05.06.2020, 11:13

Nedir bu kült?

Genellikle sinema bazı örneklerde de dizi dünyasının en adı konulamamış mevzularından birisi bu haftaki konumuz, kült film/dizi nedir?

İngilizce’den dilimize geçmiş olmakla birlikte aslen "cult film" ya da "movie" olan terim sadık, tutkulu ama görece az sayıda bir hayran kitlesine sahip filmler için kullanılmakta. Cult aynı zamanda tarikat, inanç, mezhep anlamlarına geldiği için aslında tanım tam yerine oturuyor. Sadık ve tutkulu hayranlara sahip eserler. Burada çok önemli bir detayı belirtmem gerek ki klasik ve kült birbirinden apayrı

Peki ama bir yapımın bu payeyi alması için ne yapması, nasıl davranması gerekiyor?

Adı konulamamış deme sebebim de bu işte, belirgin kurallar ya da izlenecek yollar yok. Tamamen zaman içerisinde izleyici yaklaşımı ile gerçekleşen bir hadise. Fakat bazı ortak noktalar yok değil. Dilerseniz biraz bunlara bakalım.

Şahsi kanaatim eğri oturup doğru konuşmak gerekirse; genellikle imkansızlıklar ya da farklı sebeplerle ‘’kötü’’ neticelenen filmlere üretim sürecindeki iyi niyeti ödüllendirmek için hayranları haline gelmiş izleyiciler tarafından sunulan bir unvan. Film ne kadar eksiğe ve hataya sahip olsa da izleyicinin bağ kurduğu ve hatta “kendine özel” bulduğu bir kavramdan bahsediyoruz.

Tabii ki sadece kötü filmler için değil, iyi fakat hak ettiği değeri bulamamış filmler için de geçerli bir tanım bu. Örnek olarak 1995 Tarihli Kathryn Bigelow filmi Strange Days benim daimi ilk üçümdedir ama hak ettiği övgüyü alamamıştır.

Birkaç örnekle daha devam edelim. Kült Filmlere verilebilecek en bilinen örnek Ed Wood’un yönettiği 1959 tarihli Plan 9 from Outer Space’dir. Yazarlar Harry ve Michael Medved, kitapları The Golden Turkey Awards’da bu filmden ‘’Yapılmış En Kötü Film” olarak bahseder. Zamanın yetersiz tekniği ile bilim kurgu filmi çekmek gibi bir çılgınlığa kalkışan Ed Wood’u seyirci alıp gönüllerinde baş köşeye oturtmuştur. Film kült mertebesine ulaşarak yazılı veya kayıtlı olmayan bir kalabalık tarafından onurlandırılmıştır. Tıpkı bir tarikat gibi değil mi?

Ülkemizden bir örnek, sanırım Cüneyt Arkın’ın Dünyayı Kurtaran Adam’ını bilmeyeniniz yoktur. Ülkemizin sınırlarını aşarak dünya çapında bir kült haline gelen film yurt dışında “Turkish Star Wars” olarak adlandırılmaktadır. Bu şaheseri sinemada izleyen şanslı azınlıktan biri olarak bu kadar kötü bir filme bunca sempati duymamın tek sebebi yapımdaki iyi niyet ve Kapadokya’nın sıcağında pelüş kostümler içerisinde pişik olan sinema emekçileridir.

Peki böyle naif duygular kötüye kullanılıyor mu? Yani gerçekten kötü fakat kötü olduğuna aldırmayan, art niyetle, para hedefli yapılıp çuvallayan filmler Kült mertebesine ulaşıp “yırtabilirler mi?”. Bu sorudaki hatayı umarım fark etmişsinizdir. Tamamen kişisel beğeni üzerine kurulan dünyanın en öznel sektöründeki en ama en öznel durumdan bahsediyoruz. Size göre art niyetli ve kötü olan bir yapım (buradaki art niyet tamamen maddi hedeflerle, sinema sevgisini suistimal ederek yapılan eserleri tanımlamak için kullanıyorum) bir başkası için son derece doğal, samimi, naif gelebilir ve bu filmi alıp "kült kütüphanesi"nin baş köşesine koyabilir. Başta da belirttiğim gibi, eğlence sektörünün en tanımlanamayan, kesin çizgilere sahip olmayan kavramından bahsediyoruz.

Aslında konunun özeti sanırım bir cümle; herkesin kültü kendine güzel…

Mutlu bir hafta dileğiyle.

Yorumlar (0)