu muydu? Mutluluk için aşk gerekti, başarılı ve güzel bir kadındı üstelik ona herkes aşıktı. Birçok isim ile adı anıldı ama hepsi geçmişin tozlu sayfalarında kaldı. Bu sayfaların içinde kendine yer bulan, uzun soluklu kalan Kenan Doğulu oldu ve Beren’in hayatının başköşesine oturdu. Öyle ki Beren Saat evliliğe ‘evet’ dedi ve kendisiyle bir yuva kurdu. Oyuncu uzun bir süre dizilere ara verdi. Beren Saat’i dizilerde görmeyi seven hayranları acaba hangi proje ile dönecek diye beklemeye başladı. O oyunculukta uzun bir sessizliğe bürünürken, magazin basınında sürekli gündem olmaya başladı. Evliliği, aşkları, aile ile ilişkisi, çocuk sahibi olup olmaması her şeyiyle masaya yatırılan bir Beren Saat vardı. Kendisini sürekli huzursuzluk yaratan bir kadına dönüştürdüler, o ise sustu ve durdu. Her şeyi içine atıyor, dert ediniyor ama sessiz kalıyordu. Kenan Doğulu gibi ünlü bir pop star ile evli olması magazin basınının işine yaradı. İki star evliliğinde malzeme çoktu, sorun da, dert de…

Mesleğinde stardı ama acı çekebilen bir kadındı işte

Bir zamanlar sadece oyunculuğunu ve dizilerdeki karakterlerini konuştuğumuz Beren Saat gerçekliği değişti ve yerini Kenan Doğulu ile evliliğinin durumu, aşklarının devam edip etmediği, sorunların neden kaynaklandığı, duygusal dünyasının gelgitleri gibi konular aldı. Beren Saat susuyor susuyor, içine atıyor, içinde yaşıyor sonra bir şey oluyor öyle bir patlayıp duygusala bağlıyordu ki, bu durumdan da hepimizin haberi oluyordu. İçinden geçenleri, içini dökerek yazmanın bu kadar malzeme edileceğini ve canı yanarken yazdıklarıyla acımasızca canını yakacaklarını bilse yapar mıydı? İşte böyle zamanlarda star olduğunu ve bir star ile evli olduğunu unutuyordu. Mesleğinde star olabilirdi ama üzülen, ağlayan, acı çekebilen sıradan bir kadındı işte, herkes gibiydi.

Atiye’nin içsel yolculuğu Beren’in iç sesleriyle tamamlanıyordu

Beren Saat uzun bir aranın ardından derin, mistik farklı bir konusu olan ‘Atiye’ dizisi ile oyunculuğa geri döndü. Geri dönüşte bu proje belki de bir uyanışın işaretiydi ve dizideki Atiye’nin içsel yolculuğu ve uyanışı ile Beren’in iç sesleri birbirini tamamlıyordu. İçine dönüp kendini keşfettiği bir dönem yaşadığını ifade eden Saat’in içsel yolculuğu ve sorgulamaları bitmiyor. İyi ki de bitmiyor. Çünkü hayat anlam aramak üzerine bir yolculuk ve insanın kendini tamamlaması bitmiyor, yaşam boyu devam ediyor. Hepimiz birbirine değen ve geçen ilişkiler toplamı üzerinden ilerliyoruz. Bazen geçmişe dönüp ne kadar ilerledim yolculuğumda dediğimizde mutlaka kendimizi kanatacak bir yara buluyoruz. Beren Saat kendini kanatacak yaralarını sevmeyi seviyor ve sık sık geçmişe gidiyor. En mutlu günde en mutsuz kelimeler de kurabiliyor. İçinden geldiği duyguda yazıyor. Bir ileri iki geri hayat öyle gidiyor, o da bu duruma eşlik ediyor. Beren Saat diye bir güzellik var, iyi oyuncu ve sade bir duruşta kendi halinde yaşıyor, aralarda dalgalanmalar içinde buluyor kendini. Beren Saat sizi konuşmamaları için sürekli projelerde rol alır mısın, ardı ardına oyunlar oynar mısın? Sen güzel oynuyorsun, zamanla eminim onlar seninle oyalanmayı ve oynamayı bırakacaklar. Kenan Doğulu ile durumun ne aşamada mı, umurumda değil; sen iyi ki varsın, çok yaşa ve çok oyna!

Yorumlar (0)