25.07.2020, 18:31

Güle güle Huysuz ve Pınar…

Yaz ayının ortanca çocuğu temmuz tüm sıcaklığı ile içimizden geçiyor. Aklımda kalan eski bir yüz… Babamın genç yaşta ölümü ile 3 kadının bulunduğu bir evde büyüdüğümden, toplumun kadın üzerindeki baskısını canlı yaşamış bir birey olarak, Pınar Gültekin cinayetini lanetliyorum. Sevgili Oya Doğan ile gerçekleştirdiğimiz "eşitlik" panellerimizin ne kadar da doğru bir iş olduğunun şimdi daha net anlaşılacağını düşünüyorum. "Benim başıma gelmez diye düşünme, komşunun da başına gelebilir" düşüncesi ile gerçekleştirmiştik bu panelleri. Eşitlik panellerimize tekrardan başlayacağımız bilgisini de buraya not düşeyim. Bizler bu geri kalmış zihniyete en azından bir ışık yakabilirsek, toplumun değişimine ve gelişimine bir katkımız olur.

Şarkıları marş niteliğinde tüm ülkenin ezberinde

Bir erkeğin kadın haline dönüşümünü, sistem bandında mutlu eden ve aslında ters söylemleriyle eleştiren Huysuz Virjin’i yukarıya teslim ettik. Bağımsız ve imitasyondan asla nasiplenmemiş Huysuz, ayrıca kariyeri boyunca, huysuzluk liginin de tek şampiyonuydu. Bileğini asla büktürmemiş bir mizah ustasının müzikal geçmişinden bahsetmek gerekirse, Türkiye deplasmanında sahiplendiği "kanto" olacaktır. Huysuz, 50 yaşına basan çıkarttığı tek kanto albümündeki tüketilemeyen şarkıları hayatının sonuna kadar kullandı. 50 yaşının ırzına geçmiş albümdeki şarkıları hatırlatmak isterken, bir düşünce sarıyor içimi; zaten bu şarkılar marş niteliğinde tüm ülkenin ezberinde. Katina, Alevera Dalavera dışında, sistemi eleştirdiği Beyim Buyursun şarkısı ile ülkesini ne kadar da iyi tanıdığını kanıtlıyor Huysuz. Tanımak ile tanıştırmayı bir arada yapabilen, sisteme eleştirisini, insanları eğlendirirken, oynatırken, futbol tabiri ile tam doksana atabilmiş bir insandı.

Televizyondan bizlere beyefendi kimliğiyle ilk kez, 1976 yılında rahmetli Öztürk Serengil’in yetenek yarışma programı Gülünüz Güldürünüz'de jüri üyesi olarak merhaba demişti.

Yani anlayacağınız ilk televizyon macerası 90'ların başında açılmaya başlayan özel televizyon kanalları ile başlamamıştı. Doksanların başında televizyonlarda ülkenin seksist tarafını ve iki yüzlülüğünü giydiği peruğu ve makyajıyla, geniş kitlelerin yüzüne yüzüne patlatmasıyla, biz onu daha da çok sevdik. Çünkü Türk televizyonlarında gizli içerik olarak bunu alt metinde yine çok rahat golle buluşturuyordu.

Güle güle Huysuz ve Pınar…

Ati ve Aşk Üçgeni ile sonsuz yaz yalnızlığımı geçirirken, altın fiyatlarının artışı sayesinde, Evrenin Sonundaki Restoran ile 2 dalgalı kıvırcık ekibi olarak, sıcak temmuz dengesizliğinden, soğutulmuş vücutlarımızla ağustos ayını beklemeye geçtik.

Albüm 2018 yılında çıkartılmış olmasına rağmen, dalgalı kıvırcıklar derneğine yeni katıldı. Uzun ve kısa yolculuklarımın su soğutmalı motoruna hayat verdiği için de, altına olan yatırımı daha da kuvvetlendiriyor.

Ati ve Aşk Üçgeni tarafından 2019 yılında yayımlanan, Yanlışlarım Sana Doğru parçasının bossa havasıyla, güneye ya da sevgi havuzuna ulaşma çabasına da, yakıt tasarruflu bir yolculuk hizmeti sunuyor.

Uzun zamandır dalgalı kıvırcıklar derneği olarak, yakın arkadaş yaptığımız albümü ve single'ı şiddet üstü tavsiye ile sizlerin de kulak içi bariyerlerinden aşağıya inmesini arzu ederim.

Bu hafta yokuş üstü rastladığım ve içini dolaşma fırsatı bulduğum bir gizli yuvadan da bahsetmek isterim. Rahmetli Müzeyyen Senar’ın, Tarlabaşı'da, tavan yüksekliği ve akustiği bozulmamış şahsi kayıt stüdyosunu ve evini dolaşma, inceleme şansı buldum. Umarım Müzeyyen Hanım’ın mirası tekrardan müzik üretimi için yaşama dönebilir. Hala yaşıyor ve güzelliğini koruyor. İstanbul hala gizemini koruyor…

Temmuz ayı dalgalı kıvırcık derneği önerileri:

Yorumlar (0)