Erkekler de yanar hem de nasıl yanar!

SPOR 27.06.2020, 09:24
Erkekler de yanar hem de nasıl yanar!

Hatta erkekler daha çok kan, ter ve gözyaşı döker... Evet yoga, pilates, stretching gibi sınıflarda erkekler kadınlardan çok daha fazla zorlanıyor. Peki ama neden?

Cinsiyetten bağımsız olarak derse gelen herkes birbirinden çok farklı deneyimler yaşıyor. Her beden farklıdır, her bedenin ihtiyaçları da farklıdır. Genel olarak kadın bedeni daha esnek, daha dayanıklı, daha az kaslı ve daha az çevikken, erkek bedeni daha az yağlı, daha kaslı, az dayanıklı ve daha az esnektir.

Erkekler daha fazla zorlanıyor çünkü yaşamları boyunca yaptıkları çoğu şey büyük kas gruplarını çalıştırmaya yönelik oluyor. Sokakta top oynarken, boğuşurken, ağaca tırmanırken hep büyük kas grupları çalışıyor. Fitness salonlarında kolları şişirmek için 40 dakika harcarken, esnetmeye hiç zaman ayırmamak da üstüne tuz biber ekiyor. Zaten fizyolojik olarak da erkek bedeni esnek olmaya daha az yatkınken bir de atalardan ve çocukluk çağından gelen alışkanlıklarla erkek bedeni giderek daha katı, daha kısıtlı ve daha az mobil hale geliyor.



Bir yoga sınıfının önünden geçerken burun kıvıran, pilatese “kız işi” diye bakan erkekleri bu tarafa alalım şimdi.

Yoga dersinin ilk 20’nci dakikasında “yapamayacağım” diyerek sırt üstü yatanı da gördüm, 50 dakikalık pilates sınıfında 2 havlu değiştireni de. Küçük kas gruplarını çalıştırmak yeterince eforluyken bir de işin içine nefes, denge, esneklik ve dayanıklılık (hem mental, hem fiziksel) girince tam anlamıyla “terleme” başlıyor.

Pilatesin bir erkek tarafından geliştirildiğini ve yoganın bin yıllar boyunca yalnızca erkekler için olduğunu biliyor musun?

Joseph H. Pilates, Birinci Dünya Savaşı başladığı zamanlarda İngiltere`de İngiliz polislerini uzak doğu sporları, box vs. konularda çalıştırıyordu. Daha sonra Almanya`ya dönerek savaşta ağır yaralanmış, çeşitli organlarını kaybetmiş veya organları işlevlerini kaybetmek üzere olan askerleri çalıştırmaya başladı. Klasik pilates hareketleriyle muazzam başarılar elde etti. 1926 senesinde Amerika`ya giderek eşi Clara ile tanıştı ve hemen arkasından New York`ta ilk pilates stüdyolarını açtılar. Uzun süre boyunca yalnızca erkek müşterileri oldu.



1937 yılında Krishnamacharya Indra Devi’yi öğrencisi olarak kabul edene kadar yoga da yalnızca erkekler içindi.

Bedeni çalıştırmak bir bütündür ve bütünsel bir yaklaşımla yapılmalıdır. Her ne kadar yoga daha meditatif, pilates daha egzersiz tabanlı gibi gözükse de ikisi de nefes temelli, bilinçli farkındalık gerektiren beden-zihin çalışmalarıdır. Bedeni mobilize etmenin, esneklik kazanmanın, doğru nefes alıp vermeyi öğrenmenin ve bağ dokuları yumuşatmanın en keyifli yolu sizin için neyse onu bulun ve günlük yaşamınıza ekleyin.

Profesyonel sporcu bile olsa erkeklerin eksik kaldığı bu küçük kas gruplarını çalıştırma, nefesle uyum içerisinde hareket etme ve akışın içindeki dengeyi bulma hali deneyimlendikçe ve geliştikçe çok daha keyifli gelecektir, buna eminim.

Yorumlar (0)