Erdeniz Erol

Bütün Yazıları

Erdeniz Erol
Yazar hakkında: Lisans eğitimini iletişim ve güzel sanatlar dalında tamamladı. Kadıköy doğumludur ve bir Moda aşığıdır. Uzun yıllar plak şirketlerine görsel direktörlük yaptı. Türkiye’de yüzlerce konser organize etti. Müzik programına imza attı. Fotoğraf sergileriyle müzik ve fotoğrafı birleştirdi. Birkaç yıl önce Türkiye'nin ilk teknoloji ajansı olan Space Opera'nın kurdu. İçerik, yazılım, sanal gerçeklik teknolojilerini eğitim ve reklamcılık içeriklerini mobil sanal gerçeklik ile buluşturan Erdeniz Erol, aynı zamanda VR simülasyonlardan veri analizlerini sunmaktadır. Halen yapımcılık, yönetmenlik, TV ve radyo programcılığı ve teknoloji girişimciliğine devam etmektedir.

İstanbul'da konsere gitmek, ne ayrıcalıklı değil mi?

Uzun zamandır, kapalı devre müzik ile bir araya geliyordum. Konser videolarıyla eski dönemleri ve canlı müzik ihtiyacımı kapamaya çalıştığım da doğrudur. İhtiyaç meselesi canlı müzik olunca, Dave Matthews Band'in 2003 yılında Central...
19 Ağustos 2020

Güle güle Huysuz ve Pınar…

Yaz ayının ortanca çocuğu temmuz tüm sıcaklığı ile içimizden geçiyor. Aklımda kalan eski bir yüz… Babamın genç yaşta ölümü ile 3 kadının bulunduğu bir evde büyüdüğümden, toplumun kadın üzerindeki baskısını canlı yaşamış...
25 Temmuz 2020

Bana biraz umut ver...

İstanbul, içinden hiçbir şey gelmiyormuş gibi hissettiriyor bana. Yaşlı, yorgun ve ruhsuz şu dönem. Kısmi kapalı gibi şehir... Sahte bir hareketlilik de pompalanıyor şehre lakin ayağını sıkan bir ayakkabı gibi acıyla ilerliyor...
13 Temmuz 2020

İç dünyamda bir oyun oynuyorum

Yarı tropikal iklimde yaşadığımız İstanbul'da, ne giyeceğimize şaşırmakla birlikte ruh halimizde buna ayak uydurmakta epey zorlanıyor bugünlerde. Zor günlerin içinden geçtiğim haziran ayı terbiyesizine karşılık, ruh halimi dengeleyen...
25 Haziran 2020

Bir gidişin playlisti!

Zorunlu kısıtlanan yolculuklar, evlenme mevsiminin başlaması ve çeyrek altınların da yardımıyla tekrar başladı. Peki, A noktasından B noktasına yolculuk yaparken müzik en yakın arkadaşımız değil miydi (değil midir)? Ya da bazılarımız...
14 Haziran 2020

Dedemin radyosunu miras bırakacağım

İş hayatının içinde olan anne ve babanın tek çocuğu olduğumdan, ilkokul sürecim başlayana kadar çocukluğum yuvada, anneanne, babaanne ve dede yanında geçti. Her bulunduğum alanda birbirinden farklı eğlence ve gelişim alanları keşfettim....
23 Mayıs 2020

Pamuk eller cebe...

Son zamanlarda yaptığım telefon görüşmelerini düşünüyordum Rumeli'den Anadolu'ya geçerken... Mesleği sahne sanatları olan arkadaşlarımdan gelen aramaların 'Bizim için ne zaman normalleşme başlayacak?” sorusunu yöneltmeleriyle...
09 Mayıs 2020

Karantinada “canlı konser” çırpınışları

Mahallemin ara sokaklarında gecenin bir vakti gölgem ile birlikte yürürken, mart ve nisan ayının etkinlik afişlerini fark ediyorum. Bitmiş olan demokratik seçimlerin aday tanıtımlarının duvarda kalan afişleri gibi, eskimiş ve son kullanma tarihi...
02 Mayıs 2020

Susam Sokağı’nın müziklerini ezbere bilenler

Nisan ayının son haftasına girerken, haybeden yalnızlar liginin gerçek yalnızlığa geçiş yaptığı bu günlerde, kent konserimiz John Cage'in orkestra şefliği eşliğinde devam ediyor. Kültür ve sanata olan tam bağlılığımız konserimize,...
26 Nisan 2020

Cengiz Kurtoğlu’nun disko funk söylediğini biliyor muydunuz?

Geçen hafta yazımda değindiğim karantina günlerimizin vazgeçilmez kültür sanat etkinliği olan John Cage konseri tüm hızıyla devam ediyor. Saatler geçmiyor ki, yeni deneyli, deneysiz sesler eklenmesin. Derken cuma gününe geçiyor "halk" konserimiz....
18 Nisan 2020

Karantinanın müziğini duyuyor musunuz?

Haftalardır benim gibi sizler de evlerinizdesiniz. Günler, haftalar hatta mevsimler sizde de birbirine karışmadı mı? Planların palavraya dönüşünü hep beraber yaşıyoruz. Virüs bize 'Aşkım ya ol ya da dağıl” demiyor mu? Beton bloğun...
08 Nisan 2020